Merhaba herkese. Sonunda dediğinizi duyar gibiyim. Bu bölüme fazlasıyla özendim ve saatlerimi aldı. Bol bol oy ve yorum istiyoruuuum lütfen. Umarım beğenirsiniz.
Düğün için hazırlıkları çoktan tamamlamıştık. Gerçekten de evleniyorduk. Buna hala alışamamıştım. Her an yine bir aksilik çıkacak diye içten içe de korkmuyor değildim. Çünkü her şey fazla iyi gidiyordu. Bu da benim sebepsiz yere endişelenmeme sebep oluyordu. Taehyung ile yaklaşık 10 aydır birlikteydik. Geriye baktığımda gerçekten de 10 ay uzun bir süreydi fakat benim için çok çabuk geçmiş gibiydi.
Son 1 aydır da düğün hazırlıklarımız ile geçmişti. Her ne kadar çoğu şeyi annelerimize bırakmış olsakta sonuçta bizim düğünümüzdü daha ilgili davranmaya çalışıyorduk. İkimizde kendi evlerimizde kalıyorduk. Çok sık bir araya gelemiyorduk sürekli bir koşturmaca içindeydik. Gün içinde bir öpücük alabildiysem ondan, kendimi şanslı sayıyordum.
Zamanımızı alan bir diğer konu da dans çalışmalarıydı. Şuşu gelen konuklarımıza bir dans gösterisinde bulunmamız konusunda oldukça ısrarcı olmuştu. Benim bu zamana kadar dansla uzaktan yakından alakam yoktu. Taehyung'un ise keyifli olduğu zamanlar evde televizyon karşısında kıvırtarak dans ettiği zamanlar dışında dans ettiğini düşünmüyorum. İkimizde berbattık başlarda. Gündüz şirkete gidip akşam da sanki hayatımız buna bağlıymışçasına dans ediyorduk. Son günlerde mükemmel derecede güzel dans etmeye başlamıştık. Öyle ki Taehyung'u izlerken kendimden geçiyordum. Bir ara Şuşu'yu ikna edip herkesin önünde dans etme fikrinden vazgeçirmeye çalıştım ama olmaz dedi. Boy with luv adında bir idol şarkısını söyleyip dans edecektik. Sözleri hoşumuza gitmişti ve dans hareketleri de keyifliydi gerçekten. Güzel bir anı olacağını düşünüyordum.
Düğünümüze iki gün kala her şey hazırdı. O gün işten erken çıkmıştım ertesi gün zaten işe gitmeyecektik. Eve geldiğimde hazırlıkların tam olduğunu gördüm. Yardımcılara yapılacaklar listesi vermiştim ve onlarda eksiksiz tamamlamışlardı. Saati kontrol ettikten sonra duraksadım önce. Yapıp yapmamak konusunda emin değildim. Taehyung çok kırılır mıydı? Kafamı iki yana sallayıp fazla düşünmemeye karar verdim. Telefonumu çıkarıp Taehyung'u aradım. Çok beklemeden açmıştı telefonu.
"Sevgilim?"
"Alo Taehyung... Neredesin?"
"Galeriden çıktım tam şuan arabama yürüyorum. Sen?"
"Bende evdeyim. Taehyung seninle konuşmak istiyorum. Ben yapamıyorum galiba. Bazı şeyler aklımda oturmuyor. Bak belki çocukluk yapıyorum ama ben kendimde bu gücü hissetmiyorum."
"Jungkook endişeleniyorum şuan. Neyden bahsediyorsun? Sana geliyorum evde konuşalım hm."
"B-ben korkuyorum galiba."
"Neyden korkuyorsun?"
"Bu evlilikten."
"Jungkook! Ne dediğinin farkında değilsin sen bebeğim. Ağzından neler çıkıyor." Sesi oldukça endişelenmiş geliyordu. Kalbim acıyordu ama konuşmaya devam ettim.
"Bizim bunu yapamayacağız biz baksana olmuyor. Bunun geridönüşü yok. Yapamayacağım ben. "
"Jungkook." yutkunuşunu hissettim, ağlıyordu. Gerçekten ağlıyordu onu ağlatmıştım. "Jungkook geliyorum. Lütfen konuşma böyle. Beni kırıyorsun." dedi ve kapattı.
Çoktan pişman olmuştum bile ama artık çok geçti. Taehyung 20 dakika sonra gelmişti. Hızlıca kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda gözleri kızarık bir Taehyung karşıladı beni. Darma dağın olmuştu sözlerimle. Kalbim acıdı bu halini görünce. Ona asla kıyamıyordum. Beni görmesiyle birlikte gözleri tekrar doldu ve yaşların gözlerinden birer birer akışını gördüm. Daha fazla beklemeden üzerime doğru gelip bana sarıldı. "Jungkook... Ben yanlış anladım değil mi? Lütfen beni bırakma dayanamam. Benimle her şeyi konuşabilirsin. Evlilik üzerinde baskı hissettirmiş olabilir. Bunları aşabiliriz." Cevap vermediğim de ağlaması daha da hızlandı. "Jungkook konuş lütfen." Hıçkırıklarının arasında söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MI CASA | TAEKOOK ✅
FanfictionRessam Kim Taehyung & Ceo Jeon Jungkook Senin bulunduğun yer, belki de Mi Casadır. Seninle beraber olursam her yer evim olacak. | Düzyazı | Klişe |