Evet herkese merhaba. Söz verdiğim gibi yeni bölümle geldim cuma akşamı olduğu için. Ama söylemek istediğim şeyler var;
Okumasına rağmen oy vermeyen hayalet okuyucular beni çok üzüyor söylemiştim.Okuma oranına göre oy oranı diğerinin üçte biri kadar kalıyor ve bu durum beni yazmaktan soğutuyor.
Vee iyi okumalar bebekler <3 Medyadaki harika şarkıyı da dinlemeyi unutmayın.
TAEHYUNG
Yaşadığım şaşkınlıkla birlikte sadece bakakalmıştım yüzüne. Hayatımın en güzel günlerinde birini yaşarken günün böyle sonlanacağını asla düşünmemiştim. Sadece şaşırmıştım ve bana bir cevap vermesini istedim. Onun konuşmayacağını anlayınca ben konuştum.
"Jungkook, bir cevap ver. Ben seni hatırlamadım ama sen beni hatırlıyor muydun?" dedim. Hala kucağındaydım. Cevap vermeyince sinirle ayağa kalktım. Ve pencerenin önüne doğru ilerledim. Nefes alamıyordum.
Ayağa kalkmamla birlikte girdiği transtan çıktı ve hemen yanıma geldi. Kolumu tutup beni kendine çevirdi.
" Taehyung ben sana anlatacaktım. Doğru zamanı bekledim. Sen beni hatırlamadın, beni tanımadın nasıl diyeceğimi bilemedim. Hep erteledim ve şimdi böyle oldu. Asla senden bir şey saklamak ya da seni üzmek istemedim. " dedi. Sinirle soludum. Ve konuşmaya başladım.
" Anlatmayarak neyi amaçlıyordun Jungkook? Ne planladın. Beni beğenmediğin için sabah öylece bırakıp gitmiştin, seviştiğimiz gecenin sabahında. Seni kafam ayıkken göremedim bile yüzünü hatırlayayım. 2 yıl geçmiş olsa da hislerimi unutmadım ben o anları yaşarken sarhoş olsam bile. Ama senin için hiçbir anlam ifade etmemiş o gece demek ki. " dediğimde yüzünde dağılmış bir ifade vardı.
" Taehyung sen neler diyorsun? Ben 2 yıl boyunca seni bir gün bile unutmadım. O gece, bu yaz seni görene kadar yaşadığım en güzel geceydi. Sana olan aşkımı görmüyor musun? Senin için yanıyorum ben Taehyung. Kül olup bitmemi mi istiyorsun? Lütfen böyle şeyler söyleme evet sana anlatmadım ama bu yüzden değildi. " dedi. Cevap vermedim devam etmesini bekledim.
" Seninle tekrar karşılaşacağıma dair hiç umudum yoktu. " konuşmasına fırsat vermedim.
" Eğer beni o gecenin sabahı öylece bırakıp gitmeseydin umut etmene gerek kalmazdı. " dedim sesimin yükselmesine engel olamayarak.
Söylediklerimle sinirlendiği ortadaydı. Üzerime doğru hızla geldi. Bende o geldikçe geriye doğru gittim. Beni duvarla arasına sıkıştırdı. Evet hala ayaktaydık. Gömleğinin düğmeleri hala açıktı. Şuan ona ne kadar sinirli olsam da vücudu beni etkiliyordu.
" Seni isteyerek mi bıraktım sanıyorsun? Taehyung ben seni ilk kez o gün görmedim. Birkaç kez cafede karşılaşmıştık ve ben tesadüfen senin sergine de gelmiştim. Seni ilk gördüğüm andan beri kalbim aklım her şeyim sendeydi. O gün Amerika'da son günümdü. Kore'ye döndüğümde şirkette çalışmaya başlayacaktım. Ve beni evlendirmek istiyorlardı. Herhangi güçlü bir şirketin kızıyla ya da oğluyla... " derin bir nefes aldı.
Yüzlerimiz çok yakındı birbirine. Gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerinin içine bakmak istemiyordum çünkü baktıkça ona karşı olan sinirim geçiyordu. Gözleri çok hafif dolmuştu. Bakışlarını asla yüzümden çekmiyordu. Benden herhangi bir tepki almayınca konuşmaya devam etti.
" Seni izlediğim birkaç günde çok güzeldin. Yaptığın resimleri bile günlerce izlemek istedim. Her şeyinle sana hayran oldum. Herkes de sana hayrandı. Daha o zaman seni başkalarından kıskanmaya başladım. Bana göre sen çok mükemmeldin. Bense basittim. Sen çok özgürdün Taehyung birine bağlanamayacak kadar. Bunu dile getirdiğini de duydum. Asla evlenmek istemediğini hatta düzenli bir ilişkinin bile sana göre olmadığını söyledin o arkadaşlarına yemin ederim. Kendi kulaklarımla duydum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MI CASA | TAEKOOK ✅
FanfictionRessam Kim Taehyung & Ceo Jeon Jungkook Senin bulunduğun yer, belki de Mi Casadır. Seninle beraber olursam her yer evim olacak. | Düzyazı | Klişe |