Bölüm 33

51 7 0
                                    


Haftada bir olan yemek, kısa sürede ikiye çıktı. Hep Rüyanın evinde gerçekleşmeye başladı. Yılbaşı gelmişti. 

Son gün, Rüya kızlara ikramiyelerini ve hediyelerini verdi. Sefa bey için de şık bir süveter, eşine orijinal mücevher kutusu paketlemişti. Kutu tamamen el yapımı ve yarı değerli taşlarla süslenmişti. 

"Beğeneceğinizi ve eşinizin beni bağışlayacağını umarım. Sizi uzun saatler ondan ayrı bıraktım."

Sefa, gülüp teşekkür etti. Aslanı tatilden döndükten sonra, yani yaklaşık üç haftadır görmemişti. Kenan, iki kez aramış bir kez de dükkana gelip bir şeyler almıştı. 

Rüya her seferinde kibarca ve kalbini kırmadan onu reddediyordu. Bir gün tam kapatırken Demir ve Tunç gelmiş, Rüyanın annesine hediye almışlardı. Tunç son derece isteksizken, Demir çok hevesliydi. 

Rüya, ruh durumunu ve çelişkilerini kendine bile izah edemezken Tunç,

" Üvey annemizi yani babamın ikinci karısını tanımadın değil mi?" diye sordu.

Rüya, gülmeye çalışarak kafasını olumsuz anlamında salladı.

"Tunç, hitap şekline dikkat et. Zeynep teyze, çok iyi bir insan, aynı zamanda düşünceli ve zarif. Bir gün tanışmanızı isterim. İnan seversin."

Tunç, Rüyaya daha dikkatli bakmaya başlayınca Rüya, terlemeye başladı. Elleri titriyordu. Belli etmemeye çalışmak için çok fazla çaba harcıyordu. Demir, imdadına yetişti.

"Haydi, şimdi gidiyoruz kardeşim. Hanımları daha fazla bekletmeyelim. Kapatmak üzereydiler."

"Önemli değil biraz geç kapatabiliriz. Öyle değil mi patron?" Şirin tüm şirinliğiyle Demire gülüyordu.

Rüyaya nefes alacak ve kafasını toparlayacak kadar zaman tanımıştı.

"Tabi ki. İstediğiniz başka şey varsa lütfen dolaşın."

Demir, Rüyanın kulağına,

"İstediğim tek şey var, ama çok değerli ulaşamıyorum," dedi. 

Rüya, ufak bir kahkaha attı. Tunç, ters ters bakmaya başladı. Dışarı çıktıklarında abisine,

"Sen bu kızla oynaşıyor musun?" diye sormayı ihmal etmedi.

"Evet, sence bir mahsuru mu var, küçük kardeşim. Belki ileride yengen olur. Ona göre saygılı olsan iyi olur."

Tunç omuz silkti. Zaten gelen tehdit vari mesajlar canını fazlasıyla sıkıyordu ve son zamanlarda iyice aksileşmişti.

 Demir, bu durumun farkındaydı bir kaç kez ağzını aradı ama Tunç,

" Bir şey yok," diyerek geçiştirdi. 

Rüya, Aslan için bir hediye arıyordu ne alacağını da bilmiyordu. Aklına seramik yaptırdıkları atölye geldi.

Kabanını alıp, "Ben gidiyorum ," diyerek dükkandan fırladı ve yolda ilk gördüğü taksiyi çevirip adresi verdi. 

 Atölyenin sahibini arayıp özel bir isteği olduğunu söylediğinde,  kadın memnuniyetle kabul etti ve yarım saat sonra atölyedeydi.

"Özden hanım, bunu yapmanızı istiyorum, orjinali gibi olmasına özen gösterin lütfen ve uzunluğu elli santimi geçmesin. 

Boyası da, bakıldığında metal görünümü versin. Arka tarafa bir yere, A.S harflerini koyun."

Rüya, bir çırpıda konuşmuştu. Henüz nefes alacak vakti bile olmamıştı.

"Rüya hanım, lütfen oturun soluklanın. Özel birisi için her halde. İnanın kimse seramik olduğunu anlamayacak. Çok güzel olacak. Şimdi ne içersiniz, size ne ikram edelim? "

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin