12. Bölüm

53.6K 2.6K 561
                                    

Merhabalar :•) Yeni bir bölümle daha karşınızdayım. Beğenmeniz dileğiyle. Sevgilerle.

*

"Tatlı rüyalar Çiçek'im." dedi bana hoş bir tebessüm bahşederken. Şuan diyeceğim şeyin heyecanına kapılmamak için derin bir nefes aldım.

"İyi geceler Cihad." dedikten sonra kapıyı kapatıp merdivenleri tırmanmaya başladım.
E hep o mu beni dumur edecekti canım...

*

Amcamın hep beraber sofraya oturma kuralına uymak için sürüne sürüne yataktan çıkmış bir kaç lokma yedikten sonra izin isteyerek kalkmıştım. Maksat amcamın gözüne gözükmekti sonrasında daha soğmamış yatağıma mutlulukla geri dönmüştüm.

Amcama kalsa elim iyileşene kadar bana kalsa iki günlüğüne izinliydim. Ne kadar olursa olsun bugünün tamamını uyuyarak geçirmek tek dileğimdi.

"Ender kuzum kalk hadi, sana bir haberim var."

"Yenge uyuyacağım ben ya." deyip yorganı başımın üzerine kadar çektim. Uyansam da yatağımdan çıkmaya hiç niyetim yoktu.

"Kalk kız öğlen oldu. Hem kalkmazsan pişman olursun söyliyeyim de..."

"Yengem, asıl bugün yataktan kalkmak pişmanlıktır. Gözünü seveyim bırak da uyuyayım."

"Pamuk nine gelmiş ama"

"Harbi mi?" dedim yorganı üzerimden atarken.

Göz devirirken "Harbi." dedi. "Duymuş olanları. Evi ocağı kapatmış. Eşref amcayı da peşine katmış gelmişler buralara kadar."

"İyi etmiş." dedim çoktan dolabıma yönelmiş ve kıyafetlerimi çıkarmışken.

"Az önce yataktan çıkmak pişmanlıktır diyordun ne oldu şimdi." dedi gülerek.

"Ne olacak yenge ben zaten kalkacaktım." dedim bende onun gibi gülümseyerek.

"Tabi tabi. Ayrıca üzerindeki hırka kimin bu yaz sıcağında giymişsin bide."

"Şeyin yenge." dedim sırtımı ona dönerken. Reis'in hırkası, dün gece üşürüm diye bana verdi diyemezdim sanırım

"Kimin?"

Yalandan gülerek "Bende bilmiyorum ki. Kim bilir kimden aldım."

"Erdil'in de değil ama" dedi düşünceli bir şekilde.

"Semih'in mağazasından araklamışımdır belki. Dün gece biraz üşüyünce dolapta bunu buldum da giydim."

"Üşüdün mü" diyerek yanıma doğru adımladı. "Hasta mı oldun acaba kuzum."

Dudaklarını alnıma bastırıp bir süre bekledi. "Ateşin de yok, ama camını açık bırakıyorsun dimi."

Boşu boşuna yengemi endişelendirmenin vicdan azabını yaşıyordum şuan. Daha fazla bu konu üzerinde durmamak ve yerin dibini daha fazla görmemek için konuyu değiştirdim.

"Sen de gelecek misin?"

"Geleceğim geleceğim. Sen giyin bende Ahuşen'e bakayım bir." diyerek odamdan çıktı.

Düz siyah bir tişört ve siyah keten pantolon giyinip saçlarımı taradım. Odamdan çıkıp mutfağa girip bir bardak su içtim.

 Odamdan çıkıp mutfağa girip bir bardak su içtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AKYAZI MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin