BÖLÜM-37

8.7K 391 23
                                    

"Ben hala dolaşıyorum avaaaree." Kafama yediğim yastıkla homurdanarak Efe'ye baktım.

''Beyin yerine ne taşıyorsun salak." Efe sırıttığında peşinde laf soktuğunu anlayarak kafamı yastığa gömdüm.

"Duymak istemiyorum,sus." Benden daha iyi laf soktuğundan her zaman mal gibi ortada kalıyordum.

Hem yakışıklı hem şerefsiz mükemmel.

Telefonuyla oynaması canımı sıkınca WhatsApp'tan ona mesajlar atmaya başladım. Sinirle bana döndüğünde şirin olduğunu düşündüğüm şekilde sırıttım.

Bakışına bakılırsa ise. Şirin değildi arkadaşlar.

Bundan hemen sonrasında ikinci bir yastık darbesi yiyeceğimi bildiğimden kendi isteğimle ayağa kalktım.

Manyak ayol bu.

Seke seke odama çıkarken babamın bana sorgular bakışlarını yakaladım

Biz bunu niye yaptık bakışları atarken pek de sevimli değildi doğrusu.

Onu da umursamadan odama girdim arkamı döndüğümde çığlık atmaya çalıştım ama büyük bir ek ağzımı kapattı.

"Sen eve nasıl girdin ruh hastası?" Kuzey sırıtarak göz kırptı ve yatağıma oturdu.

"Meslek sırrı güzelim." Yataktan kalkıp odamdaki dolapları karıştırmaya başladığında eli Paul Wasley,İan,Francisco ve benzeri ünlülerin posterlerine gitti.

İçim giderek ona bakarken herhangi bir kısmı dahi buruşursa üzerine nasıl ağlayacağımı düşünüyordum.

"Bunlar ne böyle ben daha yakışıklıyım." Alayla başlayan hafif kahkaham gittikçe çoğalırken Kuzey'in ters bakışları yüzünden susmaya çalıştım.

"Bu kadar komik olan ne?" Alayla suratına baktım.

"Kendini Francisco'dan yakışıklı görmen?" Saçlarını eliyle karıştırarak sırıttı.

"Ondan daha yakışıklıyım."

"Kesinlikle değilsin." Kesinlikle öylesin.

Posterleri gelişi güzel fırlattığında alaylı bakışlarım şiddetle alevlendi.

O az önce benim posterlerimi,yemeyip içmeyip aldığım posterlerimi fırlatmış mıydı?

Bir anda üzerine ağladığımda dengesini kaybetti ve üst üste düşecekken beni itip yanına düşürdü.

Hırsla omzuna vururken söylendim. "Niye beni yanına itiyorsun be?"

"Güzelim bu kadar üstüme düşmek istiyorsan söylemen yeterliydi." Alaycı bakışlarını umursamadan yerden kalktım.

"Öküz." O da yerden kalkıp üstünü düzeltti.

"Üstüme düşsen kafanı yatağın bacağına çarpacaktın salak ne yapsaydım." Bakışlarım hemen yumuşarken yaa diye sırnaşmamak için kendimi tutuyordum.

O sinir bozucu biri Afra. Onu dövmek istiyorsun Afra. Hayır ne sarılması saçmalama.

"Haftasonu okul gezisi var." Posterlerimi toplarken sandalyeme oturdum.

"Bizi ilgilendiren kısmı?" Sırıtıp o da yanıma oturdu. Ne çok sırıtıyordu bu çocuk.

"Bizimde gidecek olmamız." Dediği şeyi umursamadan ayağa kalkıp giyeceğim kıyafeti seçerken elimle tekrar şöyle işareti yaptım.

Yeniden söylediğinde ise gözlerimi kısarak baktım.

"Hiçbir güç beni o geziye götüremez."
*******

"Ya nefret ediyorum senden Kuzey nefret." Bavulları taşırken öpücük attı. "Bende seni seviyorum hayatım."

Dalgasına bile olsa söylediği sözle bir süre yerimde kaldım. Sonra etkisini anlamasın diye hemen toparlandım.

"Kaldın bir." Toparlanmak için geç de kalmış olabilirdim tabi.

Gözlerimi devirip önden yürümeye başladığımda kolumu tuttu. "O güzel gözlerin sadece gülümsesin ne o göz devirmeler?"

Sırıtarak baktığımda o da elini kolumdan çekmişti. Herkes odalarına dağılırken Deren ve Irmak da içeri girmişti.

"Acayip eğlenceli olacak." Sinirle gözlerimi devirdim. Evet Kuzey az önce yapma demişti ama aramızda değil mi?

"Yatıp uyumak varken buraya gelmek neden size cazip geliyor?" Kızlar gülümseyerek bu soruyu sormani bekliyorduk biz de dercesine baktılar.

"Hava soğuk."

"Sevgililerimiz burada."

"Kafa dağıtıyoruz."

"Doğal ortam."

Peş peşe sıralamaya başladıklarında dudağımı dişledim.

"Tamam siz kazandınız."

Bir dahaki bölüm gezi bölümü.

Bundan sonra her cuma bölüm atmaya karar verdim. Bölüm günümüz cuma olsun 💕

AY TENİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin