OKUL
Müjgan, o gün erken kalkmıştı. Balkonda kahvaltısını yapmış daha sonrada çayını koyarak gazetesini okumaya başlamıştı. Hava hafif esiyordu. Bu o an için hoşuna gitmişti. Güzel bir parça açmıştı. Bu onu gene biraz geçmişe götürmüştü, ama, mutsuz değildi. Artık alışmıştı. Hayat sevdikleri olmadan da devam ediyordu. Sadece ölen kızını, damadını, kocasını arada bir hatırlayıp,özlüyordu, bu da son derece normaldi,öyle değil mi?asıl özlememesi sorun olurdu.
Cem,o gün eve okuldan daha erken gelmişti.
"Cem,hayırdır?".
"Sorma anneanne son üç ders iptal oldu,hoca hastaymış,bu yüzden herkes eve döndü".
"İyi üstünü ,başını değiştir bende yemeğini ısıtayım diyerek "mutfağa gitti Müjgan. Cem'de,hemen anneannesini dinleyerek odasına giderek hemen pijamalarını giydi. Sonrada güzelce yemeğini yemeye başladı. Pilav-tavuk Cem'in,en sevdiği yemeklerdendi. Müjgan bugün yüzünün asık olduğunu fark etti,ve hemen sordu.
"Cem senin moralin mi bozuk?diye sordu " Müjgan hemen.
"Yo diyerek yanıt verdi Cem." Bunu söylediği esnada halen daha yüzük asıktı.
"Var bir şey anlat bakayım deyince" Müjgan Cem pes etti,ve hemen anlatmaya başladı.
Aslında üç tane problem var.İlki en son matematik sınavım kötü geçti. Beklediğim gibi değildi.Oysa çok çalışmıştım.Ayrıca matematik hocası Cemal hoca çok gıcık bir adam onu hiç sevmiyorum.Adamın notu çok kıt.En son sınıfta iki kıza kafayı taktı neyse ki ben onların içlerinde değilim ,ama ,her an olabilirim,anneanne,anlıyor musun?ikinci mesele Orçun. Çok sinir bir çocuk,sürekli beni rahatsız ediyor.Onunla tartışmaktan mümkün olduğunca kaçınıyorum, ama, buna daha ne kadar dayanabilirim?bilmiyorum.Sonuçta aynı sınıftayız,ve lanet olsun onu her gün görmek zorundayım.Çok kötü bir çocuk.Son mesele ise bir kızdan hoşlanıyorum.Böyle bir şey ilk defa başıma geliyor anneanne.Biliyorum yaşım henüz 15 ve böyle olmaması gerekiyor,ama,onu görünce içim bir tuhaf oluyor.Bu duygu nedir bilmiyorum?,ama,bir görsen çok tatlı bir kız.O çok güzel.Fakat henüz daha bir merhabam bile yok.Bana çok soğuk ve de uzak.Aynı sınıftayız,bir kez bile konuşmadık.Arada onu uzaktan izliyorum,ve adeta eriyorum.Yanımdan geçince heyecandan ölecek gibi oluyorum.Fakat sanırım o Ali,denen çocuktan hoşlanıyor.Çünkü hep onunla ders çalışıyor,okulun bahçesinde onunla birlikte sohbet ediyor ve sadece onunla konuşuyor.Kız arkadaşları da epey var,ama,benim bu Ali'yi,hiç gözüm tutmadı,anneanne hem de hiç.Zaten önceleri de pek sevip,güvenmezdim.Aslında Ali ile de sohbetim yok. Belki de iyi bir çocuk,ama,içimden bir ses onun hiç de iyi olmadığını söylüyor.Hem de hiç anneanne of diyerek elini çenesine koyarak üzgünce kafasını eğdi,Cem.Çok mutsuzum çok demeyi de ihmal etmedi.
Müjgan bunu dinlerken içten-içe gülümsedi.Onunda çocukluk aşkı olmuştu. 13 14 yaşlarındaydı. Yeni nesil çocukları işte diye düşündü içinden.
" Matematik sınavın için üzülme,çalışıp düzeltirsin.O çocuktan da uzak dur,sakın bulaşma.Kavga hiçbir zaman için çözüm değil,bunu sakın ola unutma.Hem o çocukla kavga ettiğinde hocalarla da ,aran bozulur.Boş yere notların da düşer.Hem az kaldı bak sene bitiyor bana seneye sınıfların dağılacağını söyledin yolunuz nasılsa ayrılacak.O kıza gelince seneye farklı sınıflara düşeceksiniz yollarınız ayrılacak ve sen onu görmeye-görmeye unutacaksın. İleride büyüdüğünde, bu bir tür çocukluk anısı olarak kafanda kalacak,ve sen güleceksin,diyerek konuştu," Müjgan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
AdventureCem ve anneannesi Müjgan'ın yaşamı. Aynı zamanda da bir aşk hikayesi.