🎲🎲XVII.CADI AVI

60 47 0
                                    

Mervel yatağına uzandı bir haber rulosu yanındaki komidin üzerinde duruyordu.
Mervel elini hareket ettirip ruloyu tam karşısına kaldırıldı. Havada asılı kalan rulo açılarak Moldora' nın konuşmasını oynattı.
"Mervel burada tüm hazineyi aradık, sarayın her köşesine baktık hatta herkesin odasını gizlice aradık ama yok. Bu geceyi burada geçirip yarın geleceğiz."
Rulo Moldora' nın kaydettiği konuşmasını bitirdikten sonra kapanıp kendiliğinden yok oldu.
Mervel yatağından hızlıca kalkıp Porz' ın odasına gitti.
"Porz, Porz" diye fısıltıyla seslendi.
O da oflayarak
"Ne var Merv hala uyumadın mı?" diye doğruldu.
Merv
"Moldora' dan haber geldi." dedi.
"Bulmuşlar mı?" diye sordu hevesle.
"Yok bulamamışlar heryeri aramışlar. Geriye cadılar kaldı dostum." dedi Merv üzülerek.
Porz
"Hars mekana bakacaktı haber göndermedi mi hala?" diye sorunca Merv
"Yok." dedi aynaya yaklaşarak.
"Tekrar denemeliyim." diyerek
Merv aynaya odaklandı, sonsuzluk taşının parçalarını düşünmeye çalıştı.
"Olmuyor odaklanamıyorum." deyince dostu
"Tekrar dene Merv." dedi uykulu uykulu.
Merv bu sefer elini kaldırıp denedi.
Fakat hareket yoktu.
"Olmuyor işte." dedi bıkkınlıkla. Arkasını dönüp eliyle gözlerini ovaları. Ayna hareketlenmiş adeta dalga gibi olmuştu.
"Merv, Merv aynaya bak oldu. Başardın dostum." dedi sevinçle.
Merv ve Porz heyecanla aynanın karşısında beklemeye başladılar. Birden dalgalanan aynada görüntü belirdi. Bunlar aynı cadılardı fakat yakalanmışlar ve mahzen gibi bir yerde bağlılar idi. Aralarında konuşmaya başladılar.
Biri
"Taş da evde kaldı." dedi.
Diğeri
"Onu asla bulamazlar güçlü bir büyüyle aynanın içine gizledim." dedi kahkaha atarak.
"Ne! Harika." diyerek
birlikte kahkaha attılar.
Görüntü kaybolup ayna eski halini aldı.
Merv düşünceli düşünceli "Aynanın içine ne demek?" diye Porz'a baktı.
"Taşın tek parçasıdır muhtemelen." diye oflayarak Porz
"İçlerinden biri kardeşlerden olmalı." dedi.
"Cadılar oldukça genç görünüyordu farkettin mi?" dedi Mervel endişeyle.
Porz
"Malesef, bu ölü bir çocuk demek." dedi korkuyla.
"Umarım yakalayan kişi Hars'tır." dedi Porz.
"Porz sığınakları boşken gidip bakmalıyız." diyerek onu kaldırdı Merv.
"Bir uyusaydık keşke." dedi Porz.
"Porz kardeşler bu fırsatı kaçırmaz sığınağı bulup taşı alırlar." dedi korkuyla.
Porz oflayarak yatağından kalktı.
"E üzerimi değiştir bari." dedi mecbur.
Merv parmağıyla dostunun kıyafetlerini değiştiriverdi. Gımen'e haber rulosu gönderdi.
Gımen ile aşağıda buluştular. Merv
"Gımen yoruldun sen de, bize geçit açsan yeter." deyince
Gımen
"Olmaz ben de geliyorum, gayet iyiyim. Hem bu eğlenceyi kaçırır mıyım?" dedi heyecanla.
Gözlerini
"Eğlence anlayışın inanılmaz gerçekten." dedi Mervel.
"Tamam nereye gideceğiz?" diye Merv'e baktı Gımen.
"İşte onu anlatması güç. Etraf ıslaktı ve yapraklar bayağı büyük ve genişti. Bir tür yağmur ormanlarından birinde gibilerdi."
"Harika." dedi Gımen memnunsuz.
Merv
"Ama eminim Sifrinter ormanlarından biri." dedi.
"Bundan nasıl emin olabilirsin?" diye sordu Gımen.
"Ya bu anlatabileceğim bir şey değil büyücüler böyle şeyleri hissedebiliyormuş." dedi Merv.
Porz
"Bir dakika ya. Sifrinter Krallığında bir tane yağmur ormanı var o da uçsuz bucaksız. Bırak orada bir şey bulmayı kesin kayboluruz." dedi.
"Siz hislerime güvenin, daha önce beni hiç yanıltmadı. Orayı elimle koymuş gibi bulabilirim." dedi Merv.
"İyi bakalım." diyerek Gımen
geçidi bir kapı gibi ormana açıverdi. Karanlık ve ıslak bir ormana açılan geçitten geçerek gecenin bir saati biraz yürüdüler.
Gımen gaz lambasını tutuyor, Mervel onun önünden, Porz da yanından yürüyordu.
Merv birden durdu, sol tarafa baktı ve gözleri o büyüleyici haliyle kehribar renginde parlamaya başladı.
"Bu taraftan." dedi önden giderek.
Onu takip ederken Gımen
"Şey o gözlerle şuan nasıl görüyorsun? Her zamanki gibi değildir bence." dedi merakla.
Merv o yöne dikkat kesilmiş Gımen'i duymuyor gibiydi. Merv,
"Hissedebiliyorum. Bu tarafta büyülü bir şeyler var." diyerek o tarafa yöneldi.
"Umarım öyledir." dedi Porz uykulu uykulu esnerken.
Gımen ona baktı.
"Neden uçmuyoruz?" deyiverdi, önden giden Mervel'i takip ederken zorlanıyordu.
Mervel parlayan gözleriyle karanlıkta hızla aramaya devam ediyordu.
Gımen ve Porz onu gözden kaybetmişlerdi.
"Mervel." diye bağırarak ilerliyorlardı.
Gmen
"Anlamıyorum karanlıkta nasıl böyle ilerleyebiliyor lamba da bende?" dedi hayretle.
Porz yorgun haliyle
"Lambaya ihtiyacı var mı sence?" dedi.
"Gözleri parlayınca karanlığı görebiliyor mu?" dedi şaşkınlıkla.
"Her şeyi görebiliyor." dedi Porz.
Bir süre ağaç dallarıyla boğuşarak ilerlemişler, Gımen nefes nefese kalmış, saçı başı dağılmıştı. Eğilip diz kapaklarına tutunarak
"Ben bittim. Benden bu kadar." dedi.
Porz sevinçle dostunu görerek "İşte orada koş, ileride." dedi.
Son kez güçlerini toparlayarak koşup yanına geldiler.
Porz
"Merv dostum neye bakıyorsun?" dedi yaklaşarak.
"Bulduk işte." diyerek karşı yöne bakıyordu.
"Ben orada birşey göremiyorum" dedi Gımen.
"Nasıl yani gerçekten göremiyor musunuz?" derken parlayan gözleri eski halini aldı. Tekrar o tarafa döndüğünde ağaçlardan başka bir şey yoktu.
"Şimdi ben de göremiyorum." dedi aynı yere tekrar baktı.
"Aaa" diyerek şaşırdı Gımen.
Porz
"Tamam gözlerin parlarken gördüğüne ve şuan göremediğine göre..."
Gımen
"Orada gizli bir yer var.
Eee açığa çıkarabilmen gerekmiyor mu? Büyücü sensin sonuçta." dedi.
"Pekala geri çekilin deneyeceğim." deyip
Mervel elini doğrulttu, tuhaf sözcükler söyleyerek gözleri parladı. Birden perili köşkü andıran bir ev belirdi. Burası karanlık, bahçeli, terası olan iki ya da üç katlı gibi duran bir evdi. Bakınca tüyler ürperten bir tarzı vardı. Etrafta yarasalar uçuşuyor ve tüm ışıklar kapalıyken teras katın ışığı yanıyordu.
Gımen
"Ürpertici." diyebildi şaşkınlık arasında.
"Ama merak da uyandırıyor." diye devam etti.
Porz
"Kesinlikle katılıyorum." diyerek
ağaçların arasından çıkıp evin kapısına kadar geldiler.
Gımen
"Sizce biri var mıdır, Merv hislerine ne oldu?" dedi ona bakarak.
"Bilmiyorum. Girip göreceğiz." dedi.
Porz,
"Neden böyle bir yerde yaşıyorlar hiç anlamıyorum." derken
Gımen,
"Bence gayet gizemli ve güzel. Gizem iyidir." diye karşılık verdi.
Merv elini havada dairesel hareketlerle gezdirdi.
"Şimdi girebiliriz." dedi.
"Kalkan büyüsü mü?" diye sordu Gımen.
"Evet." diyerek
Merv önden yuvarlak tokmağı çevirerek kapıyı açtı. Dikkat etmesine rağmen kapıdan gıcırtılar duyuldu. Dişlerini sıkıverdi istemsiz.
Koridorda yavaşça ses çıkarmadan ilerlediler. Merdivenlerin yan tarafında büyük bir salon vardı. Kimsenin olmadığını görünce tahta merdivenlerden gıcırtı çıkarmamaya çalışarak sessizce çıktılar.
"Yukarıdan sesler geliyor." dedi Merv.
Terasa kadar çıkıp sesler artınca hemen yandaki kapı eşiğine saklandılar. Porz da karşıdakine saklanmış fakat iri bedeni ve kanatlarıyla zorlanıyor gibi görünüyordu.
Biri teras kapısını aralayıp baktı.
Bir kadın
"Kapı açıldı git bak sersem." dedi.
Diğeri
"Neden ben bakıyorum." diye oflayarak sessizce aşağı indi. Mervel teras kapısının solundaki karanlık koridorda etrafında kalın kolonları olan bir kapıya Gımen'le gizlenmiş, Porz da karşılarındaki kapidaydi. Kadın aşağı inerken birden hafif bir rüzgâr hissedildi ve kadın öylece yerinde donakaldı.
Gımen
"Hadi girelim." deyince Merv
Zamanı mı durdurdun sen?" dedi yerinden çıkıp donmuş kadına bakarak.
"Evet ama sadece ikisi için. Çok vaktimiz yok hadi." diyerek
hemen terasa girdiler. Siyah dalgalı saçlı, alımlı genç bir cadı karşısındaki küçük aynaya bakarak rujunu tazeliyordu.
"Hadi her yeri arayın." dedi Merv.
Gımen
"Bu katta olduğu ne malûm?" diye sorunca
"Buradan daha yoğun enerji geliyor. Cadılar da hissetmiş olmalı." dedi Merv.
Tek bir el hareketiyle odadaki tüm aynaları toplayıp karşısında havada asılı olarak sıraladı sonra usulca masanın üzerine indirdi.
Porz
"Merv cadının önünde de var." diye onu gösterdi.
Gımen orada gördüğü bir çerçeveye bakarak eline aldı. Mervel'e gösterdi.
"Merv bak. Bunlar o üç kardeş olmalı." dedi. Biri erkek, ikisi kadın olan üç kişi sarılmıştı fotoğrafta.
O da bakıp
"Evet. Hatta biri mahzende tutulanlardan." dedi, heyecanla baktı.
Sifrinter Krallığı'nda o zamanlar böyle fotoğraf çekecek bir cihaz yoktu. Büyü güçleriyle bunun gibi istedikleri şeyi yapabiliyorlar idi. Porz bir elinde kırmızı rujla donmuş kadına bir fotoğrafa baktı.
"Diğeri de bu kadın." dedi.
"Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?" diye bir ses duyuldu.
Porz, Gımen ve Mervel sesin nerden geldiğini anlamaya çalışıyor, etraflarına bakınıyorlardı.
Aynı ses
"Burdayım, hey aşağıda." deyince
aşağı baktıklarında simsiyah, çok tüylü, yeşil gözlü ve tombul bir kedi vardı.
Gımen
"Ayy sen ne tatlı şeysin." diyerek elini uzattı. Kendi eliyle tırmık atınca Gımen elini acıyla çekiverdi.
"Çek elini üzerimden." dedi kedi.
Merv
"Ben rüya mı görüyorum yoksa bu tüylü şey konuşuyor mu?" deyince o,
"Tüylü şey mi? Benim bir adım var. Tony. " dedi, ifadedine bakıldığında sinirli görünüyordu.
Gımen
"Pekala Tony kedi değilsen nesin sen?" diye sorunca
"Angaldım bir zamanlar." dedi üzgünce.
Porz
"O da ne demek?" diye şaşırdı.
"Sonra bu cadıya aşık oldum. Evlendik, sinirlendiği ilk anda beni kediye çevirdi." diye açıkladı kedi.
Gımen,
"Vay canına." diyebildi, ağzı şaşkınlıktan açık kalmıştı.
Merv,
"Seni eski haline çevirmemizi ister misin?" deyince
Tony
"Hayır karımı eski haline getirin yeter." diyerek yattı.
Porz
"Seni kedi yapan cadıyı eski haline getirmemizi mi istiyorsun yani?" dedi hayretle.
Tony
"Ah aşk işte." diye gülümsedi.
"Pekala." diyerek aynalara bakmaya devam etti Merv.
Porz,
"İyi de kedi niye donmadı?" deyince Gımen
"Sadece iki cadı için zaman durdu dedim ya." diye açıkladı.
Merv
"Hadi işimize bakmamız gerek." Diğer parça bu kadında olabilir." diyerek
kediye bakıp
"Üzgünüm" dedikten sonra el hareketiyle kadını güzelce bağladı.
"Heey bırak onu." diyerek üstüne atladı. Merv kediyle boğuşup onu ufak el hareketiyle kafese kapattı.
"Çıkar beni buradan." diye bağırmaya başladı.
Merv, Gımen ve Porz aynaları evirip çeviriyorlardı.
Merv
"Aynanın içine." diye fısıldadı.
Eliyle aynayı incelerken gözleri parlayıp söndü ve eli aynanın içine giriverdi.
Diğer ikisi şaşkın şaşkın aynaya bakıyordu.
"Yok artık." dedi Gımen.
Merv aynanın içine daldırdığı elini geri çıkardı.
"Burada değil." diyerek
aynı işlemi tüm aynalara denemeye başladı.
"Merv zaman daralıyor birazdan hareket ederler." diye uyardı Gımenda.
Porz Ben diğerini de getireyim diyerek çıktı. Kadını bir heykel gibi kolunun altında getirdi.
"Merv onu bağlar mısın?" deyince
Merv aynaya bakarken eliyle diğer tarafa doğru ufak bir hareket yaptı. Kadının eli, kolu, ayağı hatta gözleri bile bağlandı.
Hepsine bakmış geriye bir tane kalmıştı. Ardından elini sonuncu aynaya daldırdı.
"Lanet olsun. Bu da boş diye aynayı yere fırlattı. Taş bir anda ayna kırıklarının arasında ortaya çıkıverdi.
Gımen
"Yok artık. Bu o taş." diye sevincinden bağırdı.
Porz
"Başardın dostum onu buldun." diye sarıldı.
O ise
"Ama neden ayna kırıldığında ortaya çıktı? Anlayamıyorum." diye düşünüyordu.
Havada asılı olan sinekler uçuşmaya başladı. Kadınlar bağlı olduklarını anlayınca çırpınmaya başladılar.
Gımen kediye dönerek
"Karın bunu mu arıyordu?" dedi.
Kedi gözlerini devirerek
"Evet." diye cevap verince
"Peki diğer parça onda mı?" diye sordu.
Kedi sinirli sinirli baktı fakat konuşmadı.
"Bak seni kurtarabiliriz neden anlamıyorsun. Hayatının sonuna kadar kedi olarak mı yaşayacaksın." dedi Gımen.
"Kurarsanız n'olcak yetmiş yaşında bir ihtiyara dönüşeceğim." dedi kafasını eğerek.
"En azından bir insan gibi ölürsün. Bari diğer taşın yerini söyle." diye ısrar ediyordu.
"Asla, taşın sizde olmasını neden isteyeyim sevgili karım dururken." deyince büyü kitabını karıştıran Merv
"İşte buldum." diyerek kediye yanaştı.
"Sement de söprıyn." sözcükleri dudaklarından döküldü. Sanki kedinin zihnini okuyor gibi gözleri parlamış ve ikisinin bakışları kenetlenmişti. Kedi hipnoz olmuşçasına zihninden Mervel'in zihnine taşın yerini bir anı olarak yansıtırken bir yanda ağzıyla da söylüyordu.

İşleri bittiğinde Gımen
"Merv kedi bende siz de cadıları alın." derken
Tony " Ne! Hayır bırak beni. Tırmalarım bak." diye bağırıyordu.
Gımen
"Onları nereye götürüyoruz?" diye sorunca
Porz
"Şu Yela için baktığım bir yer vardı oraya götürebiliriz. Merv de zindan yapar oraya." deyip havada süzülen cadılara baktıktan sonra
Gımen'in kulağına eğilerek
"Angal ormanının sonunda bir kule var orası." dedi.
Gımen odaklanıp zihninde söylenen yeri canlandırdı. Kolyesinde tek bir yer belirdi. Onu çevirerek açtığı geçitten geçtiler. Kule önünde geçitten çıktılar.
Porz
"Merv diğerleri gibi kedinin gözünü de bağlasan iyi olur." deyince
Merv tek hareketle denileni yaptı. içeri inip tünelleri takip ettiler. Merv arkadan iki kadını havada süzdürerek getiriyordu. Kedi de kafesiyle Gımen de idi. Nihayet siginagin en büyük yerine geldiler. Mervel elini doğrultu ve ateş çıktı onu havada şekillendirip parmaklıklara dönüştürdü. Koruma, kalkan ve gizleme gibi bir sürü büyüyle oldukça sağlamlaştırdı. Onları içeri bağlayarak önce sorguya çektiler. Saat gece yarısı üçü bulmuştu. Fakat cadılar konuşmadı.
Porz
"Gidelim artık biz taslari bulup yok edene kadar buradan asla çıkamazlar. Bir de kapağa büyü yaparsın." deyince
Merv
"Gidelim burada aç susuz kalsınlar da akılları başına gelsin." diyerek cadıların ayaklarını çözdü yanlarına bir tuvalet yapıp
ayrı koyduğu kedinin kafesini cadılarınki kadar büyütüp önüne tuvaletini yapacağı bir kap, yemek ve su koyup çıktı. Yine Gımenda'nın açtığı geçitle dağ evine geldiler.
Porz kendini yatağına atıp
"Oh sonunda."diyerek uyuyuverdi.

NORÂ GÜNCELERİ SERİSİ 1: KAVİM SAVAŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin