"Yemekten kötü bir tat alıyorum." Kuzey elindeki çatalı bırakıp arkasına yaslandı.
"Zehirlenmedin yemek çok tuzlu sadece ve kötü." Düşünerek söylediği şeye gözlerimi kısarak baktım.
Tamam belki tuzu birazcık (!) fazla kaçırmış olabilirdim ama kesinlikle abartıyorlardı.
Omuz silkip ben de yemeğimi bıraktım. Eren çoktan benim yapmadığım yemeklere geçmişken Deren ve Irmak stalk yapıyordu. Kuzey'in kolunun altındayken sırıttım.
Bir beş yıl sonrasını düşünüyordum da muhteşem olacaktı.
5 yıl sonra
"23 yaşındasın Afra nasıl hala bu kadar salak olabilirsin anlamış değilim."
"Konuşmuyorken daha çekilesi bir hak alıyorsun sus ve git." Öpücük atıp çıktığında güldüm.
Kapının zilini duyunca koşarak ilerledim. Beni gören babam anneme umutsuz bakışlarını attı.
"Gitmeye dünden meraklı bu." Annem güldüğünde ben utançla başımı eğdim.
Kapıyı açtıklarında gördüğüm manzara gülümsememe sebep oldu. Ailesi ailemin karşısındaydı.
Herkes sonunda masaya oturduğunda Kuzey babası hafifçe öksürdü. "Durum belli zaten ama biz yine de kızımızı istemek için uygun bir gün bekleriz senden."
Babam bir süre yemeğe baktığında soruyu unuttuğunu düşünsem de konuşmaya başladı.
"Haftaya gelin." Herkes bir oh çektiğinde gülümseyerek babama baktım.
Masayı toplayıp balkondan dışarı bakan sevgilimin yanına gittim. Babam ve annemler dışarıda oturduklarından şu an bizi görmüyorlardı.
"Rüya gibi.'' Elimi omzuna koyarak söylediğim söz onun irkilmesini sağladı.Hafifçe gülümsediğimde o da yanıma yaklaşıp sarıldı.
''İyi ki o mesajı atmışsın."
"İyi ki o mesajı atmışım."
"Seni seviyorum."
"Seni seviyorum." Kollarını belime sardığında huzurla gülümsedim. Biz çok seviyorduk.
Final konuşmasını daha sonra yapacağım sanırım anonim olmayan bir kurguyla geleceğim daha sonralarda karşınıza beni unutmayın sizi çok seviyorum 💓