Eşyalarımızı toplamış kapının önünde durmuştuk. Bu adamdada hiç acıma yokmuş. Gece yarısı beni ve iki çocuğumu kapının önüne koymuştu. Ya hadi bana acımıyorsun şu 5 yaşındaki iki çocuğada mı acımıyorsun be?!
Yujin: ee nereye gidiyoruz şimdi?
Jung: tabi ikide babamın yanına! Gece gece başka nereye gideceğiz!
Y/N: oğlum! Yok baba filan! Otele gidiyoruz.
Ucuz bir otele gittik. Zaten pahalı bir otele istesekte gidemeyiz.
Çalışan: maalesef otelimizde boş oda yok.
Başka otellere gittik ama fiyatları 1 gece için çok fazlaydı ve benim o kadar param yoktu. Başka bir otele gittik.
Çalışan: emin misiniz? Burası bir aile oteli değil. Yani rahatsız olabilirsiniz.
Y/N: bu gecelik kalalımda.
Sonunda kalacak bir yer bulmuştuk. Odaya gittiğimizde çocukların pijamalarını çantadan çıkardığımda yan odadan sesler gelmeye başladı.
Yujin: anne komşularımız neden böyle garip sesler çıkartıyorlar?
Utanmıyorlarmı bunlar ya?! Nasıl böyle anıra anıra..... sinirle odadan çıkıp yan odanın kapısını çaldım. Kapıyı üzerinde bornoz olan bir kadın açtı arkasındanda bir adam geldi.
Kadın: buyur.
Y/N: buyur ne ya?! Siz utanmıyor musunuz gece gece.
Adam: çok istiyorsan sende gel bebeğim.
Kadın: hım~ güzel kızmışsın sende gelsene bizimle eğleniriz.
Kadın kolumdan tutup içeriye doğru çekince hızla kolumu çektim.
Adam: naz yapma bu otele boşuna gelmedin değil mi?
Ne diyor bunlar ya? Anlayamıyorum.
Y/N: tamam tamam hadi girin işinizi yapın.
Kadını odaya itip kapıyı kapattım. Kahretsin burası o şeylerden mi yoksa?? Hemen başka odaların kapısını dinlemeye başladım. Tüh benim şansıma! Hemen odaya girip eşyalarımızı yeniden topladım.
Yujin: anne galiba yan odadakiler bir birlerini dövüyorlar.
Dediğinde gözleri dolmuştu. Benimde gözlerim dolmuştu ama güçlü olmalıyım. Otelden çıkıp kapının önünde durduk. İşteki arkadaşlarlada çok samimi değilim onlardan çok çekiniyorum. Hem saat nerdeyse 2:00 oluyor rahatsız etmak istemem.
Jung: şimdi nerede kalacağız?
Y/N: b-bilmiyorum.
Gözlerim dolmuştu artık çok yoruldum. Her şeyi tek başıma halletmekten tüm aksiliklerle tek başıma mücadele etmekten çok yoruldum. Pes etmek istiyorum ama çocuklarım için ayakta duruyorum.
Yujin: anne... babama gitsek? O bize yardım eder.
Jung: evet babama gidelim nolur.
Başka çarem yoktu. Jungkook'uda arayamazdım. Sonuçta 2 gün önce ona hayatımdan çıkmasını söylemiştim. O da bir daha karşıma çıkmadı. Şimdi arayıpta ondan yardım mı isteyecektim?
Kendimi çok çaresiz, çok yorgun, çok yalnız hiss ediyordum. Artık eskisi gibi güçlü bir anne değildim. Telefonumu elime alıp Jungkook'u aradım. Çok utanıyordum ama başka çare yok. Telefon uzun bir süre çaldıktan sonra sonunda açmıştı.
JK: Y-Y/N gerçekten sen misin?
Y/N: J-Jungkook..... nolur yardım et.
JK: neden ağlıyorsun? Bir şey mi oldu? Neredesin?
Y/N: b-biz... **** otelinin önündeyiz.
JK: hemen geliyorum!
Çok geçmeden Jungkook gelmişti arbadan inip hemen yanıma gelip sarıldı.
JK: iyimisin? Neden bu saate burdasınız?
Y/N: boşver.... şey... bu gece için bize kalacak bir yer ayarlayabilir misin? A-ama söz sadece bu gece...
JK: Y/N! Benimle kalacaksınız!
Y/N: a-ama...
JK: itiraz istemiyorum! Oğlum geç arabaya kızım sende. Ver sende bavulları bana.
Bavulları alıp arabaya koydu daha sonrada arabaya binip bizi evine götürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk Son Aşk/*TAMAMLANDI*
RomanceKendi çocuklarının ellerinden tutuyorsun ama haberin yok.