[Hyerin]
O an bir karar vermem gerektiğini hissetmiştim. WooJin veya Taehyung... Kimsenin ardına sonsuza kadar saklanamazdım.
Gözlerimdeki bakışları beklenti doluyken umutla parlıyorlardı."Hadi ama..."
Bana doğru uzattığı eli havada tutmam için beklerken ne yapacağımı bilmiyordum. Henüz kararımı verememişken elini kendisine doğru çekti ve saçlarına daldırdı. Bakışlarım bir anda parmakları arasındaki saç tutamlarına kayarken tepkisiz kalmaya devam ettim.
"Şey... Üzgünüm... Yani daha birkaç kez gördüğün birisiyle olmak istemeyeceğini düşünemedim."
Söyledikleri ve kelimelerin dudaklarından dökülüp kulaklarıma ulaşırken duyduğum ses tonu kalbimi suçluluk hissine boğarken yutkundum.
"Resmî bir şekilde tanışabiliriz.!"
Biranda söylediklerimle gözleri beni bulurken az önceki ifade dağılmış yine gülümsemeye başlamıştı.
"Taehyung... Kim Taehyung"
Havadaki elini kavradım ve ona karşılık verdim.
"Hyerin..."
Ardından onun taklidini yaparak devam ettim.
"Kang Hyerin"
Yüzündeki gülüş giderek daha da yayılırken bunun bulaşıcı olduğunu düşünmeye başlamıştım çünkü Taehyung'a bakmak bile gülümsememe neden oluyordu.
"Hyerin..."
Duyduğum sesle birlikte bedenim kaskatı kesilmişti. Taehyung şaşkın bakışlarla bir bana bir de arkamdaki bedene bakarken sessizce bekliyordu.
"Döndüğünü bilmiyordum."
Sesli bir şekilde yutkunup gözlerimin dolmasını engellemeye çalışıyordum ama ne yaparsam yapayım kalbimdeki o sancı dönmüştü ve her şeyi daha zor bir hale sokuyordu.
"Hyerin..."
Taehyung yanımda kısık bir sesle fısıldarken sesi uzaklardan geliyor gibiydi. Kulaklarımdaki uğultu giderek şiddetini arttırıyorken parmaklarımda hissettiğim sıcak temasla her şey tekrar eski haline dönmüş, o kaybolduğum boşluktan çıkmıştım.
"Gidelim."
Sesi bu sefer uzaklardan gelmemesine rağmen kısıktı. Gözlerime kenetlenen gözlerinde farklı bir duygu hakimdi. Derin bir nefes alarak az olan temasımızı arttırdım ve güç almak istediğimi belli edercesine sıkıca kavradım.
"Merhaba..."
Yavaşça arkamı dönerken Taehyung'un sıcaklığından güç aldım.
"Jimin döndüğünden bahsetmemişti."
"Henüz birkaç gün oldu."Kendime güçlü olduğuma dair telkinler verirken yüzüme gerçekmiş gibi görünmesini istediğim bir gülümseme yerleştirdim.
"Söylemek için fırsatı olmamıştır."
Söylediklerimi umursamadan bakışları Taehyung'un elini tutan elime kaydığında biran bırakmayı düşünmüştüm.
"Bu genç adam kim?"
Taehyung bir adım öne çıkarak bayan Park'ın önünde saygıyla eğildikten sonra aramızdaki gerginliği yumuşatmak istediği bariz belli olan bir gülümseme eşliğinde konuştu.
"Adım Taehyung efendim Hyerin'in arkadaşıyım."
"Arkadaş?"Bayan Park'ın aşağılayıcı bakışları üzerimde gezinmeye başlayınca yerimde huzursuz bir şekilde kıpırdandım. Taehyung belki de aramızda uzayan gerginliğe bir son vermek için elini çekmeye yeltendiğinde ona izin vermeyerek eskisinden daha sıkı kavradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOIRA メ Taehyung ✓
FanfictionYağmur her zaman toprak kokmazdı. ve Hiçbir zaman böyle güzel kokmamıştı. ☔️ #1 btskurgu #86 kth #1 kth #56 taetae #38 pjm