15.Bölüm •Çünkü Benimki Öyle İstiyor•

2.3K 250 22
                                    

[Hyerin]
Moira... Bu kelime bir kaç ay öncesine kadar anlamını bile düşünmediğim basit bir harf diziliminden ibaretken şimdi hayatıma etki eden, kök salmış bir filiz gibi giderek büyüyor.
Karşımdaki kızarmış gözler, günlerdir görmediğim bakışları ve burnuma dolan eşsiz kokusu kalbimde bu kelimeyi daha anlamlı kılarken uzanıp yaşların ıslattığı göz kapaklarını silmek istedim.
~~~
Jimin karşılaştığı odayla olanlara İnanmak istememişti ama her zaman düzenli bir şekilde yerleştirilmiş kişisel eşyaların olmayışı zor da olsa gerçeği kavramasını sağlamış ve titrek bir nefes dudakları arasından firar etmesine neden olmuştu.
"Hyerin... Lütfen... Lütfen gitmemiş ol."
Fısıltıları duvarlara çarpıp yankılanırken hızla salona döndü ve annesinin tam karşısına dikildi.
"O nerede?"
"Kim?"
Jimin sinirle solurken annesinin kimden bahsettiğini anladığını çok iyi biliyordu.
"Anne!"
Bayan Park'ın sıkılmış bakışları oğluna döndüğünde gülümsedi.
"Bana neden sinirleniyorsun ki? Gitmek istedi ve gitti."
Jimin derince soluyor, sinirini bir şekilde atmaya çalışıyordu.
"Anne henüz ev bile bulamamıştır. Hemen gitmesine nasıl müsade edersin."
"Kocaman kız karışamam ya... Üstelik..."
Son kelimesiyle birlikte yüzündeki gülümseme daha da artmış ve bu ifade Jimin'i oldukça korkutmuştu çünkü biliyordu ki annesi ne zaman bu ifadeyi takınsa hep bir şeyler oluyordu.
Sevmediği bir şeyler...
"Üstelik ne?"
Yine de merakına engel olamamış ve sormuştu.
"Üstelik sevgilisinin evine taşındığı için oldukça mutlu olmalı."
"Sevgilisi mi?"
~~~
Elimdeki büyük bavulu odanın bir köşesine bırakarak salona geri döndüm ancak karşılaştığım boş odayla kendime engel olamayarak kapıya doğru yöneldim ve bir yandan da Taehyung'a seslenmeyi ihmal etmedim.
"Taehyung kim gelmiş?"
Bakışlarım kapıda gördüğüm bedene kayarken dudaklarımdan dökülen şaşkın bir nidaya engel olamadım.
"Jimin?..."
Üzerimde olan bakışları hayal kırıklığı doluydu.
"Doğruymuş..."
Ve sadece bakışları değil sesi de en az onlar kadar hayal kırıklığıyla kaplıydı. Birbirimize olan bakışlarımızı çekemezken Taehyung olaya müdehale etmiş ve temizlediği boğazının ardından konuşmaya başlamıştı.
"İçeride konuşun."
Bakışlarım Taehyung'un esmer tenine kaymadan önce Jimin'in çatılan kaşlarıyla üzerime doğru adımladığını gördüm.
"Gidiyoruz!"
Bileğimi kavrayan elleri canımı yakacak kadar sıkıyken dudaklarımdan firar eden acı bir inlemeyle geri çekilmeye çalıştım.
"Bırak onu!"
Taehyung Jimin'in elini benden uzaklaştırdıktan hemen sonra bedenimin kendisine doğru çekilmesini sağladı.
"Canını yaktığını göremiyor musun?"
"Hyerin"
Jimin tekrar bir hamle yapacağı sırada Taehyung benimle birlikte bir adım geriledi.
"Konuşacaksan içeri geç ama bu şekilde devam edeceğim diyorsan evimden defol."
Taehyung'u ilk defa böyle görüyordum.
"Hyerin evimize gidelim."
Jimin'in acı dolu sesi kulaklarıma dolduğunda bir an boşluğa düşüp ona doğru adım atsam bile hızla bundan vazgeçerek Taehyung'un yanında kalmaya devam ettim.
"Burada kalacağım."
"Hyerin... Tanımadığın bir adamın evinde kalamazsın."
"Onu tanıyorum."
Bakışlarım Taehyung'un bakışlarını bulduğunda bir süre sessizce onu izledim. Benim sessizliğim onu korkuturken gülümseyerek tekrar Jimin'e döndüm.
"Ben onu sırf bana kızgın olduğu için kahve içtiğini bilecek kadar iyi tanıyorum."
Gülümseyişim parmaklarıma dolanan sıcak parmaklarla giderek daha fazla genişlerken yavaşça parmakların sahibine doğru döndüm. Bakışları içimi ısıtırken kalbim tekrar o hislerin esiri oluyordu.
"Annem ilk defa haklıymış."
"Neyden bahsediyorsun?"
Jimin'in bakışları biran olsun Taehyung'un parmaklarıma kenetli parmaklarından ayrılmazken tereddüt doluydum.
"Senin... Sevgilinin evine taşındığın konusunda haklıymış."
Duyduklarım karşısında söyleyecek bir şey bulamazken ilk defa bu olasılığı düşündüm. Ben ve Taehyung... Olabilir miydik? Bakışlarım tekrar bana bakan o yumuşak bakışlarda takılı kalırken aklıma gelen tek şey yağmur damlalarıydı. Ama o yağmur damlalarının beraberinde fırtınayı da getirebilecek olma ihtimali Jimin'in öfkeyle kapıyı çarpmasına kadar aklımın ucunda dahi yoktu.
~~~
Genç kız bir önceki sefer oturduğu masaya yerleştiğinde gözleri onu izleyen yaşlı kadınla buluştu.
"Hoşgeldin güzel kızım."
"Hoşbuldum efendim."
Yaşlı kadın gülümseyerek Hyerin'in karşısına oturdu ve sevecen bir tavırla genç kızın ellerini kendi kırışmış elleri arasına aldı.
"Bana büyükanne diyebilirsin."
Karşılığında aldığı içten gülümseme yaşlı kadını da gülümsetirken avuçları arasındaki parmakları okşamaya başladı.
"Neden üzgünsün bakalım?"
"Yapmamam gereken bir şey yaptım ve sonuçlarından korkuyorum."
"Bu kalbinle mi ilgili?"
Hyerin'in usulca başını sallaması üzerine yaşlı kadın ellerinden birisini karşısındaki bu küçük kızın saçlarına çıkardı ve onları usulca okşamaya başladı.
"Korkma güzel kızım. Eğer kalbindeki aşksa zaten ondan kaçamazsın. Aşk yağmur damlaları gibidir, ne kadar kaçmaya çalışırsan o kadar çok yağmura yakalanırsın."
~~~
Ellerim arasındaki kupaya gülümseyerek bakarken Taehyung'un yanımdaki bedeninden daha çok güç alıyordum.
"Kahvedense sıcak çikolata çok daha iyi."
O sevdiği kokuyu daha yakından alabilmek için kupayı biraz daha kendisine yaklaştırırsan astığı suratıyla biraz daha mızıldanmaya başladı.
"Sen olmadan sıcak çikolata içemediğime inanamıyorum."
Kıkırtılarım tüm odayı doldururken onun bakışlarının benim üzerimde olduğunu hissediyordum.
"Taehyungie~ artık ben de sensiz sıcak çikolata içemiyorum."
Benim gibi onun da kıkırtıları odada yankılanırken kendimi uzun zamandır ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordum. Belki de bir süreliğine Jimin'i veya kalbimdeki kırıklıkları unutmalı ve bu huzurlu ana odaklanmalıydım.
"Taehyung..."
"Hmm?"
Bakışları hala elleri arasındaki kupadayken söyleyeceklerimi beklemeye başladı. Bense bu huzuru bozacağımı bilerek devam ettim.
"Hataydı."
Aniden bana dönen bakışlarıyla sustum. Gözleri acı bir ifadeye bürünürken kalbimi esir alan duyguyu göz ardı edemiyordum. Ama... devam etmem ve ona kalbimden geçen asıl hislerden bahsetmem gerekiyordu.
"Hataydı çünkü seni saçma bencillik yüzünden değil de sadece öpmek istediğim, kalbim seninkine yakın olmak istediği için öpmeliydim."
Yüzündeki acı yerini şaşkınlığa bırakırken o afallamış ifadesi gülümsemek istememe neden oluyordu.
"Peki..." dedi be sustu. Sanki alacağı cevaptan korkar gibi bir hali vardı.
"Peki kalbin benimkine yakın olmak istiyor mu?"
Bir sürü düşündüğü o kararsızlıktan çıktı ama sorusundan çok kendi verdiği cevap şaşırmama neden oldu.
"Çünkü benimki öyle istiyor."

MOIRA メ Taehyung ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin