Bölüm 32: Güven

3.6K 288 117
                                    

Oylar 80 olmadan bölümü atmamaya karar verdim 😖😡

Uzun uğraşlar sonucu yazdığım bölüm... umarım beğenirsiniz. Lütfen oylarınızı ve düşüncelerinizi esirgemeyin. Kendi ruh halimden ötürü fazla depresif bir bölüm olabilir!

İyi okumalar cuyeoni 💜

Arabama yaslanmış Taehyung'u beklemeye devam ederken vücudumdaki alkolün de sebebiyle doğru düzgün düşünemiyordum. Biraz fazla kaçırmıştım gerçekten. Çünkü Taehyung'un telefondaki sert çıkışını bile düşünemiyordum içimden gülmek ve ağlamak geliyordu. Deliriyor muydum? Hayır sadece fazlasıyla sarhoştum. Boka giden ilişkimi ve hayatımın akışını düşünemeyecek kadar.

Birkaç dakika sonra ise gelmişti. Görür görmez doğruldum ve kollarımı ona sarmak için uzandım ama o anında geri çekildi. Yüzüm asıldı anında. Lanet olası iki haftadır birbirimizi görmüyorduk ve sarılmamı geri çevirmişti. Neler oluyordu hiçbir şey anlamış değildim. Sorabilecek kafada mıydım ondan bile emin değildim.

"Sana arabada bekle demiştim, havalar hala soğuk! Beni sinirlendirmekten zevk mi alıyorsun leş gibi içki kokuyorsun yine. " sinirle elini saçlarına geçirdi yüzüme hayal kırıklığı ile bakarken. Bana alkolikmişim gibi davranıyordu.

"Gelmeseydin o zaman. Git! İstemiyorum seni. " deyip ters yöne doğru yürümeye başladığımda beni kolumdan tutup kendine çevirdi.

"Şimdi arabaya biniyorsun daha fazla olay istemiyorum. Hem suçlusun hem güçlüsün gerçekten." Ceketimin cebinden anahtarları alıp, arabanın kapısını açıp benim oturmamı sağladı. Emniyet kemerimi bağlarken yüzü çok yakınımdaydı. Özlemden ağlamak üzereydim ama kendimi tuttum boynundan öpmemek için. O da arabaya bindiğinde hızla oradan ayrıldık. Gerçekten hala sinirli görünüyordu ve oldukça hızlı sürüyordu arabayı. Neden bu kadar sinirli olduğunu hala bilmiyordum. Bana hiç bu kadar sinirlenmemişti daha önce. Taehyung hiç kimseye bu kadar sinirlenmemişti daha önce.

Kafamı camdan dışarı çevirip dışarıyı izlerken, alkolün etkisiyle hala düşüncelerimi toplayamıyor olsam da Taehyung'un davranışları içimdeki sıkıntıları iyice artırmıştı. Sadece onunla mutlu olmak istiyordum. Sıkıntılarımı unutturacak tek insan,sığınacak tek limanın oyken sanki benden daha da uzaklaşıyormuş gibiydi. Bu düşünceler yüzünden de kendime kızıyordum. Onun sevgisine güvensiz olduğum için ihanet ettiğimi düşünüyordum. Beni bu düşüncelere iten oydu.

Düşüncelere gömülmüştüm hatta felaket senaryolarıma devam ediyordum ki benim evime geldiğimizi fark ettim. Taehyung arabadan inip evime doğru adımladı arkasına bile bakmadan. Bende hızla kemeri çözüp indim.

Taehyung kapının şifresini girip içeri doğru adımladı. Saat gece 3'e geliyordu. Bu saate kadar evdeki çalışanlar bile uyumuş olmalıydı. Taehyung salona adımladı bende onu takip ettim. Yorgunca kendini koltuklardan birine bıraktı. Ve dirseklerini bacağına yaslayıp kafasını ovmaya başladı. Ben ona yaklaşırken bir anda sinirle ayağa kalktı tekrar ve konuşmaya başladı.

"Jaehyun'u ne kadar kıskandığımı bildiğin halde neden yaptın bunu? Onlarla buluşacağından haberim bile yoktu! Sevgilimin dans ederken ki videolarını internetten görüyorum. Ne kadar kötü hissettiğimden haberin var mı?" sona doğru sesi yükselmişti. Dedikleriyle şaşırdım. Nasıl bir videonun dolaştığını bilmiyordum ama gerçekten biraz aşırıya kaçtığımızı hayal meyal hatırlıyordum.

Tam ona doğru yaklaşıp konuşacağım sırada ayağım halıya takıldı ve düşmekten son anda kurtuldum. Taehyung belimden tutmuştu. Yakınlığımızdan dolayı şimdi bile ikimizde etkilenmiştik derin nefes alışverişlerinden anlamıştım. Ama hemen beni oturtup konuşmaya başladı.

MI CASA | TAEKOOK ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin