2-0

27 4 4
                                    

İçimdeki tuhaf kıpırtıyla beraber zile elim bir türlü varmazken gözlerim sürekli Barış'ın üzerindeydi.

Yaklaşık 15 dakika önce beni öpüp öylece tüm yüzümü elleriyle keşfettikten sonra bir anda tüm ifadesi değişmişti.

Bu heyecanımı sonlandıramazken huzursuz hissetmeme neden oluyordu.

Zilden son anda çektiğim elim onun eline kayacağı sırada parmağımın ona teması ile dokunduğum elini zile kaldırması beni öylece boşlukta bırakmıştı.

Biraz bozulsamda yüzüme ruhsuz bir gülümseme yerleştirdim.

Saat kaçtı cidden hiç bir fikrim yoktu. Kapıda yıllardır kalmışız gibi konuşmadan beklediğimiz o kısa süre bir anda kapının aralanmasıyla tüm havayı dağıtmıştı.

"Lâl sen hangi cehennemdesin, saatten haberin var mı? " annemin kızgın sesi daha huzurlu hissetmemi sağlamıştı kötü geçirdiğim bu akşamdan sonra.

"Lâl le beraber akşam yemeği yemiştik muhabbet ederken saatin bu kadar geç olacağını tahmin edememişim özür dilerim. Benim suçum. "

Ben ağzımı aralamadan 15 dakikadır sesini duymadığım Barış çoktan açıklamasını yapmıştı bile.

O olaydan bahsetmemesinden dolayı ona minnettardım.

Annemin kaşları yavaşça gevşerken arkasında gördüğüm Duygu bu sefer benim gerilmeme neden olmuştu.

"Keşke haber verseydiniz Barış oğlum. Aradım ulaşamadım sonrasında Duygu da haberi olmadığını söyleyince. "

Telefonumu çıkarıp baktığımda kütüphaneye girmeden sessize aldığım geldi aklıma. Bu iyi bir bahane sayılabilirdi.

"Sessizde kalmış. " annemin bakışları bana döndüğünde

"Bir daha olmasın şimdi içeri gir artık. " diye hafif bir sinirle söylendi. Cidden Barış'a benden iyi davranıyordu.

"Yemeğinizi yemişsiniz zaten ama bir şeyler içmek istersen buyur gel sende" Barış'a sunduğu teklifle bakışlarım tekrar onda yoğunlaşmıştı.

Onu biraz daha fazla görmek istesem de Duygu evdeyken içeriye girsin istemiyordum.

"Saat geç oldu işlerim var. Sizi de rahatsız etmek istemem. " işlerinin ne olduğunu merak etmiştim.

Ben ısrarla bakışlarımı onun üzerinde tutmaya devam ederken o kapıya geldiğimizden beri bir kez dahi olsun bakmamıştı bana.

"Ne rahatsızlığı oğlum. Ama işin varsa orası ayrı"

Başımı yere çevirdiğimde hafifçe içeriye doğru süzülürken Barış'ın tam karşısına geçmiştim.

Bakışları saniyelik beni bulsa da geri anneme yönelmişti.

"İyi geceler. "

"İyi geceler. " diye seslendim o arkasını dönüp giderken. Annem kapıyı kapattığında aklımı da kalbimi de o kapının dışında bırakmıştım o saniyelerde.

"Ben yatıyorum anne sana da iyi geceler. " merdivene yöneldiğim sırada Duygu karşıma çıkmıştı.

"Konuşalım mı biraz? " ters ters bir kaç saniye yüzüne baktıktan sonra

"Yatıyorum dedim" deyip merdivenleri hızla tırmandım.

Odama girdiğimde ilk işim kapıyı kilitleyip kendimi yatağa atmak olmuştu.

Yüreğim bir çok duyguyla harmanlanmıştı ve oldukça değişik hissediyordum kendimi.

Hem ağlamak hem kahkaha atmak istiyordum.

Ektem (Sır Saklayan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin