Bölüm 40

76 7 2
                                    


Aslan sız bir hafta daha geçmişti. Demir, arayıp akşam orada olacağını söyledi. Hala bir çıkar yol bulamamışlardı. 

Eve gelip hazırlandı aşağıda spor yapıp kafasını biraz rahatlatmak istiyordu. Her sabah erkenden kalkıp koştuğu halde, ne Aslanı düşünmeden durabilmiş ne de, ne yapacağını bile bilmişti. 

Müşü de en az onun kadar düşünceliydi. Daha çok Rüyanın yaşadıklarına takılmıştı. 

Telefonu tam koşu bandıydayken çaldı, arayan Demirdi.

"Geldim, neredesin?"

"Aşağıda koşuyorum. Birazdan eve çıkarım."

"Acele etme, daha duş yapacağım ve hemen göndermem gereken mailler var."

"Demir, istersen sabah kahvaltıda görüşelim. Deniz kenarında çay simit ne dersin. Bana da bir değişiklik olur. Bu hafta ev, iş sıkıldım."

"Al benden de öyle, tamam çok cazip bir teklif. Seni kaçta alayım?"

"Uyanınca seni arasam." 

"Tamam o zaman görüşürüz."

"Müşüm, Demir geldi ne yapacağım?"

"Düşünüyorum ,ama o kadar kızgınım ki.. Elime geçse boğabilirim, o pisliği."

"Tamam bir tanem olan oldu artık...diyerek, sabah kahvaltıya gideceklerini anlattı. 

Eve döndüğünde Müşünün yanına gideceğini söyledi. 

Gece birisi sanki onu dürtmüş gibi uyanıp yatağın içinde oturdu. Buldum! Bu plan olur, sabah hemen Müşüme anlatıp olurunu almalıyım diye düşündü.

 Çok rahatlamıştı tekrar uyudu. Telefonun sesi öyle derinden geliyordu ki, zorlukla gözlerini açtı. Telefon yere düşüp yatağın altına gitmişti. 

Demiri hatırlayıp hemen telefonu aldı, bu arada arama sonlanmıştı. Arayana baktı tabi ki Demirdi. 

"Günaydın saat kaç?"

"Sana da günaydın, duştasın diye tekrar aramadım. Saat ona geliyor."

"Hemen hazırlanıyorum. On beş dakika içinde garajda buluşalım."

"Acele etme, ben beklerim. Şansımız varmış bu gün hava çok güzel.

 Ocak sonuna yaklaşmışlardı, sanki bahardan bir gün gibiydi. 

"Nereye gitmek istersin?" 

"Bilmem Kadıköy sahil desem, çok uzak olur mu?"

"Emret güzelim, Sinop de, oraya gidelim." 

Rüya güldü. Demir, radyoyu açtı. Bu güzel havaya uygun neşeli şarkılar dinlemeye başladılar. Demir, seyahatini anlattı. Rüya haftayı nasıl geçirdiğini.

"Aslanla görüşüyor musunuz?" Demir damdan düşer gibi sorduğu için Rüya şaşırdı.

"Hayır ,neden sordun!?"

"Nedeni yok sadece merak. Ben sizi arkadaş sanıyordum."

"Demir, Aslan bey ve Sefa beyin neden hayatımda olduğunu biliyorsun. Sapık adam yakalandı onların da işi bitti."

Demir güldü, "Sanki biraz kıskandım. Seni üzdüysem özür dilerim."

"Demir, sen çok kibar, düşünceli birisin. Tam bir centilmen. Senin arkadaşlığından  bu yüzden hoşlanıyorum. Yanında kendimi çok rahat hissediyorum."

ROMEO & JULİET ( İçimdeki çığlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin