Adım Y/N 21 yaşındayım. İkiz çocuklarım var. Şu anda ikiside 5 yaşındalar. Evet 16 yaşımdayken doğurdum onları. Nasıl olduğunu anlatıyım.
Daha 15 yaşlarındaydım deliler gibi sevdiğim biri vardı o da beni seviyordu. Aşktan gözlerim kör olmuştu. Anneme bir sevgilim olduğunu söyleyemiyordum. Çünkü annemin benim bir sevgilim olmasını istemediğini çok iyi biliyordum.
Sevdiğim kişinin adı Jungkook'tu. Jeon Jungkook...
Jungkook bir kaç kez beni aldatmıştı ama ben mal gibi onu geri affetmiştim.
Bir gün bana bir teklif etti. Kabul etmemem gereken bir teklifti....Eğer hamile kalırsam... beni bir daha aldatmıcakmış. Hatta annemede daha rahat bir şekilde söyleyebilirmişiz. Ve böylece evlenebilirdik. O an tabi kulağa çok mantıklı gelmişti ve kabul ettim.
Aradan bir hafta sonra baş dönmeleri yorgunluk kusmalar başlamıştı. Gebelik testi yapıp ertesi gün okula gittim. Jungkook'u kimsenin olmadığı bir yere götürdüm.
Ona testi gösterdim. Bir kaç saniye sonra birden gülmeye başlamıştı. Testi elimden alıp sınıfa doğru koşmaya başladı. Bende peşinden gittim.
Herkese "onu kandırdım" diyip duruyordu.
JK: ona eğer hamile kalırsan seninle evleneceğimi söyledim o da mal gibi inandı!
Gözlerim dolmuştu. Beni gerçekten sevdiğini sanıyordum. Ama tabi hata bende seni kaç kere aldatan birine neden güveniyorsun ki?!
Gidip elinden testi aldım ve çantamıda alarak okuldan çıktım. Eve gittiğimde anneme bu durumu nasıl anlatıcağımı düşünüyordum. Eninde sonunda öğrenicek ne de olsa!
Tüm cesaretimle annemin yanına gittim. Ona testi gösterip durumu açıkladım. Kızmasını bekliyordum ama beni umursamadı.
Aradan 7 ay geçmişti. Karnım büyümüştü annem artık eskisi gibi umursamamazlık yapmıyordu. Çünkü arkadaşları bu duruma gülüyorlardı. Annem benden çok utanıyordu. Bende kendimden utanıyordum.
Bir gün anneme bir şeylerin yanlış gittiğini kendimi çok halsiz hiss ettiğimi söyledim. Ama yine beni umursamadı.
Belkide genç yaşta hamile olduğum için böyle oluyordur. Ama artık dayanamıyordum bir şeyler ters gidiyordu. O yüzden kendim hastaneye gitmeyi karar verdim.
Hastanenin kapısına kadar geldiğimde etraf kararmaya başlamıştı ve bayılmışım. Gözlerimi açtığımda beyaz bir odadaydım.
Hemşire uyandığımı görünce hemen yanıma gelmişti.
Hemşire: ah uyandınmı? Merak etme bebeklerin çok iyi.
Demişti. Beni rahatsız eden şey ise bebek değilde bebeklerin demesiydi.
Y/N: b-bebekler derken?
Hemşire: bilmiyor muydun? İkiz çocukların var. Kız ve erkek.
İşte şimdi yanmıştım!
Hemşire: ikiz çocukları karnında taşımak çok zor hele heleki senin gibi genç bir kız için çok daha zor olucak! O yüzden bebeklerin doğana kadar hastanede kalmalısın!
Y/N: peki anneme araya bilirmiyim?
Hemşire: tabi.
Telefonumu alıp anneme aradım ve hastanede olduğumu söyledim. Annem geldiğinde durumu anlattım. Annem artık benim gibi bir kızı olmadığına ve bir daha onu aramamam gerektiğini söyledi.
İşte o anda her şeyin bittiğini anlamıştım. Peki bebeklerim doğduklarında nerde kalıcaktık? Ne yiyecektik?
İki ay sonra bebeklerim doğmuşlardı.
Hastanedeki bir hemşire bana ve bebeklerime kıyamayıp bizi kendi evine aldı. Tek başına yaşıyordu ve sabah akşam hastanedeydi o yüzden onun evinde kalmamızda bir sakınca olmadığını söyledi.Bir işe girip çalıştım 18 yaşıma geldiğimde artık kendi ayaklarımın üstünde durmam gerektiğini ve bir an önce kendime bir ev bulmam gerektiğini düşündüm.
Eskiden işim çok zordu çünkü iki küçük çocuğum vardı. Ama artık daha rahatım çocukları okula bıraktıktan sonra işe gidiyordum.
Artık eskisi gibi saf değildim. Eskiden biri kadınlar anne olduklarında güçlenirler demiştide inanmamıştım. Çünkü benim annem beni umursamıyordu. Ama ben anne olunca çocuklarımı koruya bilmek için her gün dahada cesaretli ve güçlendiğimi fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk Son Aşk/*TAMAMLANDI*
RomanceKendi çocuklarının ellerinden tutuyorsun ama haberin yok.