"Ben ölürsem, karakutumu bulamayacaklar.
ne bir aşk zerafeti, ne bir hayal tabiri...
küçücük ömrüm hep rüzgar gülleri kokacak! "
...........
Onun gözümün önünde karanlıkta yok olmasına izin vermeyecektim. Elindeki sigarayı dudaklarına götüreceği...
Yeni bir hayat kurmak… Nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu? Yoksa bir tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat için mutlaka, kuvvetli bir rüzgar mı gerekiyordu? Önceki hayatınız artık “eski” mi oluyordu?
..............................
Heyecanla dışarıya çıkarken arkamdan seslenen annemin sesini duymuştum. Fazla geç kalmamamı ve dikkat etmemi söylüyordu hatta benimle beraber parka gelebileceğini. Her ne kadar ben büyüdüm tek başıma gidebilirim her yere diye diretsemde sonuçta daha 6 yaşındaydım. Evimizden uzağa İstanbul'a gelmiştik ve ben kuzenimin yanına parka inmek istiyordum. Hızla aşağı inip karşı yoldaki parka doğru koşmaya başladığımda bu aniden gelen arabayı farketmemi engellemişti. Araba yaklaşmak üzereyken olduğum yerde dona kalmış bir şekilde bekliyordum. Bi anda birinin üstüme doğru atlamasıyla kaldırımdan tarafa savruldum. Fren sesinin gelmeside gecikmemişti. Dizlerim sızlamaya başladığında bakışlarım oraya indi.
Oradan akan kanlar mavi çiçekli elbisemin batmasına sebep olmuştu. Gözlerimi açıp altımda kalan kişiye baktığımda benden biraz büyük bir erkek çocuğu olduğunu farkettim. "Te- teşekkür ederim. " diye mırıldandıgımda başını yere çarpmasının etkisi nedeniyle kaşlarını çatmıştı.
Düştüğümden dolayı mı yoksa az kalsın arabanın altında kalmamı engellediği icin mi bilinmez çocuğa karşı birşeyler hisseder gibi olmuştum. Çocuk kalbim hızla atmaya başlamıştı.
"İn üstümden sakar sağına soluna bakmaz mısın sen hiç-"Sinirle söylenmeye devam edeceği sırada göz göze gelmemizle açık kalan ağzını kapatmıştı.
Birinin beni onun üstünden kaldırmasıyla sarsılmıştım.
....
Bir anda irkilerek gözlerimi açtığımda annemi karşımda buldum.
"Kalksana kızım. Babası kılıklı yattımı kalkmasını bilmiyor."
Yıllar önce başıma gelen ve ara sıra hep aynı şekilde gördüğüm rüyalarımdan birinden sıçrayarak uyanmıştım yine.
Annem keman kursuna gitmeden önce ev işlerinde biraz yardım etmemi rica etmişti. İstemeye istemeye de olsa kabul etmek zorundaydım.
Kapıya doğru yol aldığında o çıkmadan arkasından seslendim "Burak nerede? "
Burak benden 3 yaş küçük olan kardeşimdi. Tam ergenlik çağlarındaydı şu sıralar.
"Okuldan arkadaşlarıyla pikniğe gideceklermiş o çıktı çoktan" cevabımı aldığımda 'umarım öyledir.' diye geçirdim içimden.