Bölüm 19

56 6 0
                                    


Sefa kapıda belirdiğinde Rüya da sırtını esnetiyordu. Midesi guruldamaya başladı. Saate baktı ikiye çeyrek var.

"Kızlar, yemek yediniz mi?"

"Ben bir şeyler sipariş verdim patron. " 

Şirine baktı, güldü, " Her şeyi düşünüyorsun değil mi? Artık bu saatten sonra kimse gelmez.  Bu saate kadar da gelmedi, ben yemekten sonra eve geçerim.

 Sizde erken kapatın mesai çıkışına kalmayın. Trafik bugün berbattır."

Kabanını giyerken kapının önünde bir hareketlilik fark etti.

 "Kızlar paravanın arkasına, yok tuvalete geçin ve ben seslenen kadar çıkmayın."

Kimse ne olduğunu anlamamıştı. Kızlar hemen Rüyanın dediğini yaptı. Üç siyah vito arka arkaya ani bir frenle durdu. 

Önce arkadaki arabadan adamlar indi. Bu havada siyah gözlük ve siyah takım giymişlerdi. Rüya kollarını kavuşturup öndeki araçtan ineni merakla bekledi. Sefa onu arkaya gitmeye ikna edemedi.

"Sefa bey, burası benim, hiç bir yere gitmiyorum bu Men ın Black ler beni korkutup kaçıramaz."

Sefa, tabi ki hemen Aslanı aradı ve Rüyanın yanında yerini aldı. Yağmur çiselemeye başladığından adamlar hemen şemsiye açıp, öndeki aracın içinden inen adamın başının üzerine tuttular. Rüya çok eğleniyordu.

Onlara doğru gelen, üzerinde beyaz, en kaliteli ipekten, şemağ giymiş ve başında yine  en kaliteli kumaştan tovb, kobra şeklinde bağlanmıştı.

Belli ki zengin bir Arap şeyhi onları ziyarete gelmişti. Rüyanın anlamadığı şey ,onları nereden biliyorlardı. Çünkü onlar gibi bir çok dükkan vardı.

Adamın biri içeri girip etrafı kolaçan ettikten sonra telsizden Arapça bir şeyler söyledi sonra  şeyh içeri girdi.

"Selamün aleyküm."

"Aleyküm selam." 

Rüya, İngilizce konuşmaya başladı. Amerika dan biliyordu, bu adamların çoğu yurt dışında eğitim almış ve mükemmel İngilizce konuşuyorlardı.

Sefaya kızları çağırmasını rica etti.

"Özür dilerim, sizi rahatsız etmedik inşallah."

"Hayır tabi ki  etmediniz, ama bizi nereden öğrendiniz?"

"Ha, arkadaşım Ornella bana söyledi.

* Önce telefon et kızı korkutma *dedi, ama adamlar aramayı unutmuş demek ki."

Rüya, gülmeye başladı *ne kız ya *dedi, kendi kendine.

" Ornella'yı tanıdığınızı bilmiyordum bana bahsetmedi."

"Biz biraz arkadaş olduk. Sizi çok anlattı. Ama anlattığından daha güzelmişsiniz. Sizi benim kardeş görse buradan ayrılmaz. Mavi göz hastalığı var."

Rüya, kafasını sallayarak karşılık verdi. Kapının dışında ve içeride üç koruma dizilmişti. Adam etrafı incelemeye başladı. 

Bu arada kızlara da göz atmayı ihmal etmedi. Rüya, adamı inceliyordu ve arkadaşıyla arada bir bağ kurmaya çalışıyordu.

 Adamın elindeki yüzükler ve boynundaki altın zinciri satsa ha, bir de saatini, on yıl rahat yaşardı.

"İsminizi öğrenebilir miyim?"

"Özür dilerim kendimi tanıtmadım. Ben Katarlı bir iş adamıyım. Adım Cemaluddin bin Faruk. Siz Faruk deseniz olur. Bu isim sizde de var." 

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin