Jungkook ile şirkete gitmiştik bana etrafı gösteriyordu. Sonrada beni odasına götürmüştü.
JK: bundan böyle asistanım olacaksın.
Y/N: Jungkook bu iş için uygun değilim. Sen bana şirketimde çalışacaksın diyince kahve getirip götüreceğimi zannetmiştim.
JK: neden uygun olmayasın? Ayrıca sen daha iyilerine layıksın.
Y/N: bu işlerle ilgili hiç bir şey bilmiyorum. Ayrıca okulumu da bitirmedim işlerin benim yüzümden kötüleşmesini istemiyorum.
JK: ben uygunsun diyorsam uygunsundur.
Y/N: tamam ama asistan olmak nasıl bir şey?
JK: ben ne diyorsam onu yapacaksın ben nereye gidiyorsam oraya geleceksin.
Y/N: ne yani tüm gün peşinden koşturacak mıyım?
JK: şimdiden şikayet etmeyemi başladın sen?
Y/N: hayır hayır! Şikayet etmiyorum bence çok uygun!
Tüm gün boyunca beni peşinden koşturdu. Genelde diğerleri dosyaları imzalatmak için onun odasına gitmeleri gerekmez mi? Eğer öyleyse o zaman Jungkook neden dosyaları imzalamak için 4. Kattan 10. Kata kadar çıktı? Benim onun peşinden gitmem hoşuna gidiyor. Birde bana şimdi iki saat asansörü bekleyemem diyip merdivenlerden çıkmaya başlıyor gerçekten çok sinir bozucu!
Y/N: yeter artık yeter! Çalışanların senin odana gelmeleri gerekmez mi? Neden sen gidiyorsun onların yanına?!
JK: Y/N sen bana az önce bağırdın mı?
Y/N: ya... bana yapacak bir iş ver. Yavru köpek gibi arkandan seni takip ediyorum sabahtan beri! Borcumu arkandan takip ederek mi ödeyeceğim sana?
JK: haklısın benim hatam. Gel sana iş vereyim.
Odasına gittiğimizde bir kaç dosyayı çıkarıp bana vermişti.
JK: evet bu dosyaları tarih lerine göre sıralıyacaksın. Bir azcık karışık olabilirler ama eminim ki çok hızlı bir şekilde bitireceksin.
Y/N: nerde çalışacağım?
JK: hemen göstereyim.
Arkama geçip ellerini omuzlarıma koyup beni yavaşça itmeye başladı. Kendi masasının önüne geldiğimizde sandalyesini çekip oturmamı bekledi.
Y/N: ama burası senin yerin.
JK: senin benim mi var bizim aramızda. Hadi otur.
Y/N: Jungkook saçmalıyorsun patronumunun koltuğunamı oturucam? Çalışanlar yanlış bir şey anlar. Ayrıca ben buraya oturursam sen nereye oturacaksın?
JK: işte ben oturacağım sende kucağıma oturacaksın.
Y/N: Jungkook bir az ciddi ol! Liseli çocuklar gibi davranıyorsun bu yaşta!
JK: ne varmış yaşımda? Hem sana bir şey söyleyeyim mi. Bence beni davranışlarım çok normal asıl sen yaşlı nineler gibi davranıyorsun. Bizim yaşımızdakiler şu an neler yapıyor sen biliyor musun hiç?
Masanın önündeki koltuklardan birine oturup dosyalara bakmaya başladım. Bu ne ya? Bunları 5 yaşındaki çocuğa versem o bile hemen yapar.
JK: ah biliyorum çok zor.
Y/N: dalgamı geçiyorsun benimle?
JK: hayır. Asla
Y/N: bu dosyalar zaten düzenli sadece bir kaçının yerinin değişmesi gerek.
JK: evet biliyorum.
Y/N: biliyorsun? Jungkook doğru dürüst bir iş yokmu?!
Kapı çalmıştı ve içeriye bir kız girmişti. Jungkook'a bir kağıt verdi. Jungkook kağıdı imzaladıktan sonra kız çıkmıştı.
Y/N: sen bu şirkette neler yapıyorsun geldiğinde?
JK: hiç. Öyle bir şeyler imzalıyorum toplantılara giriyorum falan.
Y/N: anladım yani hiç bir şey yapmıyorsun.
JK: çalışanlara neler yapmaları gerektiğini söylüyorum.
Y/N: o zaman söylede yapayım!
JK: şey... yanımda otursan yeterli benim için.
Y/N: delirteceksin beni.
JK: sende beni.
Y/N: o anlamda demedim!
JK: aa başka anlamı damı var onun?
Y/N: son kez soruyorum. Yapacak bir iş varmı?
Telefon çalmaya başlayınca telefonunu açmıştı. Konuşmalar bittikten sonra kapatıp bana döndü.
JK: bak yapacak bir işin oldu hadi gidelim.
Alt kata inip yeni gelen elbiseleri düzenlemeye başlamıştım. Jungkook'a odasına gitmesini söylesemde orda durup ya beni izliyordu yada yanıma geli yardım ediyormuş gibi yapıyordu. Diğer çalışanlar Jungkooka anlamsız bir şekilde bakıyorlardı. Neden böyle bu çocuk?
Y/N: Jungkook lütfen gidermisin?
JK: ama sen yalnız kalırsın.
Y/N: burda bunca kişi var yardım ediyorlar git!
JK: tamam gidiyorum ama geri geleceğim.😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk Son Aşk/*TAMAMLANDI*
RomanceKendi çocuklarının ellerinden tutuyorsun ama haberin yok.