JUNGKOOK
Öyle beklenmedik bir pozisyondaydık ki kendimi ne ara Taehyung’un altında buldum anlamadım bile. Burnunu yanağımdan ayırıp kafasını kaldırdı ve direkt gözlerimin içine baktı. Benim konuşmaya cesaretim yoktu zaten konuşsam sesimim çıkmayacağına da o kadar eminimdim ki.
O da konuşmayıp gözlerimin içine bakıyordu. Bir anda bakışları dudaklarıma kaydı. 2 yıl önce seviştin bu adamla zaten neyin heyecanı bu, gidilecek en yukarı seviyeye çıkmışsın adamı yatağına atmışsın diye kendime telkinler yağdırsam da kalbim bunu dinlemiyordu ve metreler ötesinden duyulacak gibi atıyordu.
Dudaklarıma bakışından dolayı gerçekten öpeceğini düşünmüştüm. Yutkunmama engel olamadım. Gözlerini kapattı ve biraz daha yaklaştırdı yüzünü bana. Nefesini dudaklarımda hissediyordum şimdi de. Ben de daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım ki arkadan telefonun sesi yükselmeye başladı. Ve üzerimdeki sıcaklık aniden yok oldu. Taehyung’un telefonu çalıyordu. Hemen komedinden alıp açtı telefonu ama açmadan önce dudaklarından okuduğum ve anladığım kadarıyla minik bir “Siktir” nidası duydum.
Arayan Ceyn’di ta buradan kelebeğim deyişlerini duyuyordum. Ah her ne kadar onları sevmeye çalışsam da şu an içimden Ceyn ve Şuşu’ya küfürlerimi göndermeye başladım.
Telefonu kapattıktan sonra tekrar odaya geldi. Ben de yatakta oturur hale gelmiştim telefonuma göz gezdiriyordum. Mailleri kontrol etmem gerekliydi. Her ne kadar buralara Taehyung’un peşinden gelmiş olsam da şirket asla peşimi bırakmıyordu.
“ Arayan Ceyn’di, dün gece bana ulaşamamışlar da. Seninle olunca telefona bakmamışım hiç merak etmişler. Senin de burada olduğunu söyledim rahatladılar. “ diyip gülümsedi.
Beni öpmeden çekilmiş olmasını tam şu an unutmuştum. Her ne kadar benimle oynuyormuş gibi görünse de ona kapılmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Lanet olası aşk ve Kim Taehyung böyle bir şeydi işte.
Ben de ona cevaben kafamı sallayıp gülümsedim. “ Kahvaltıyı yapıp çıkalım mı? Öğlene şirkette olmam lazım. “ dedim ona bakarak.
“Tabi ki oyalanmadan çıkalım. Evde mi yapalım yoksa dışarıya mı çıkalım? Şimdiden söylüyorum mutfakta çok iyi değilim eğer kendine güveniyorsan evde yiyelim. Sen yemekleri yaparsan ben de bulaşıkları yıkarım.” diyip kıkırdadı.
Kıkırdamasına gömebilirsiniz beni tam şu vakit.
“ Ben harika yemek yaparım her şeyde harika olduğum gibi. Hadi inip başlayalım.“ dediğimde gülümsemesi iyice genişledi. Ayağa kalktım kapıya yöneldim.
“ Başka neler de harikasınızdır Bay Jeon? Dedi flörtüz bir tonda. Yine benimle oynuyordu. İçimden 2 yıl önce çok güzel öğrenmiştin bu sorunun cevabını demek geçti ama tabi ki demedim.
“ Hırslı bir yapım olduğu için eğer bir konu da hırslandıysam onu elde ederim. Şirketin başına geçmem en büyük örneklerinden biri bilirsin. Yemek yapmak yanında ufak kalıyor. “ dedim ukala bir tonda. Cevabımla birlikte sessizleşti ağzından bir şeyler geveledi ama duyamadım. Üzerimizi değiştirip yüzlerimizi yıkayıp -tabiki ayrı ayrı- aşağı indik.
Mutfağa girdiğimizde bana malzemelerin yerini gösterdi, ben de yemekleri hazırlamaya başladım. Tezgâhta sebzeleri doğrarken dibime kadar geldi. İşe konsantre olmakta zorlanıyordum, resmen manipüle ediyordu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MI CASA | TAEKOOK ✅
FanfictionRessam Kim Taehyung & Ceo Jeon Jungkook Senin bulunduğun yer, belki de Mi Casadır. Seninle beraber olursam her yer evim olacak. | Düzyazı | Klişe |