Bölüm 21

67 7 0
                                    


Saat üçe gelirken, yağan karın hızlanmasıyla hava iyiden iyiye kararmaya başlamıştı.

 Aslan bir kere aramış, Demirin taburcu edilip babasının evine gittiğini söylemişti. Detayları gelince konuşacağız, demişti.

Rüya, bu zamanı siparişlerini hazırlayarak ve Şirinle konuşarak değerlendirmişti. Kapı çalındı, gidip gözden baktığında Aslanın geldiğini gördü. Buraya ondan başkası habersiz gelemezdi, fakat yine de baktı.

"Hoş geldin."

"Sen bir şey yememişsindir diye düşündüm, bende yemedim, soğutmadan yiyelim pizzaları."

İçeri geçip elindekileri bankonun üzerine bıraktı ve gidip çay makinesinin düğmesine bastı. Dolaptan çay alıp çaydanlığa koydu. Rüya izliyordu. Sanki kırk yıllık evin adamı gibi davranıyordu. 

"Ellerimi yıkasam. Bir de izin verirsen yanımda getirdiğim eşofman altını giyebilir miyim?"

Rüya hiçbir şey söylemedi. Misafir tuvaletine girip kontrol etti, temiz havlu ve tuvalet kağıdı vardı. Pek kullanmadığı için sık sık kontrol etmezdi.

Eliyle hafif reverans yaparak kapıyı biraz daha itti. Aslan gülerek girip arkasından kapıyı kapattı. Karınları doyup çaylarını içerken Rüya daha fazla dayanamadı,

" Beni merakta bırakmak için mi konuşmuyorsunuz? Anlatsanıza."

"Karnım doymadan konuşamam. Hani aç ayı misali ."

"Estağfurullah, ne biçim benzetme. Bir şey daha, kapıdan nasıl geçiyorsun ve bu kata kolaylıkla çıkıyorsun. Güya burası çok güvenliydi!"

"Tamam kızma hemen, giriş deki kızlar cazibeme dayanamıyor desem sana yeter mi? 

Demir, işe gitmek için taksi çağırmış ve tam taksiye binerken ne olduğunu anlamadan bacağındaki acıyı hissetmiş, kafasını kaldırıp baktığında senin gördüğün istikamette, bir karaltı görmüş.

 Taksi şoförü, "Abi ateş edildi bir şeyin yok değil mi? "dediğinde Demir, farkına varmış.

Ondan sonrası malum. Bu bir uyarı. Demire bahsetmedim. İstersen birlikte fazla görünmeyin. Düzelince anlatacağım, o da tedbirli olsun.

Gölge, bazı izler bulmuş, ama kar yüzünden izler kapanmış. Karşı sitenin arka tarafı da koru gibi."

"Anlamadığım, bu adam devamlı beni nasıl takip edebiliyor ve siz bir türlü onu bulamıyorsunuz."

"Bence her attığın adımı bilen birisi. Ya yardımcısı var, ya da dediğin gibi, senden başka işi yok."

"Böyle söyleyince, herkesten şüphelenmem gerekiyor.  Paranoyak yapacaksınız beni."

Rüya telefonu çalınca sustu. 

"Abim, nasılsınız? Duymasan şaşardım zaten(!) Bilemiyorum, yanımda vereyim mi?"

 Rüya, telefonu Aslana uzattı. Bir süre konuştular. Rüya artık ne konuştuklarına aldırmıyordu. Mutfağı toparlamaya başladı. 

"Rüya, Kaan, burada kalmamı önerdi sen ne dersin. Senin evin sonuçta git dersen giderim."

Rüya, dışarı baktı kar yine şiddetini kesmeden yağıyordu. Aslanın  Kadıköy yakasında oturduğunu biliyordu. Bu havada gidişi zordu. Ayrıca yarın yeniden gelecekti.

"Tamam, kalabilirsiniz, geçen seferki gibi şu kanepede kalırsınız. Pek rahat sayılmaz, ama idare eder." 

Aslan, yerde uyumaya bile razıydı.  Rüya, Demiri aradı,

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin