ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDI

Bölüm 42

"Gülme, seni özledim."

"Rüya, birazdan aranızdan ayrılacağım."

Rüya, kocaman açtığı gözlerle Aslana baktı.

"Nefes alamıyorum, sanırım boğuldum. Cennete geldim ve bu güzellik ilk defa bana bu kadar sıkı sarılıyor."

Rüyada gülmeye başladı. Aslan onu sevgi ile kollarının arasına aldı. Rüya başını onun boynuna gömdü. Aslan o doyamadığı lavanta kokusunu içine çekti. Müşü onları böyle gördü.

"Sakın ayrılmayın. Oh be, ne güzel bir manzara. Hep böyle olun."

"Benim istediğimde bu, ama bizim kız nazlanıyor. Bir Demirdir tutturmuş."

"O iş bitti. Hayatım kendimin, artık özgürüm, dilediğimi yaşarım. 

Müşü, dün hiç böyle hissetmemiştim, ama kazadan sonra beklerken içime bir huzur doldu. Daha önce yaşamadığım hissetmediğim bir duygu. Ne kadar güzelmiş. "

Aslan, anlamayan gözlerle ikisine bakıyordu.

"Sana zamanı gelince anlatır, şimdi anın tadını çıkartın. Birazdan yemek hazırlayacağım, nerede yemek istersin prenses?"

"Eğer bu aslan gibi delikanlı yardım ederse mutfakta sizinle birlikte yerim!"

"Aman efendim ne demek, ne yapmamı istersin?" Müşü, gülerek çıkmıştı.

"Beni öp." Aslan, lafını tamamladığında Rüyanın dudaklarındaydı.

"Seni özledim. Sensizlik çok kötü Rüyam. Hele de seni bir başkasıyla düşünmek kurşun yarasından daha kötü."

"Bende seni özledim. Seni seviyorum. Hayatımda ilk kez birisine söylüyorum ve sevmek duygusu çok hoşuma gitti. Seni hep seveceğim. Sen beni unutsan benden uzaklaşsan bile."

"Senden bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum. Ne demek uzaklaşmak. Daha önce güzel şeyler yaşamadığını tahmin ediyorum. 

Her şey geçti. Kendin söyledin önünde çok güzel bir yaşam var ve ben onu daha da güzelleştirmek için elimden geleni yapacağım." 

Rüya yine sıkıca sarıldı Aslana, *Benden iğrenmezsen, yüzüme bakmak istemezsen. Bir seyret de gör bakalım neler olmuş bu sarıldığın kıza. Sana bir bebek bile veremeyen yarım kadına.* 

demeyi çok istediği halde şimdi anın tadını çıkarmak istiyordu. Bu adamı doyasıya yaşamak istiyordu. Bir süreliğine olsa bile. 

Onun yerine,

"Benim bazı ihtiyaçlarım var yukarı çıkmama yardım eder misin?"

Aslan, onu yukarı odasına çıkarttı. Alçısına naylon sarıp küvete oturttu. Ayağını dışarıda bıraktı, güzelce soydu, önce saçlarından başlayarak bir güzel yıkadı. Dünkü kazadan sonra eve gelip hemen uyumuştu ve banyo yapmaya ne gücü nede fırsatı olmuştu.

 Banyo faslı Aslan için bir ayin gibiydi. Sevdiği kadının vücuduna taparak okşayarak sevgiyle onu yıkadı. Havluya sarıp kucağına aldı ve yatağının üzerine oturttu.

 Önce saçlarını kuruladı fırçaladı sevdi. Her yaptığı ve bitirdiği işten sonra Rüyayı uzun uzun öpüyordu. Sanki ayin gibiydi.

"Böyle yaparsan, bunun sonu iyi olmayacak Aslan bey."

"Bir kaç gün sonra kendini biraz toparla ve güçlen o zaman sana güzel sonu göstereceğim."

Aşağı inmeleri bir saatten fazla sürmüştü. Müşü, salonda film seyrediyordu.