Bölüm 6

142 8 3
                                    


"Hah, buldum, Müşü, Severus Snape, ona  çok benziyor. Sadece biraz daha genç. Onun gibi ters bakıyor. Saçları da biraz daha uzun."

"Kızım iyi misin! Gecenin bu saatinde, kim benziyor o dediğin kim!  Off Rüya, ben yatmaya gidiyorum haydi sende yat." 

Rüya, Müşüsünün yanaklarından öpüp onu uğurladı. Çalışma odasına gittiğinde göz kapaklarının ağırlaştığını fark etti. Bu saatten sonra kafası da iyi çalışmazdı. 

"En iyisi gidip yatayım."

Sabah, gözlerini açtığında mis gibi kokular burnuna geldi. Saate bakıp biraz daha uyumak istedi. Saat iki buçuk! Bir daha baktı, yine aynı, saatin durduğunu sandı telefonuna uzanıp baktı aynı.

 Uykusu vardı battaniyeyi kafasına çekip tekrar uyumaya hazırlandı. Bu kez de telefonu titreşmeye başladı. Sesini kapattığını hatırladı. Zorlanarak da  olsa, 

"Aloo," dedi.

"Pardon, galiba zamanlama hatası yaptım!"

"Uff, hayır da, kiminle görüşüyorum?"

"Rüya hanım, ben Aslan Serter, daha sonra araya bilirim."

Jeton düştü, hemen kendisini toparlayıp,

" Hayır hayır, gece biraz geç yattım da kusura bakmayın sesinizi alamadım. Sabahları biraz huysuz oluyorum. "

Ne saçmalıyorum ben off !

"Bir karara verdiniz sanırım?"

"Bir yerde buluşup konuşalım mı? Tabi size uyarsa."

"Bana biraz zaman verir misiniz size döneceğim."

"Prenses, kiminle konuşuyorsun? Sesini duydum."

"Günaydın Müşüm. Şu Aslan bey! Ay Müşü, adamla çok saçma konuştum. Aaa abimde aramış!"

"Evet, beni de aradı uyuduğunu söyledim, endişelendi hastasın sandı. Gece geç yattığını söyleyince uyanınca aramanı istedi."

"Günlük raporu aldı yani."

"Böyle konuşma Kaan'ım hakkında. Kalk bakalım, sana kahvaltımı hazırlayayım yemek mi yersin?"

"Mutfağa gelene kadar cevap vermeme hakkımı kullanıyorum."

Müşü, gülerek odadan çıktı. Rüya duşa girip çıktı. Tayt ve salaş gri bluzunu giyip aşağı indi. Saçlarını açmıştı iri dalgalar halinde beline kadar iniyordu. 

Gözlerinde hiç bir uykusuzluk ve yorgunluk belirtisi yoktu. Onu böyle gören Müşü, içini çekti.

"Ne oldu Müşücüm, canın bir şeye mi sıkıldı?"

"Yok be prenses, sen yanımdasın ya artık canımı bir şey sıkamaz. Sana şöyle bakıyorum da gerçekten rüya gibisin. Annen de görebilseydi keşke!"

Rüya, duymamazlıktan geldi gidip Müşü ye sarıldı ve yanaklarından öptü.

"Benim her şeyim sensin. Müşüm, ben sadece kahve içeceğim."

"Olmaz, aç karnına, tost yapayım hiç olmazsa."

"Peki, nasıl olsa elinden kurtulamayacağım. Tostun içini doldurma ama."

"Rüya, sen gece neler diyordun öyle kim kime benziyor?"

"Hiç bir şeyi de unutmazsın değil mi? Bu Enver Karatepe'nin büyük oğlu. Demir Karatepe.

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin