[Hyerin]
Bazen öyle bir anla karşı karşıya gelirsin ki yapabilecek hiçbir şeyin olmaz. Sadece durumu kabullenmek ve olacaklara boyun eğmek zorunda kalırsın. İçinde bulunduğum şu an da tam olarak böyleydi. Bayan Park yanında SeoYeon ile gelmiş ve öylece gitmemi bekliyordu. Aradan geçen bunca yıla rağmen beni Jimin için bir tehdit olarak görmekten vazgeçmemiş aksine nedenini bilmediğim nefreti daha da büyümüştü."Hyerin"
Adım bariz bir tiksintiyle dudaklarından dökülürken bakışları hala kapının yanında duran valize kaydı ve devam etti.
"Taşınmayı düşünüyorsun değil mi? Yani yakında evlenecek olan iki sevgilinin yanında kalmaya devam etmek istemezsin diye düşünüyorum."
Yaşlar gözlerimde birikirken bu kadar zayıf olduğum için kendime, kalbime lanet ediyordum. Buradan gittiğimde de zayıftım ve şimdi, yıllar sonra güçlendiğimi düşünüp geri döndüğümde de.
Boğazımdaki o yumruyu yok etmeye çalışarak yutkundum ama bu işleri daha da zor bir hale sokmak istermiş gibi nefesimi kesiyordu."Elbette... Bayan Park."
Titrek sesim onu daha da mutlu etmişti. Jimin'in eve gelmesiyle birlikte suratındaki o gülümseme daha da çok büyüdü.
"Bu valiz de ne?"
"Ah tatlım... SeoYeon artık seninle yaşayacak."Jimin'in bakışları annesinden sevgilisine doğru kayarken SeoYeon'un mahçup bakışları hala benim üzerimdeydi.
"Bu da ne demek? Neden benim haberim yok?"
Jimin sert çıkan sesiyle konuştuğunda kimseden ses çıkmamıştı ancak bu sessizliği bozan yine annesiydi.
"Jimin gören de mutlu olmadığını sanacak."
"Sadece önceden haberim olsa daha iyi olurdu."Bakışları bu sefer beni bulduğunda kendimde onlara karşılık verebilecek gücü bulamadım.
"İzninizle ben odama geçeyim."
Koltuktan kalkmış odama doğru adımladığım sırada yöneltilen soru ile kalakaldım.
"Ne zaman taşınacaksın?"
"Ne saçmalıyorsunuz?!"Jimin'in sesi az öncekinden daha sinirli çıkarken gözlerimin dolmaması için özel bir çaba sarf ederek arkamı döndüm.
"En yakın zamanda."
Duyduğu cevaptan memnun kalan bayan Park hemen biricik oğluna dönerek zaten önceden hazırladığı yalanlarını sıralamaya başladı.
"Hyerin başka bir eve taşınmak istiyormuş. İkinizin birlikte yaşamasının daha uygun olacağını söyledi. Değil mi Hyerin?"
Kalbimdeki acı her seferinde aynıydı. Asla azalmıyordu veya ben zamanla buna alışmıyordum. Sadece iyiymiş gibi davranıyordum o kadar ve şimdi yine o çok iyi bildiğim oyunu oynayacak ve hayatlarından çekip gidecektim.
Gülümsemek ilk defa bu kadar zordu."Evet. Hem siz de baş başa daha rahat edersiniz."
Jimin hızla yanıma gelmiş ve sıkıca ellerimi kavramıştı.
"Hayır. Hiçbir yere gidemezsin. Bu sefer olmaz Hyerin."
Jimin sulanmaya başlayan gözleriyle ellerimi sıkıca kavrarken nazik bir hareketle ellerimi ondan kurtardım ve yüzünü kavradım. Parmaklarım usulca yaşlarını silerken bir yandan da gülümsemeye çalışıyordum.
"Jimin-shi... Bu sefer sadece başka bir yere taşınacağım. Artık kaçıp gitmek yok."
Söylediğim yalanla birlikte yutkundum. Belki ülke değiştirmeyecektim ama yine de ondan kaçacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOIRA メ Taehyung ✓
FanfictionYağmur her zaman toprak kokmazdı. ve Hiçbir zaman böyle güzel kokmamıştı. ☔️ #1 btskurgu #86 kth #1 kth #56 taetae #38 pjm