Bölüm 27

70 8 2
                                    


Kapı çalındığında kahvaltıya yeni oturmuşlardı. Müşü, kapıyı açıp coşkuyla geleni buyur ettiğinde hepsi salonun kapısına odaklanmışlardı."

"Günaydın, kusura bakmayın habersiz geldim, ama Kaan, söyleyeceklerim telefonda olmazdı ve Sefadan burada olacağınızı öğrendim. Lütfen rahatsız olmayın. Ben Arabada beklerim."

"Olmaz öyle şey. Birlikte kahvaltı etmeden kesinlikle bırakmam. Gözleme yaptım seversin."

Müşü'nün sesi biraz sert çıkmıştı. Kaan da ısrar edince oturdu ve bir kez bile Rüyaya bakmadı. Kaan, konukları tanıştırdı. Ornella,

"Wow , çok yakışıklıymış. Rüya anlattığın kadar var kızım... dedi ve sözünü bitiremeden esaslı bir tekme yedi.

"Ah ayağım acıdı neden vurdun?"

"Kapa ağzını," dedi. Ornella gülmeye başladı. Rüya kıpkırmızı olmuştu. Önüne bakıyor tabağındakilerle  oynuyordu. 

Aslan, Ornella'ya göz kırptı. Bizimki durur mu, "Prenses, eğer sen istemezsen ben alırım. Bu yakışıklılık ellere gitmesin."

"Sen kapasana şu koca ağzını. Ben çay alayım." 

Masadan hızlıca  kalktı, mutfağa adeta kaçtı, biraz oyalandı. Tekrar döndüğünde Ornella ve Aslan sohbet ediyorlardı. Kısık sesle konuşuyorlardı. 

Masadakiler kendi havasındaydı. Tüm ilgi Tanemin üzerinde olduğu için çok mutluydu. Aslan bir kez olsun yüzüne bakmamıştı. *Eee, hak ettim, şimdi neden dertleniyorum ki*

Aslanın, arkadaşıyla sohbet etmesine sinir olmuştu yüzü iyice asıldı. Ornella'yı, yirmi kusür yıllık arkadaşını kıskanıyor muydu! 

Yok canım, ne alakası var. Sadece devre dışı kaldığına sinir oluyordu. Neyse ki Aslan fazla uzatmadı.

"Kaan, bir an önce konuşsak. Benim yapmam gereken işlerim var ve yetiştiremeyeceğim."

Kaan, onu çalışma odasına yönlendirdi. İçeri girdiklerinde Aslan bir an gözlerini kapattı ve odadaki lavanta kokusunu içine çekti.

Hemen konuya girdi.

"Şu sizinle çalışan Kenan'ı ne kadar tanıyorsun?"

Kaan şaşırdı, "Hayrola bunun Rüyanın sapığıyla ilgisi ne?"

"Sefa abi, geçen gün onunla konuşmuş. Rüyanın dükkanına hediye almaya gelmiş...olanları ve şüphelerini anlattı.

"Evet bana söylemişti. Fakültede bazı dersleri birlikte aldık. Hatta bir ara aynı yurtta kaldık. Üç yıldır birlikte çalışıyoruz ve hiç bir açığını görmedim.

 Çalışan genç, bekar ve güzel kızlar var. Hiç birisiyle arkadaşlık dışında, taşkınlığını görmedim. İşte hepimiz severiz."

Aslan, telefonundaki resimleri gösterdi. Rüyanın bunları çektiğini söyledi. 

"Onun her attığı adımı biliyor. Evinin içinde olanları dahi. Sefa abi karşıdaki siteyi araştırıyor. Sen annesini veya ailesinden birisini tanıyor musun?"

"Babası çok önceleri ölmüş. Annesi de geçen yıl öldü. Hatta cenazesine hepimiz katıldık. "

"Evini biliyor musun nerede?"

"Galiba, Bakırköy tarafında oturuyor. Hiç gitmedik."

"Rüyanın dükkanından annesi için hediye aldığını biliyor musun?"

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin