Çarşamba.
Çarşaflara dolanıp parkelerin üstünde yuvarlanmak istediğim bir sabahtı.Annem dün akşam olanları Mine teyzeden dinliyordu. Ve kahkahaları odama dek geliyordu.
"Ay birde mutfağa koşup sarı bezi almış, telaşla Yiğit'in pantolonunu silmeye çalışmış."
Mine teyzemin sesi, annemin kahkahalarının arasında kayboldu. Parmaklarımın arasındaki yastığı yüzüme gömüp kocaman bir çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.
"Yiğit engel olmaya çalışmış ama İpek inadından dönmez, biliyorsun kızını."
"Bilmez miyim? Benim inat kızım!"
"Yiğit eve bir geldi kıpkırmızı bir surat. Görmen lazımdı şekerim!"
Mine teyze kahkahalarının arasından dün yaşananları anlatırken kendimi yastıkla boğmayı denedim. Bir sonuç elde edemediğimde ise yastığı hırsla kapıma fırlattım. Şu güzel, çiçekli çarşafa dolanıp yuvarlanmak, kendimi uçsuz bucaksız yollara atmak istiyordum. O yollarda sonsuza kadar yuvarlansam sesim çıkmazdı, emindim.
Hırsla yataktan kalktığımda ayağıma dolanan pike parkelere yapışmama neden oldu. Gülsem mi, ağlasam mı karar veremediğim bir andı.
Sırt üstü yerde uzanıp tavana diktim gözlerimi.
Çarşaf olmasa da, pikelere dolanıp yapışmıştım parkelere. Bir yuvarlanmadığım kalmıştı, o da olsaydı tam olurdu.
Büyük ihtimalle paldır küldür yere düştüğüm için annemler sese gelmişlerdi. Kapımı telaşla açıp iki seksen yerde yattığımı görünce tekrar gülmeye başladılar. Gözlerimi devirmekten başka bir şey yapamadım.
"Orada havalar nasıl?" dedi Mine teyze gülerken. Kafamı onlara doğru çevirip gülmelerini izledim.
Baygın gözlerim, kabarmış saçlarım ve pijamalarımla öylece yerde yatmaya devam ettim onlar gülerken.
"Odamın dışında gülmeye devam eder misiniz acaba? Çıkarken kapıyı da kapatın lütfen."
Annem ve Mine teyze kıkır kıkır gülerken kapıyı sessizce kapatıp çıktılar, bende derin bir nefes aldım ve toparlandım.
Parkelerin üstünden kalkmayı başardıktan sonra duşa girip hazırlandım. Bugün Şeker'le dersim vardı. Geç kalmamak için elime ne geçtiyse üstüme geçirip evden çıktığımda elimdeki araba anahtarıyla koşarak merdivenlerden indim. Yiğit'e, Şermin'e, teyzeme, enişteme hatta Şirin'e bile yakalanmak, isteyeceğim son şeydi.
Arabaya binip hızlıca Şeker'lerin evine doğru sürdüm. Zor bir sabah beni karşılamıştı, gün içinde moralimin yerine gelmesi için fazlaca çabalamam gerekti.
---
Dış kapının yan kısımlarındaki aynadan yansımamı gördüğümde koşarak eve gitmek ve üstümü değiştirmek istedim. Kapının açılmasını beklerken gördüğüm bu manzara oturup ağlama isteği getiriyordu içime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İpek'
Fiksi UmumUzak, çok uzak diyarlardan gelmiş gibiydi gözleri. İki yeşil boncuk düşmüştü yer yüzüne,o da onları çok sevmiş takıvermişti sanki kirpiklerinin arasına. O kadar güzeldi ki gülüşü, bıyıklarının arasından firar edip kaçıveriyordu bazı zamanlar. O hoş...