Bölüm 1: Ressam Kim Taehyung

23.7K 789 198
                                    

İlk bölümle karşınızdayım. Hepinize merhaba öncelikle. Beklentisiz bir şekilde sadece kendimi mutlu etmek için yazdığım bu ficte, Taekook'a yaraşır güzellikler olması dileğiyle...

@cuyeoni katkılarıyla <3

 Kim Taehyung bir ressam ve Hanhwa Grup varisi olmasının yanı sıra dümdüz bir adamdı. Şöhretini ve zenginliğini boş verip Amerika'da sade bir yaşam sürecek kadar hem de. En baştan anlatmak gerekirse, Kore'deki tipik zengin veletlerinin yaşadığı gibi yaşamaktansa sanatının ve özgürlüğünün peşinden koşup üniversite okumak için buraya gelmişti.

 Hanhwa gruptan bahsedersek, günümüzde Taehyung'un babasının başkanlığını yaptığı holding grubu araba üretiminden tutun da sanat galerisine kadar çok geniş bir alanda farklı farklı şirketleri bünyesinde barındırmaktaydı. Anladığınız üzere Taehyung bir ressam olarak "Vante" adını duyurmadan önce zaten Hanwha grup varislerinden biri olarak hem Kore'de hemde dünyada insanların ve medyanın ilgisini oldukça çekmekteydi. Bu ününün sadece ressamlık ve şirketten olduğunu söylemek aslında kendisine biraz haksızlık olabilir. Özellikle Kore'de kadınları ve erkekleri kendine hayran bırakan yüzüyle oldukça popülerdi.

 Taehyung doğumundan itibaren bu hayatın içinde bulmuştu kendini. Ailesi tarafından da ülke tarafından da çok sevilmişti hep el üstünde tutulmuştu. Öyle ki Taehyung'un resime ilgi duymasının ardında bile büyükannesine olan hayranlığı yatmaktaydı. Büyükannesi yıllarca Hanhwa sanat galerisinin başkanlığını yapmış ve o yıllarda da Taehyung'un annesi ve babası kendi işleriyle meşgul olduğu için, Taehyung çocukluğundan beri bu sanat galerisinin bir parçası olmuş, resme dair ne varsa büyükannesinden öğrenmiş ve tıpkı onun gibi harika bir ressam olmuştu. Anne ve babası ile arası fena olmamasına rağmen büyükannesine hep ayrı düşkün olmuştu. Sırlarını mutluluğunu üzüntüsünü bazen de yalnızlığını hep onunla paylaşmıştı. Abisi ve ablasının yanı sıra her zaman sanatla daha çok ilgili olduğu için de şirket işlerine dair herhangi bir eğitim almamıştı, şirketin sanat dünyasındaki aktivitelerinde ailesini temsil etme görevini üstlenmişti. 

 Abisi ve ablası Hanwha grupta üst düzey yönetici olarak çalışıyordu bazen onlara karşı kendini suçlu hissediyordu. Tüm yükü onların omuzlarına bırakmıştı. O her zaman duygusal ve kırılgan olan evin en küçüğü olarak kalmıştı. Bu yüzden de abisi ve ablası Taehyung'un kendilerine karşı mahçup hissettiğinin farkındalardı. Ona asla bu yükü hissettirmeyip ne isterse onu yapması konusunda desteklediler ve böylece Taehyung kendi yolunu çizdi. 

 Liseyi bitirdikten sonra başta büyükannesinin desteği ile Amerika'ya Rhode Island adında sanat konusunda isim yapmış bir okula üniversite okumaya gelmişti. Buraya geldikten sonra hayatı tamamen değişmişti. Sanki yeniden doğmuş gibiydi. Burada onu tanıyan insanlar yoktu. Her adımında Hanhwa grubu temsil ettiğini düşünerek hareket etmiyordu. O burada sadece Vante ya da Taehyung olarak yaşıyordu Hanhwa grup varisi olarak değil. Taehyung sık sık Kore'ye ailesini ziyarete gidiyordu. Onlar için para sorun değildi tabii ki bu yüzden de mesafelerin bir önemi yoktu. Ne kadar Kore'yi özlese de ailesiyle sık sık görüşebildiği ve burada daha özgür olduğu için okul bittikten sonra da Amerika'da kalmayı tercih etti. Amerika'ya gelişi, büyükannesinin ardından ikinci büyük adımdı Vante oluşunda. Daha özgür olmak, hiç yaşamadığı bir hayatı yaşamak, aldığı iyi eğitim ona ilham olarak geri dönmüştü. 

 Amerika'da yaşadığı bu 7 yılda tabloları açık artırmada saniyeler içinde satılan, Vante imzalı tabloları koleksiyonlarına almak isteyen bir çok hayranı olan başarılı ve popüler bir ressam olmuştu. Hanwha grup sanat galerisiyle de Amerika'dan ilgilenmeye çalışmıştı. Bir çok Amerika-Kore ortak yapım sergiye imza atmıştı.

MI CASA | TAEKOOK ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin