Kızlarla birbirimizin suratına bakarken yapacağımız şey basitti. Deren ve Irmak çocuklara güven testi yapmak istiyordu.
Bana kalırsa dünyanın en saçma şeyi olsa da hayatıma ekşın istediğimden susuyordum.
Yeni ve kaliteli bir fake hesap oluşturup çocuklara yazmaya başladılar. Unuttukları tek şey ise o çocuklarla bir senedir değil yıllardır aynı yerde olduklarıydı.
Muhtemelen bir random attıklarında bile çocuklar anlardı. Ama dediğim gibi ekşın istiyordum.
Onlar konuşurken telefonumu elime alıp odadan çıktım. Efe'nin odasına girdiğimde gördüğüm kağıtla bir süre bakıştım.
Hadi ama günlüğünü okudum diye parmağımı koparıyordu.
Yine de kötü kız iç sesime dayanamayarak elimi kağıda uzattım.
Açtığımda gördüğüm saçma sapan değerler ve testlerle kağıda dikkat kesildim.
Yukarıda gördüğüm babalık testi başlığıyla gözlerimi şaşkınlıkla aralandı.
Test sadec Efe ve babam için yapılmıştı. Testin sonucu pozitif olsa da Efe'nin neden böyle bir şeye kalkıştığını anlamamıştım.
Bu test sonunda kafası muhtemelen dağınık olan ikizini saçma triplere rahatsız etmemesi için Irmak'ın yanına gittim.
Kendini yere atmış bir gülüp bir ağlayan iki kız görmeyi tabii ki beklemiyordum.
Telefonlara tek tek baktığımda önce kızlara yavşaklık yapan sonra da gerçeği çoktan anladıklarını söyleyen erkekleri görmem beni de güldürdü.
Telefonu karınlarını attığımda iki büklüm olarak sürünmeye devam ettiler.
Telefonum çaldığında odadan çıkıp yanına gittim.
Kuzey olduğunu gördüğümde gülümseyerek açtık. "Öncelikle saçma bir teste taabi tutulmadığım için sonsuz teşekkürler."
Kıkırdayarak dinlemeye devam ettim. "Sen neden yapmadın?" Elimdeki bardağa sıcak su doldururken cevap verdim.
"Çünkü sana güveniyorum."
"Onlar güvenmiyor mu?" Çikolata tozlarını da koyup karıştırmaya başladım. "Muhtemelen güveniyorlar."
Tüm odağım yükselen çikolata kokusuyken sesim de mayışmaya başlamıştı.
""O zaman neden yaptılar?"
"Eğlence."
"Neden engel olmadın?" Bardağımdan bir yudum alıp geri telefona döndüm.
"Hayatıma ekşın katmam gereken durumlar vardı." Bir gülme sesi duyulduğunda konuşmaya devam etti.
"Hazırlan bir saate ekşın göreceksin." Telefonu yüzüme kapattığında bir telefona bir elimdeki bardağa baktım.
Odama gidip üstümü giyindiğimde kızlara uzun bir umrumda değilsiniz ne yaparsanız yapın ve evi sağlam bırakın konuşmasından sonra dışarı çıktım.
Kuzey'de kısa bir süre sonra gelince gülümseyerek ona sarıldım.
"Nereye gidiyoruz?"
"Lunaparka." İlk kez hemen soruma cevap verdiğinde lunaparkın ekşınının ne olabileceğini düşünüyordum.
Kuzey sırıttığında kafayı iyice sıyırdığını düşünüp peşine takıldım.
Otobüse bindiğimizde doluluğa göz devirip arkaya ilerledik. Kolunu önümden direğe uzatan Kuzey böylece insanlarla iletişimimi kesmişti.
Allah'ım manitam yokken bu harekete hep düşüyordum çok teşekkürler.
Bir çocuk bana çarptığında Kuzey delici bakışlarını ona çevirdi. ''Dikkat etsene!"
Çocuk mükemmel yeşil gözlerini devirdiğinde Kuzey sinirle ona baktı.
"Ne deviriyorsun lan gözlerini?" Çocuk kendini sakin kalmaya zorlayarak Kuzey'e döndü.
"İş mi arıyorsun?" Arkadan çıkan kahverengi gözlü dalgalı saçlı aşırı tatlı görünen bir kız çıktı.
"Bir sorun mu var Atakan?" Adının Atakan olduğunu öğrendiğim çocuk pis bakışlarını Kuzey'e atarken Kuzey'de ona bakıyordu.
Kız problemi anlamak için üçümüze bakarken ben hala kızı kesiyordum.
"Sorun yok Asel, arkadaşın canı sıkılmış." Kuzey daha da sinirlenirken kolundan tuttum. "Uzatıyorsun neden?"
Kuzey sinirli yüzünü gevşetip gülmeye başladığında Atakan'da sırıtmaya başladı.
Asel'le birbirimize uzaylı görmüş gibi bakarken Kuzey açıklamaya başladı.
"Biz Atakan'la çocukluk arkadaşıyız görünce takilmak istedim o da bozmadı. Evleniyormuşsunuz?"
Asel denilen kız tatlı bir şekilde güldüğünde Atakan'da onu kolunun altına aldı.
Allah'ım nasip et.
"Evleniyoruz inşallah kardeşim." Bunların kaç yaşında olduğunu düşünürken ağzını yediğim sevgilim onu da açıkladı.
"Atakan ve Asel bizden 3 yaş büyük.
Aklıma lisedeki ilk yılım gelince Asel ismi tanıdık gelmeye başladı.
"Sen şarkı yarışmasında birinci olan kızsın." Kız gülerek kafa salladığında ben de aydınlanmış olarak heyecanla kafa sallamaya başladım.
Bu halim Kuzey'e tatlı gelmiş olacak ki bir anda kendine çekip saçımı karıştırdı. Tepinerek kolunun altından çıkmaya çaldığımda saçlarımı öpüp bıraktı.
Atakan ve Asel'le vedalaştığımızda Kuzey Atakan'ı durdurdu.
"Bir üç seneye de bizden davetiye alacaksınız haberiniz olsun."
Utanarak bakışlarımı yere indirdiğimde Asel bana sarılıp kulağıma fısıldadı.
"Aşırı tatlısın umarım çok mutlu olursunuz."
Kıza samimi bir şekilde gülümseyip Kuzey'in sırıtan yüzüne baktım.
Deliydi bu deli!
Asel ve Atakan'ı aşırı özlemişim anaamm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY TENİNDE
Humor0545****:Selam güzelim seni üzerim Kuzey:Yalnız ben erkeğim 0545*****:Ha doğru o zaman selam hayatım ben belalın