Bölüm 25

87 7 0
                                    


Sefa, yerinden kalkmadı, sürekli Aslanı soruyordu. Cevap aynı, "Başı ağrıyor ve inliyor. Aşk acısı çekiyor."

Kenan, içeri girdiğinde Rüya, daha önce gelen iki kişiyle ilgileniyordu. Gerçekten de insanların ne istediklerini anında anlayıp onları doğru yönlendiriyordu.

 Aslanın dediği gibi hem akıllı, hem kibar, hem de becerikliydi. Aslan, yanlış kişiye aşık olmuştu. Rüya, son derece tutarlı ve kararlarını uygulayan birisiydi.

 Sefa, bu duruma çok şahit olmuştu. Aslanın işi zordu. Demirle evleneceğini söylediyse kesinlikle bunu yapardı.

Kenan'a hoş geldin dedikten sonra, müşterilerle ilgilenmeye devam etti. Kenan, Sefanın yanına gidip selam vererek oturdu. 

" Yeni yıl telaşı herkesi sardı. Siz de hediye mi alacaksınız?"

"Evet, hem hediye, hem de Rüyayı ziyaret."

"Siz Kaan beyle birlikte çalışıyordunuz değil mi?"

"Evet üç yıl oldu."

"Daha önce tanıyor muydunuz, Kaan beyi?"

"Evet, fakültede bazı dersleri birlikte almıştık. Hem de aynı yurtta kalıyorduk."

"Ah gençler, bu çok güzel bir şey. Genç insanlar daima bir birilerine destek olmalılar."

"Kaan, çok iyi bir arkadaş ve patron. Siz devamlı Rüyanın yanında mısınız?"

"Evet, araba alana kadar yanındayım. İstanbul'u da biraz öğreniyor. Trafiğe alışıyor. Kaan bey istedi biz de uyuyoruz. 

Aslında Rüya hanıma kalsa istemez, ama abisini kıramıyor. Araba kullanmayı da pek sevmiyor sanırım."

Bir bey daha vardı Aslan galiba, bazen Kaan'ın yanında görüyorum. O da Rüyayı mı koruyor?"

"Neden koruyacak?"

"Rüya, bana öyle hissettirdi de.  Biz yemeğe çıktığımız gün siz bizi takip etmiştiniz, o zaman sanki buna benzer bir şeyler dedi gibi."

Sefa içinden yalan bir, diye geçirdi. 

"Rüyanın işi uzun gibi, yemek soğuyacak."

"Şöyle klimanın altına koyalım belki çok soğumaz. Askerliğinizi yedek subay olarak yaptınız her halde. Paralı demeyin sakın."

Kenan güldü, belli ki adam sıkılmasın diye konu buluyordu. 

"Yok harbici askerlik yaptım, yedek subay olarak. Önce Eğirdir komando okulu, sonra ver elini Siirt. Tabi orada kalınmıyor malum sınır, dağlar falan."

"Ben çok istedim komando olmayı hatta özel birlik yani şu bordo bereliler gibi, ama kalbimde bir sorun çıktığı için olmadı. (Yalan) Hep içimde kalmıştır. Hiç çatışmaya falan girdiniz mi? Gece baskın falan?"

Kenan, heyecanlanmıştı. Bu hikayeleri anlatacak fazla kişi yoktu olanlarda dinlemek istemiyordu. 

"Girdik tabi, hatta hiç unutmam bir keresinde sınırdan sızmaya çalışan terörist ihbarı aldık. Her yer kar.

 Termal kamera,  gece görüş dürbünleri, kuşandık silahları süründük. Neyse ilk ateşi onlar açtı da yerlerini tespit ettik ve hepsini hakladık.

 On kişi çıktığımız baskından sekiz kişi döndük. İki yaralımız vardı. 

Buna da şükür. Sabah etrafı kontrole çıktığımızda  tam on yedi leş saydık. Kaçan da olmuştur herhalde."

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin