Dört

7.7K 404 195
                                    

Yujin beni görür görmez üzerime atlamıştı.

Yujin: anneciğim biliyor musun ben bu gün sınavda sınıfın en yüksek notunu aldım.

Y/N: tabi ikide alıcaksın akıllı kızım benim!.... Junghee sen ne aldın?

Jung: çikolata aldım anne.

Y/N: şuna bak anneye şakamı yapıyorsun sen ha?

Yujin: merak etme anne Junghee bu sefer sınıf sonuncusu olmadı.

Y/N: oğlum bak kardeşine vır vır vır konuşuyor. Sen neden konuşmuyorsun?

Jung: kızgın mısın bana?

Y/N: neden kızgın olayım oğlum?

Jung: kavga çıkarttığım için.

Y/N: onu eve gidince konuşuruz. Şimdi kim dondurma yemek ister?

Jung/Yujin: BEN!

Y/N: iyi hadi bakalım.

Yujin'i kucağımdan indirip ikisininde ellerinde tutum. Yolda yürürken birden Yujin'in havalandığını fark ettim. Hemen o tarafa baktığımda Jungkook Yujin'i kucağına almıştı.

Yujin: ANNECİĞİM YARDIM ET!! Çok yakışıklı bir KAÇIRIYOR BENİ!!!

JK: şşt ne kaçırması? Ben annenin arkadaşıyım. Hiç yakışıyormu sizin gibi nazik bir hanım efendinin bağırması?

Yujin: teşekkür ederim. Sizde çok naziksiniz.

Y/N: Jungkook bey indirir misiniz kızımı lütfen!

Yujin: eğer arkadaşsanız neden sizli bizli konuşuyorsunuz?.... anne bu bey efendi Junghee'ye çok benzemiyormu sencede?

Y/N: h-hayır! Hiç-hiç alakası yok!

Yujin: okulun tüm kızları Junghee'ye aşık! Bu bey efendide çok yakışıklı eminim o da okuldayken tüm kızlar ona aşıktılar.

Y/N: kızım! İndirir misiniz kızımı lütfen!

JK: yok böyle iyi. Sizin adınız neydi küçük hanım?

Yujin: benim adım Yujin. Ordakide ikizim Junghee. Peki sizin adınız ne?

JK: benim adımda Jungkook.

Yujin: Junghee ile isimleriniz bir az benziyor.

JK: ee babanız nerde sizin?

Yujin: bizim babamız yok ki.

Arkadan Yujin'in susması için el kol hareketleri yapıyordum ama Yujin bir kere konuşursa bir daha susmaz.

Yujin: yani babamız var ama nerde olduğunu bilmiyoruz.... anne bizim babamız nerde?

Y/N: ıh şey... iş için... çok uzaklara gitti.

Jung: gidelim hadi! Dondurma yiyecektik hani?

Y/N: tamam. Yujin hadi kızım Jungkook beyin kucağından inde dondurmacıya gidelim!

JK: benim çok iyi bildiğim bir dondurmacı var. Oraya gidiyoruz hadi.

Diyip Junghee'nin de elinden tutup yürümeye başladı. Kendi çocuklarının ellerinden tutuyorsun ama haberin yok.

Peşimizi bırakmıcakmış gibi duruyor. O yüzden peşinden gitmekten başka çarem yoktu.

Junghee'yi ilk defa bir adamla bu kadar samimi görüyorum. Yani genellikle diğer erkeklere çok sert davranır küçücük boyu ile beni ve kardeşini korumak için.

Jungkook'a bu kadar yakın olmaları beni çok geriyordu. Yani kan bağı var aralarında ve bir birlerine hemen alışabilirler. Ve böylelikle onları bir daha ayırmak çok zor olabilir.

Belki Jungkook onların onun çocukları olduğunu bile bulabilir. Ay neden kafama takıyorsam artık bunu. Sadece bu gece olucak bizimle.

Dondurmacıya gitmiştik. Çocuklar hangi dondurmayı seçeceklerini bakıyorlardı. Bende kenarda durmuş onları bekliyordum.

JK: ee sen almıcak mısın?

Y/N: yok. Çocuklar alsınlarda eve gidelim!

JK: iyi sen bilirsin

Yujin: ben çilekli ve çikolatalı istiyorum!

Jung: bende vanilyalı, çikolatalı ve limonlu istiyorum istiyorum!

Yujin: haksızlık bu neden sen üç top seçiyorsun?!

Jung: bana ne sende seçseydin!

Yujin: o zaman bende bir tane limonlu alıcam!

Y/N: tamam. Siz üç topu zaten yiyemezsiniz. İki top olsun.

Cüzdanımı çıkardım tam parayı ödeyecekken Jungkook karşıma geçip parayı verdi.

Y/N: ya napıyorsunuz? Ben ödeyecektim!

JK: bak arkada bir sürü kişi bekliyor hadi dışarı çıkalım.

Diyip belimden tutup beni dışarı çıkarttı.

Y/N: mümkünse artık peşimizden gelmeyin! Hadi çocuklar eve gidiyoruz!

JK: telefon numaranı ver o zaman!

Y/N: vermiyorum!

Birden belimden tutup beni kendine çekti. Yüzlerimiz çok yakındı. Cebimden yavaşça telefonumu çıkarıp aldı ben ise hala onun etkisindeydim.

JK: numaranı aldım. Sonra ararım ben seni.

Diyip telefonumu cebime geri koyup gitti.

İlk Aşk Son Aşk/*TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin