23.Bölüm|Yağmur Bizim Kaderimiz

2.1K 224 16
                                    

Hyerin

Hafif başlayan yağmur göl kenarındaki bedene, ona yaklaştıkça şiddetini arttırıyordu.
Gülümsedim ve adımlarımı atmaya devam ettim. Onunla ne zaman bir araya gelsek hep yağmur yağardı.
Belki de dediği gibi yağmur bizim kaderimizdi.

O anda içime yeni bir umut doğmuştu. Karşılaştığımız ilk günki gibi yine yağmur damlalarıyla bir araya gelebilirdik.

Islanan bedeni kıpırdamadan beklerken adımlarımı hızlandırdım ve ıslanacak olmayı umursamadan şemsiyeyi tuttuğum elimi öne doğru uzattım.

"Hasta olacaksın?" Sesimle birlikte hızla bana doğru dönerken bakışlarım kızarmış gözlerine kaydı.
Onu bu kadar çok mu kırmıştım?

Bedenimi rahatlatmasını umduğum derin bir nefes aldım ve gülümsemeye çalışarak karşılaştığımız o ilk güne ithafen konuşmaya başladım.

"Bir keresinde birisi bana 'Yağmur bazen bazı şeyleri saklama konusunda çok iyidir.' Demişti." dudaklarında oluşan o buruk tebessüm kalbimi acıtıyordu.

"Ama bu insanlar seni umursamıyorsa iyidir." Tekrar yaşaran gözlerini koluna sildikten sonra bakışlarımız yeniden buluştu.

"Ben..." sustum ve artık çamur olmuş zemine aldırmadan onun yanıbaşına oturdum.

"Ben seni umursuyorum." Ellerim öne doğru uzanıp akan yaşlarını silerken şemsiyemiz çoktan yeri boylamış ikimizinde sırılsıklam olmasına sebep olmuştu.

"Islanıyorsun." Derken sesi titriyor, hala kendisini değil beni düşünüyordu.

"Sen de ıslanıyorsun."
"Hyerin hasta olacaksın."
"Sen yanımdayken bir şey olmaz ki." Bakışları söylediklerimle birlikte yoğunlaşırken korktuğunu görebiliyordum. Tekrar umutlanmamak için kendisini dizginliyordu.

Yüzünü kavramış ellerimi çektiğimde yeni hedefim zarif parmakları olmuştu. Sıkıca kavradığım ellerimle bir süre duraksadım ama bunun nedeni kararsızlığım değildi.

"Lütfen Taehyung... Lütfen yanımda ol."
"Yapamam ki." Yaşları usulca yağmur damlalarına karışırken sesi bir fısıltıdan farksızdı.

"Taehyung." Adı bile kalbimi hızlandırmaya yetiyorken bunca zaman onu nasıl görmezden gelebilmiştim.

"Bu sefer ben senin yanında olsam? Tüm sevgimi, aşkımı ben sana versem?"
"Bunu... Yapar mısın?" Derken sesi minik bir çocuğun umutla bağıran sesine benziyordu.

Taehyung belli etmemeye çalışsa bile çok fazla kırılmıştı. Sadece ben değil geçmişi...
Her ne yaşadıysa o yaşananlar onu çok fazla kırmış ve o her şeye rağmen dimdik ayakta kalabilmeyi öğrenmişti.

Kararsız bakışları üzerimdeyken dişlemekten kızaran alt dudağını serbest bıraktı ve "Peki ya Jimin?" diye sordu.

Jimin hala aklını karıştıran birisiydi ve kabul etmek istemesem de haklıydı.
Ama...
Tamamen bitmişti işte. Taehyung bana aşkı öğretmiş ve ben seçimimi çoktan yapmıştım.

"Jimin hep hayatımda olacak." Sözlerim gözlerindeki hayal kırıklığını açıkça ortaya sererken ellerimden birisini tekrar yanağına doğru uzattım ve göz altlarını okşamaya başladım.

"Ama ailemden bir parça olarak. Sense bana ansızın yağmur damlalarıyla gelen o yabancı değil. Ne kadar denersem deneyeyim kaçamayacağım kişi olarak." Dudaklarında tatlı bir gülümseme belirirken uzanıp onları öpmek istemiştim.

"Beni tekrar sevebilir misin?"
"Seni sevmeyi hiç bırakmadım ki." Bu sefer uzanıp ıslanmış yanaklarımı okşayan o olmuştu.

"Seni seviyorum." Alnını alnıma yaslarken gözlerini sıkıca yumdu ve benim gibi "Seni seviyorum." Diye mırıldandı.

Kalbim her zamankinden daha büyük bir heyecanla çarparken bunun nedeninin o oluşu özel hissettiriyordu.

"Yağmur yağıyor." Diye mırıldanmasının ardından sözlerini "Artık eve girelim." Diyerek tamamlamış ve çamura bulanmış bedenlerimizi ayağa kaldırmıştı.

"Yağmuru seviyorum."
"Bunu biliyorum ama hasta olmanı istemem." Ellerinden birisini çekerken huysuz küçük bir kız gibi mızırdandım.

"Yağmur bizim kaderimiz ona böyle davranamazsın." Gülüp dudaklarını alnıma bastırmasının ardından bedenlerimizi biraz ilerideki, yeni gördüğüm kulübeye doğru ilerletti.

Kapının eşiğinde durmuş beklerken aklıma gelen isimle tereddüt ettim.

"Sorun ne?"
"Yuna kim?" Bakışları bir anda değişime uğrarken yanlış bir şey söylediğimi düşünmüştüm. Yuna her kimse adı bile gözlerindeki o derin acıyı görmeme neden oluyordu.

"Kim sana ondan bahsetti?"
"WooJin..." histerik bir gülüşün ardından kısık bir sesle tekrarladı. "Demek WooJin."

"A...ama ne olduğunu anlatmadı." Başını usulca salladı ve kenara çekilerek kapıdan geçmemi bekledi.

"Banyo solda koridorun sonunda. Sana olabilecek birkaç kıyafet olması gerekiyor." Bakışları etrafta gezinirken odalardan birisine girdi ve bu sefer bahsettiği o kıyafetlerle birlikte döndü.

"Önce güzelce temizlen ve şu ıslak kıyafetlerinden kurtul. Hasta olmanı istemiyorum." Dudaklarını tekrar alnıma bastırırken kalbim bedenimin aksine sıcacık hissetmişti.

"Sonra da konuşalım." Başımı usulca salladım ve dediği gibi yaptım.

Banyodan çıktığımda Taehyung çoktan duşunu almış camın kenarındaki puflara yerleşmişti hatta düşüncelerine o kadar dalmıştı ki elindeki kupayı alırken irkilerek bana döndü.

"Yoksa bensiz mi içiyorsun?" Kupayı burnuma doğru yaklaştırırken kahvenin keskin kokusuyla gülümsedim.

"Kahveymiş."
"Sensiz sıcak çikolata içemediğimi biliyorsun." Derken başını omzuma yaslanış ve cama çarpan yağmur damlalarını izlemeye devam etmişti.

"O zaman artık bıkana kadar sıcak çikolata içebiliriz?"
"Bu hep yanımda olacaksın mı demek oluyor?"
"Hıhımm bu hep yanında olacağım demek oluyor." Başını boyun girintime yaslayarak derin bir soluk aldı.

"Bunu sevdim." Yorgun sesi zar zor duyururken gülümsedim ve ellerimi saçları arasına daldırdım.

"Benden sıkılmazsın değil mi?" Sorduğum soruyla birlikte başını hızla kaldırmış ve bakışlarımızın buluşmasını sağlamıştı.

"Sıkılmak mı?" Başımı usulca sallamakla yetindim oysa ellerini yanaklarıma yerleştirmiş okşuyordu.

"Senden nasıl sıkılabilirim ki..." Onu bulduğumdan beri dalgın olan bakışları bu sefer yoğun bir duyguyla kaplıyken bana doğru yaklaştı ve alınlarımızı birbirine yasladı.

"Aksine her geçen gün sana daha çok çekiliyorum." Gözleri yarı kapalı bir şekilde bakarken sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu.

"Seni nasıl bu kadar çok sevebilirim?" Bu daha çok kendisine sorduğu bir soru gibiydi. Kıkırdadım.

"Kötü bir şeymiş gibi söyleme." Alınlarımızı ayırmadan başını iki yana salladı.

"Aksine bu hayatımdaki en güzel şey." Dudaklarımızı birleştirmeden önce söylediği son ve kalbimi delicesine attıran şeydi bu.

MOIRA メ Taehyung ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin