Bölüm 18: Dudaktan kalbe ♡

4.7K 452 67
                                    


JUNGKOOK

Taehyung ile şirketteki son olay  yüzünden bir daha görüşmemiştik. Ben kendimce kendisine trip atıyordum, o da beni umursamıyor oluyordu galiba şuan. Proje için stajyerlerden birini göndermiş buna inanabiliyor musunuz? Ben gelir de gül yüzünü görürüm derken yaptığı şeye bakın! Ben onun için bu basit projeyle bizzat ilgilenmiştim sırf biraz daha yüzünü göreyim diye. O ise şirkete gelmeye bile tenezzül etmedi.

Ben gelir ve aramızdaki sorunları hallederiz yine eskisi gibi oluruz diye düşünmüştüm. Hatta birlikte yaptığımız ilk işimizi kutlama amacıyla onu yemeğe çıkartırım diye düşünmüştüm. Ama benim bu düşüncelerim hayalden öteye gidemedi. 1 haftadır görüşmüyoruz.

Pes diyorum Kim Taehyung gerçekten bana karşı bir şey hissetmediğinizi düşünmeye başladım artık!

Lütfen beni yanıltacak ve bana umut verecek bir şey yap Taehyung. Cidden tek hareketine gülüşüne ihtiyacım var daha aramızda bir şey olmadan ayrılmış gibi hissediyorum. Bari bir kere öpüşseydik bir kere öpseydin beni de en azından dudaklarının tadını tekrar hissetseydim Kim şerefsiz Taehyung.

Her neyse bugün bütün her şeyi kenara bırakıp arkadaşlarımla eğlenmeye karar verdim. Ben de normal bir gençtim. Başkan olsam da Kim Taehyung aşığı olsam da benim de eğlenmeye hakkım vardı. Üniversite tayfam olan Cha Eunwoo, Yugyeom ve Jung Jaehyun’dan oluşan minik arkadaş ekibimle dağıtmaya gidecektik. Depresyonda olduğumu fark edip bana destek olmaya çalışıyorlardı galiba. Kabul ettim 3-4 saatte olsa Taehyung’u düşünmeden geçireceğim bir zaman dilimine ihtiyacım vardı.

Öncelikle güzel bir akşam yemeği ile başladık. Sohbet etmek iyi gelmişti konuştukça kendimi iyi hissediyordum. Onların Taehyung'tan haberleri vardı. Birazcık anlattım son gelişmeleri. Hala onu beklediğimi söyledim. Beni kıskandıklarını söylediler. Hiçbiri daha önce böyle aşık olmamış.

Bende böyle aşık olacağımı sanmazdım ama Taehyung hayatıma girince her şey tepetaklak olmuştu. Bu aşk güzel bir şey mi değil mi henüz anlamadım. Bazen onunla yüzyüze geldiğim için bile şükredesim gelirken ertesi gün daha fazlasını isterken buluyordum kendimi.

Yemek böyle sohbetlerle geçerken içmeye devam ettik galiba. Ben yemekten sonrasını hatırlamıyorum çünkü çok çabuk sarhoş olan birine göre yemekte bile kotamı çoktan doldurmuştum.

Sonrasında içmeye devam etmek için gece klübüne gittik galiba. Biraz da dans edip eğlenelim diye.

Gittiğimiz gece kulübünde özel bir masa tutup çok güzel eğlenmiştik. Jaehyun ile ben yan yana oturuyorduk. Gece boyunca Taehyung Taehyung diye ağlasam da beni yalnız bırakmadı arkadaşlarım sağ olsun. Evime kadar da bıraktılar.

Bu arada hatırladığım kadarıyla instagram da 10 tane post paylaşarak rekor kırmışım. Taehyung diye ağladığım bir videoyu koyacakken son anda telefonu elimden almışlar. İnstagram meraklısı bir insanda değilimdir ne bu haller; tamam Taehyung meraklısıyım ona şaşırmıyorum da.

Sabah uyanıp zar zor da olsa şirkete gittim. Akşamdan kalmaydım hafif ama yardımcı kadın içecek bir şeyler hazırlamıştı iyi gelmişti. Şirkete geldiğimde ilginç bir şekilde bütün gözler iki kat üzerimdeydi. Nedenini anlayamadım ama yakışıklılığımdan diye düşündüm. Genelde gazetelerde haberim çıkınca böyle bakışları üzerimde bulurdum ama bu ihtimali düşünmek istemedim. Şu yaşta içip içip herhangi bir skandala karışmadığımı umut ediyordum.

Odama girdiğimde ise asıl şok ile karşılaşmıştım. Taehyung oturmuş beni bekliyordu. İçeri girmemle sinirle ayağa kalktı. Ve yanıma gelip gözlerimin içine baktı. Vücudunun etrafında adeta öfke bulutları uçuşuyordu. Dürüst olmak gerekirse biraz tırsmış olabilirim.

“ Jung Jaehyun ile aranda ne var?” dedi. Sorduğu soruyla şaşırıp kaldım. Jaehyun ne alakaydı şimdi? Dün gece bir şey mi olmuştu yoksa?

Benim anlamadığımı fark edince telefonu çıkarıp gözümün içine sokarcasına bana çevirdi. Açtığı haberde dünkü kafayı dağıttığım hallerim vardı. Jaehyun ile gülüştüğümüz fotoğrafları gösterip yakında evlilik mi var gibi saçma başlıklar atılmıştı.

“ Jaehyun benim arkadaşım ne saçmalıyorsun. Gazetelerden beni mi takip ediyorsun artık. “ dediğimde daha da sinirlendi.

“Gazetelerden takip etmeye gerek yok samimi arkadaşlığını çok güzel gözüme soktunuz dün akşam. Tanrım delireceğim sandım. “ dedi kendi kendine konuşur gibi. Gülmeye başlamıştım.

“ Kim Taehyung beni kıskandı. Çocuk musun sen Taehyung beni nasıl kıskanırsın. Beni sevmiyorsun bile nefret etmediğine eminim ama Jaehyun’u kıskandım desen daha çok inanırdım herhâlde.“ diyip geçen seferki laflarına gönderme yaptığımda gözlerinden sinir fışkırıyordu. Devam etmeliydim konuşmaya kendimi küçük düşürdüğüm yeter madem aşktan anlamıyor bende onun gibi olurum. Artık bende düşünmeden konuşuyorum.

" Park Bogum ile işine devam etmek yerine sabah ilk iş buraya neden geldin? Bana beklememi söylemiştin. Bu sürede görüşmesek iyi olur bence. Hem sende öyle düşünüyorsun ki stajyer yollamışsın şirkete proje için. Bana tahammül edemiyorsan söyle de bileyim. " dedim. O sırada tahmin edeceğiniz üzere içimde fırtınalar kopuyordu.

Bir şey diyecekti ki kendini tuttu. Elini başına götürüp biraz düşündü. O sırada masaya doğru yürüdüm ve kalçamı masama yaslayıp onun ne diyeceğini bekledim. Şimdi ben de zevk almaya başlamıştım bu oyundan. Çünkü o da beni kıskanıyordu. Benim için gelmemişti buraya ama kıskançlığı yüzünden sabah sabah kalkıp ilk iş yanıma gelmişti. İçimden çığlıklar ve kahkahalar yükseliyordu ama dışarıdan sakin bir izlenim vermeye çalışıyordum.

Yanıma yaklaşıp karşıma geçti ve yakınıma geldi. Ben masaya yaslandığım için onun seviyesine göre aşağıda duruyordum. İyice yaklaşıp kafasını eğip yüzlerimizi karşı karşıya getirdi. Ben de kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

“Ağzına bu saçma cümleler hiç yakışmıyor bebeğim. “ diyip çenemden tutup kafamı biraz daha kendine yaklaştırdı. Şuan tam olarak burun burunaydık hatta o konuşurken dudakları tüy kadar hafif bir şekilde dudaklarıma değmişti. Kalbim bu hisle patlayacak noktaya geldi. Cevap veremedim sadece yutkundum. Anın verdiği hisle kendimi sakinleştirmek için gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatmamla birlikte dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettim.

Ellerini belime sarıp bana daha da yaklaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerini belime sarıp bana daha da yaklaştı. Kalın dudakları, dudaklarımı içine hapsetmişti.

Tanrım gerçekten beni öpüyordu! Elleri de belimi okşuyordu aynı zamanda. O kadar güzeldi ki ruhumu teslim edebilirdim tam o an da. Ben karşılık veremeyecek kadar şokta ve karmaşık hissederken o dudaklarımı öpmeye devam edip öpüşme sırasında gülümsedi. Sırf bu an için bile her şeyi feda edebilirim. Onun kollarında olmak dudaklarını hissetmek her şeyden çok daha güzeldi.

Veeee sonunda dediğinizi duyar gibiyim. Evet sonunda öpüştü aşk kuşlarım😻😻 Umarım beğenmişsinizdir. Oy veren yorum yapan herkesi tek tek öpüyorum. Hayalet okuyucularımı da selamlıyorum. Ama lütfen sadece oy vererekte olsa bir ses verin. Biliyorsunuz zaten okuyanım az😿 siz beğendikçe bende motive oluyorum. Neyse okuduğunuz için teşekkürler❤

cuyeoni  katkılarıyla <3

MI CASA | TAEKOOK ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin