14.Bölüm •Gelsen ve Bana Sığınsan Ya•

2.3K 239 36
                                    

(Taehyung)
Hata yapmak insan oğlunun doğasında vardır derler ve ne kadar çok korkarsan o kadar fazla hata yaparsın. Benim korkum onu kaybetmekken aslında onun hiçbir zaman bana ait olmadığını yeni yeni farkediyordum. Hata yapmasını beklemiştim. Eğer ilk hatayı o yaparsa onu kaybetmezdim ama unuttuğum şey Hyerin hiçbir zaman tam anlamıyla bana ait olmamıştı. Kalbi bir başkası için atarken ben çoktan ilk hatamı yapmış ve kalbimi onun avuçları arasına bırakmıştım.
Çektiğim derin nefesle birlikte elimdeki kupadan yayılan sıcak çikolata kokusu burnuma doldu. Bu çok sevdiğim kokuyla midem burkulurken önemsememeye çalışarak kupayı dudaklarım arasına aldım ancak zihnime dolan gülümsemeyle tezgaha geri bıraktım. Artık onsuz sıcak çikolata bile içemeyecek duruma gelmiştim. Bakışlarım bir an olsun dumanı tüten kupadan ayrılmazken kendime daha fazla işkence etmemek adına döktüm. Hyerin bana hiçbir zaman umut vermemişti aksine hep kalbinin o çocuğa ait olduğunu belirtmişti. Gözlerimi sıkıca yumdum ve kalbimin onu istemesine engel olmaya çalıştım.
"Vazgeçmelisin..." Kendi kendime defalarca aynı şeyi tekrarlamama rağmen boğazımdaki yumru da acıyan kalbim gibi kendisini daha çok belli ediyor ve bunun son bulmayacağını anlatmaya çalışıyordu.
Evdeki sessizlik cama vuran yağmur damlalarıyla son bulurken yine onu düşünmekten kendimi alıkoyamadım.

"Yine gelsen ya... Her yağmurda olduğu gibi gelsen ve bana sığınsan ya."

Dudaklarımdan dökülen kelimelerle birlikte boğazımdaki yumru giderek daha da büyürken zihnimden hiç çıkmayan gülümseyişi yine gülümsemem oldu.

"Seni sevmeme izin versen olmaz mı?"

Dudaklarımdan dökülen kelimeler canımı daha çok yakarken kalbimdeki ağırlık nefes almamı güçleştiriyordu. Benim sadece onu sevmeye ihtiyacım vardı. Bana ait olmayan bir kalbi sevmek belki de yapacağım yada yaptığım en büyük hataydı ama benim onu sevmeye, onda kaybolmaya ihtiyacım vardı.

"Beni sevmesende olur..."

Bakışlarım cama çarpan yağmur damlalarından ayrılmazken kendi kendime konuşmaya devam ettim.

"Sadece benden böyle uzaklaşma ve seni sevmeme, seni sevmeye devam etmeme izin ver."

Çünkü bu sefer de yaşama sebebim ellerimden kayıp giderse eskisi gibi toparlanamaz ve belki de bu sefer ben de yok olurum. Acımaya başlayan gözlerimi sıkıca yumup biraz dinlendirmeye çalışırken evde yükselen bir başka sesle durdum. Kapıdan yükselen ses durmak yerine şiddetini daha çok arttırırken çatılan kaşlarımla çoktan o tarafa doğru ilerlemeye başlamıştım bile. Birisi kapımı zorluyor ve eve girmek için yoğun bir çaba sarf ediyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra kapıdakinin sadece sarhoş komşularımdan birisinin olmasını umarak açtım ama karşımda gördüğüm kişi kesinlikle sarhoş komşularımdan çok daha iyiydi.

"Hyerin..."

İsmi dudaklarımdan şaşkınlıkla dökülürken büyüyen gözleriyle o da en az benim kadar şaşkındı.

"Taehyung... Senin... Senin burada ne işin var?"

Adım fısıltıyla dudaklarından dökülürken kendisini toparlamaya çalışarak devam etti. Bakışlarım elinde tutmakta zorlandığı valizine kaymadan önce sakin tutmaya özen gösterdiğim ses tonumla onu cevapladım.

"Bunu asıl benim sana sormam gerekiyor. Senin benim evimde ne işin var?"

İfadesi çok daha şaşkın bir hal alırken gözleri kızarmış gözlerimde durdu bir süre. Elleri bir süre bana doğru uzanıp uzanmamak konusunda tereddüt ederken sadece konuşmakla yetindi.

"Sen... Sen ağladın mı?"

Söyledikleriyle beraber bakışlarımı ondan kaçırdım. Onun gözlerinin içine bakıp kalbim acıyor, kalbim sana olan aşkı yüzünden acıyor diyemezdim çünkü ortada şöyle bir gerçek vardı ki Hyerin ona olan aşkımı bilse düşünmeden yanımda olurdu. Beni sevdiği için değil onun gibi karşılıksız bir aşkla acı çekmemem için...

MOIRA メ Taehyung ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin