DAĞLARA SEVDALI

VATAN 🇹🇷

🌙
Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız kalır.
🌙

Hayatımda düzgün giden birşeyin olmadığını düşünmeyi bırakalı baya zaman olmuştu.
Mutlu olmak gibi bir çabamda yoktu artık. Kendim Mutlu olamıyordum ama başkalarını Mutlu ederek kendimi iyi hissetmeyi öğrenmiştim.
Kader maalesef herkese eşit davranmıyordu, bunu en acı yoldan öğrenmiştim...

Gözlerimde ki siyah bez çıkartıldığında, kendimi gaz lambasıyla aydınlatılmış bir odada buldum. Tam karşımda ki çekyatta saçı başı birbirine karışmış elinde siyah tabancayla bir bacağı sarılı orta yaşta bir adam vardı.
Başındaysa uzun silahlarla hazır olda duran iki adam bekliyordu.

Adamın baş işaretiyle yanımda duran adamlar, kolumu bırakıp iki adım geriye çekildi.

'Hoşgeldin hemşire hanım. Kusura bakma biraz emrivaki yaptık ama elden birşey gelmez. Yardımına ihtiyacımız var. Seni biraz misafirimiz yapıcaz.'

Şaşkın gözlerle söylenenleri dinlerken kısa sürede kaşlarım çatılmış içimi büyük bir öfke kaplamıştı.

'Sen kimsin? Ne yardımından bahsediyorsun? Senin gibi beni silah zoruyla kaçıran birine yardım etmem!'

Ada'mın yüzünde iğrenç bir gülümseme oluştuğunda korkusuz ifademi bozmamak için baya uğraştım.

'Senle güzel güzel konuşalım dedik, hemen pençelerini gösterdin. Neyse o Zaman bizde senin anlayacağın dilden konuşalım.'

baş işareti verdiğinde demin kolumu bırakan adamlardan biri belinde ki silahı çıkarıp kafama dayadı.
Bende korkuya dair hiç bir his oluşmazken, içimde ki saçma cesaret tohumlarına imrendim. Sonra düşündüm ki kimsesiz olmanın verdiği cesaretti bu.
Öldüğümde arkamdan ağlayacak yada yas tutacak kimsem yoktu.

Bu sefer benim yüzümde tebessüm oluştu.

'Kafama sıkmaklamı tehdit ediyorsun, cidden mi? Siz gibi teröristler her daim istediklerinizi alamayınca direk insanı canıyla tehdit ediyorsunuz, baktınız olmadı bu seferde sevdiklerinin canıyla... Yani her daim yolunuz aynı.'

Başıma silah dayayan adamın bileğinden tutup, namlunun ucunu kafama iyice dayadım.

'Silahı tutan köpeğine söyle bence direk kafama sıksın, çünkü sizin gibi köpeklerden korkacağıma ölmeyi tercih ederim.'

Bu sefer şaşkınlık sırası adamdaydı. Yüzünde ki ifadeden bozulduğunu kolayca anlayabiliyordum ve bu görüntü beni mutlu etmişti.
Elindeki silahtan destek alıp, zoraki şekilde ayağa kalktı. Bacağında ki kandan adamın yarasının derin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirdim.
Bakışlarında öfke yer alırken, her an gelebilecek darbelere karşı kendimi hazırladım!
Topallayarak dibime kadar girdiğinde, yüzüme vuran iğrenç nefesiyle birlikte yüzümü ekşitip yan çevirdim.

'Hemşire hanım bence ölmeye bu denli hevesli olma en azından şu yaramı iyileştirene kadar.'

Adam kolumu kavrayıp kendine doğru çekti.

'Uzatma! Sesini kesip görevini yap sadece.'

Odanın içinde bakışlarımı gezdirdim. 5 eli silahlı adam bakışlarını bize dikmiş hazır olda bekliyordu. Adam birden geriye doğru sendelerken, benide kendine doğru çekti.
Yüzünde ki acı simadan canının yandığı çok açıktı.