Her şey çok değişmişti. Onun gençlik yılları ise çok eskilerde kalmıştı.O eski günleri bir zamanlar şeklinde tanımlardı.
Bir zamanlar güzeldi şöyleydi böyleydi belki, ama,anı da yaşaması gerekiyordu.Bunu kendisi için olmasa bile torunu için yapmalıydı.Onun mutluluğu şuanda kendi mutluluğundan bile daha önemliydi.Torunu henüz 15 yaşında olmasına rağmen çok şey atlatmıştı.Çok şey yaşamıştı.Hep geçmişte yaşayamazdı.Nasıl ki,hep hayal dünyasında yaşanmıyorsa,insan bugüne bakıp,anı da yaşamalıydı. Yoksa hep sıkıntı-stres-dert insan kendisini hasta ederdi. Müjgan'a,göre insanın kendisini hasta etmesi çok kolaydı.Mutsuz insanlara hayatında yer yoktu.Kimle mutluysa onunla olmuştu,bundan sonraki kısa ömrünü de bu şekilde geçirecekti.Bu yaştan sonra kim ne der?diye düşünmeden yaşayacaktı.Müjgan,insanların henüz yaşıyorken birbirlerini öldürmelerine çok üzülüyordu.Onlar yaşayan birer ölüden farksızdılar.Yazık diye düşündü,içinden.
Hem de çok yazık.Bu aklına birden İranlı Ozan Ömer Hayyam'ın bir sözünü getirdi."ya sırtımıza alıp taşıyoruz,ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz,öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi".Einstein'a, göre de insanlar "ırk,cinsiyet,milliyet,yaş,statü,renk,din ve dil olarak 8 e değil,yalnızca 2 ye ayrılırlardı iyi ve kötü insanlar.Ne kadarda doğru bir söz diye düşündü.İnsanları ayrıştıranlar utansın dedi içinden.
Müjgan,gençliğinde çok kötü insanlarla karşılaşmıştı.Hepsi son derece tuhaf,burnu büyük,havalı,kıskanç tiplerdi.Birazda kafadan hastaydılar.Çünkü ona göre kıskançlık bir hastalıktı.Ve bununda ne yazık ki bir tedavisi yoktu.Normal olan bir insan bu tarz şeylerle uğraşıp,konuşmazdı.O onlarla zamanı geldiğinde yolunu ayırmıştı.Bir daha geriye dönmemek üzere hayatlarından çıkmıştı.Aksi taktirde mutsuzluk kaçınılmazdı.
OKUMALAR
Müjgan,bu ara uzaya merak sarmıştı.İnternetten uzayla ilgili yazılar okuyordu.Son okuduğu yazı uzaya uyum sendromu ile ilgiliydi.Yazı uzaya giden bir astronotun,bir süre bulunduğu çevreye adaptasyon problemleri yaşadığını anlatıyordu.Dünya'nın,yer çekiminin etkisinden çıktıktan sonra mide bulantıları,baş dönmeleri gibi durumlar içeren uzaya uyum sendromu,(Space Adaptation Syndrome'ya da uzay hastalığı baş gösteriyordu.Uzaya giden insanların %50 si bu hastalığa yakalanıyordu,ve şiddetli baş ağrısı,kusma,kafa karışıklığı ve baş dönmesi gibi durumlarla karşılaşıyorlardı.Uzaya giden astronotlar döndükten sonra ufuklarının açıldığını ve her şeye daha farklı bir gözle bakmaya başladıklarını söylüyorlar.Uzaydan döndükten sonra,astronot Charles Duke'un,sözleri şöyle olmuş;"Tanrının evrenselliğini gördüğüm zaman şaşkına döndüm.Gözyaşlarım durmadı ve hayatımın en derin deneyimini yaşadım".Dünyayı dışarıdan gözlemleme şansı bulanlardan biri olan astronot Edward Mitchell,atmosferden çıktıktan sonra bilinçlendiğini ve evrenin amacını anlamaya başladığını söylemişti.Astronot gene Cerman:"Bir kzayla olamayacak kadar güzeldi.Bizden daha büyük bir kuvvet olmalı,bunu ruhani anlamda söylüyorum,dini olarak değil" derken meslektaşı Rusty Schweikhart ise;"bize sahip olduğumuz her şeyi veren bu küçücük Dünya'da,biz içinde yaşayabilelim diye her şey mükemmel bir denge içerisinde diye açıklama yapmış.Müjgan,bu tarz bilimsel konularla ilgilenmeyi seviyordu.Bilimi de seviyordu,sanatı da,Edebiyatı da,Felsefeyi de. Ayrıca Bilim kurgu ile de ilgileniyordu.Bilim Kurgu okumaya,izlemeye bayılırdı.İlgisini çekiyordu. Yıllardır bununla ilgilenmişti.Şuanda 77 yaşındaydı çok yaşlıydı ve halen daha da ilgilenmeyi sürdürüyordu.Öleceğim son güne kadarda ilgilenmeyi sürdüreceğim dedi içinden.Müjgan,emekliliğe ayrıldığından beri sakin huzurlu bir yaşam sürüyordu. Bunu kimsenin bozmasına izin vermeyecekti.İnsanlarla artık hiç uğraşamazdı.Hem zaten uğraşamayacak kadar yorgun ve de yaşlıydı.Bu yüzden hiç işi olmazdı.Kim bilir?uzayda,diğer gezegenlerde şuanda bilmedikleri neler oluyordu?oralarda da yaşam var mıydı?yeni canlı türleri oluşacak mıydı?gelecekte artan teknolojinin etkisiyle her şey iyiye mi gidecekti?yoksa daha da mı kötüleşecekti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
AbenteuerCem ve anneannesi Müjgan'ın yaşamı. Aynı zamanda da bir aşk hikayesi.