YENİ YIL ÖZEL BÖLÜM

2.8K 130 26
                                    

''O camı gözünü seveyim açık tut artık!'' Kuzey derin bir nefes verip bana döndü. ''Bak canımın en içi ben anlıyorum seni. Hamilesin kokular ağır geliyor ama Aralık ayının son gününde evde kapalı kapı bırakamadın üşümemi geçtim hasta olacaksın.''

Bir şey demeden oradan çıkıp balkona geçtiğimde o da peşimden geldi. Kollarını etrafıma sararken saçımın üzerini öpmüş kafamı da göğsüne yaslamıştı. ''Burnun kızarmıs.'' gülümseyerek yüzüme baktığında bende tebessüm ettim.

''Akşam için hazırlanmamız gerekiyor.'' Kuzey sıkıntılı bir şekilde bana baktı. ''Eren'i görmek istemiyorum. Efe'yi de babalık dersi verip duruyor. Tamam en baba o.'' kendi kendine yakınmasına gülerken cebimde titreyen telefonu çıkardım.

Efe olduğunu görüp ona gösterdiğimde oflayarak geri çekildi. Hoparlöre alıp elimde tutarken Kuzey de sessizce dinliyordu. ''Akşam erken gelin.''

''Tamam.'' 

''Kuzey'e de söyle arabayı düzgün kullansın miden bulanır.'' Kuzey gözlerinin devirirken gülmemek için kendimi tutup tekrar tamam dedim. ''Ayrıca gelirken hız yapmasın. Vitaminlerini de alsın sen unutabilirsin o baba unutmayacak.'' Kuzey bıkkın bir şekilde telefona bakarken Efe aklına yeni gelmiş heyecanla konuştu.

''O nerede direkt ona diyeyim?'' Kuzey hızlı hızlı elini sağa sola sallarken burada yok de diye de sessizce söyleniyordu. ''Yanımda vereyim.'' elini sallamayı kesmiş sinirle bana bakarken içtenlikle güldüm.

''Ne var Efe?'' 

''Düzgün konuş benimle.'' Kuzey artık dayanamıyor olacak ki telefonu hoparlörden alıp kulağına dayadı ve benden uzaklaştı. Sesi hala bana gelirken dinlemeye başladım. ''Ya sen benimle aynı yaşsın kendine gel bir baba oldun tamam çok güzel bak yemin ederim tek kelime daha edersen suratına yumruğu basarım Efe!''

Hırslı hırslı konuşuyor bir yandan da ellerini havada sallıyordu. Efe susmuş olacak ki keyifle gülümsedi. Sırıtarak yanıma geldiğinde bende güldüm. ''Sustu mu?''

''Hayır yüzüne kapattım.'' gözlerim büyürken gür bir kahkaha atmıştım. İkisi asla büyümüyordu. 

Gece için üstümü giyinmiş Kuzey'i beklerken Efe'nin dediği gibi vitaminleri alıp çantama koydu. Bu hallerin izlerken bana dönüp kaşlarını çattı. ''O dedi diye yapmıyorum.'' ben suçsuzum der gibi ellerimi havaya kaldırdığımda gülüp koluna omzuma attı. Kapıyı kilitleyip arabaya bindiğimizde bir ihtiyaç var mı diye Eren'i aradı.

Kaşları yeniden çatılırken telefonu kendinden uzaklaştırıp havaya baktı. ''Hayır Eren senin ne istediğin umrumda değil. ''Deren' ver şu telefonu. Onu da almayacağım. Ya Allah seni ıslah etsin kapat!''

''Neden hala hayatımızda bunlar?'' sorusuna sırıtıp arkama yaslandım. ''Birisi ikizim olur. Diğeri en yakın iki arkadaşım falan bilmiyorum yani kalmışlar öyle.'' kafasını sallayıp bir şey demezken camdan dışarıyı izlemeye başladım. 

Gelip eve girerken Eren elinde Efe'nin bebeğiyle çıkıyordu. ''Ne yapıyorsun sen?'' Eren çok olağan bir şey söylermiş gibi konuştu. ''Irmak'tan kaçıyorum.''

''Irmak'ın bebeğiyle?'' sesim soru sorar gibi çıktığında Kuzey ben demiştim dercesine bana bakıp bebeğe uzandı. ''Bırak çocuğu salak salak şeyler yapıyorsun.'' Efe içeriden elinde oklavayla çıktığında gözlerimi büyüttüm.

Kuzey ikisine de en bıkkın bakışlarını atıp boşta kalan eliyle elimi tuttu ve beni içeri sürükledi. Irmak ve Deren masayı hazırlarken Kuzey Efsun'u alıp içeriye götürdü. ''Baba olmaya çokta hazır.''

AY TENİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin