Yirmibir

6.4K 366 91
                                    

B.Choi: yine geç kaldın Y/N.

Y/N: ö-özür dilerim.

İnsan bir az anlayış gösterir be! Adamda kalp yok kalp!

B.Choi: böyle özür dilemekle olmuyor! Her seferinde geç kalıyorsun sonrada özürdileyip bir daha geç kalmayacağını söylüyorsun!

Y/N: ama sadece iki gün geç kaldım.

B.Choi: diğer günlerdede böyle geç kalacaksın ben biliyorum. Bu gece mesaide kalacaksın!

Y/N: yapamam çocuklarımlada ilgilenmeliyim!

B.Choi: yapmak zorundasın yoksa kovulursun!

Y/N: ay iyi tamam kovarsan kov be!

B.Choi: öylemi? İyi o zaman borcunu en geç yarına kadar ödeyeceksin! Hemde tamamını!

Şimdi çıkıp giderdim ama bu aralar iş bulmak çok zorlaştı. Birde ben o kadar parayı yarına kadar nasıl bulacağım? Bir borcumu kapatmak için başka bir borcamı girecektim?

Dediklerini alttan almaya çalışarak beni kovmaması için akşama kadar çalıştım. Telefonum çaldığında elimdeki bezi bırakıp telefona baktım. Jungkook arıyordu.

Y/N: alo?

JK: neden hala gelmedin?

Y/N: işlerim uzadıda bir az geç kalacağım.

JK: kapıda seni bekliyorum.

Y/N: eve git çocukları yalnız bırakma!

JK: Y/N hemen geliyorsun yoksa ben gelirim!

Y/N: Jungkook sana eve git dedim!

Telefonu hemen kapatmak zorunda kaldım çünkü patron gelmişti. Elime bezi alıp masaları silmeye devam ettim.

B.Choi: iş yerinde telefon yasak.

Y/N: şey a-arkadaşım merak etmişti de...

B.Choi: telefonunu ver!

Y/N: neden?

B.Choi: ne demek neden ben senin patronunum! Yasak dediysem yasak demektir!

Y/N: ay iyi tamam bir daha konuşmam!

B.Choi: ver dedim Y/N!

Y/N: bay Choi çok ileriye gidiyorsunuz!

B.Choi: öylemi...

Elindeki kahve bardağını yere düşürüp bana bakmıştı.

B.Choi: temizle çabuk!

Y/N: bunu bilerek yaptınız!

B.Choi: temizle dedim!

Diyip beni yere ittiğinde çam parcaları ellerime batmıştı. Arkamdan duyduğum sesle bir azda olsa sevinmiştim. Jungkook koşarak yanıma gelmişti.

JK: iyimisin hayatım hım?

Kolumdan tutup beni yerden kaldırıp ellerime bakmıştı. Sonrada sinirli bir şekilde bay Choi'nin üzerine doğru yürümeye başladı.

JK: ne yaptığını sanıyorsun sen? Bir kadına asla böyle davranamazsın!

B.Choi: b-bay Jeon sizin burda ne işiniz var.

JK: çalışanlarına böyle mi davranıyorsun?!

B.Choi: çok özür dilerim ama bu onun beceriksizliği.

JK: işten çıkmasına neden izin vermiyorsun?!

B.Choi: bana borcu var....

JK: öylemi? Seninde bana borcun var o zaman gelde bende seni döveyim!

Jungkook yumruğunu kaldırdığında önüne geçip göğüsüne sokulup ağlamaya başladım.

Y/N: Jungkook nolur gidelim burdan lütfen!

Ellerini başıma koyup saçlarımı okşadı. Sonrada birlikte oradan çıkmıştık. Dışarıya geldiğimizde durmuştuk.

JK: sana daha önceden ordan ayrılman gerektiğini söylemiştim!

Y/N: borcum vardı ayrılamadım!

JK: iyi artık borcun falanda yok evde oturur çocuklarımıza bakarsın!

Y/N: ne demek borcun yok?

JK: az önce borcunu ödedim işte!

Y/N: ama şimdide sana borçlandım!

JK: o adama borçlu kalmaktan daha iyi. Hem senin bana bir borcun yok aileyiz biz!

Y/N: ne ailesinden bahsediyorsun? Ben seni hala affetmedim!

JK: öylemi? Hala affetmedin mi? Tamam o zaman bana karşı olan borcunu acilen ödeyeceksin!

Y/N: ne?!

JK: evet hemde benim şirketimde çalışarak!

Y/N: üff iyi tamam be!

Arabaya binip eve gittik. Yol boyunca ellerimdeki cam parçalarını çıkartmaya çalışıyordum.

JK: yapma dahada beter olucak. Bırak ben evde çıkartırım onları.

Y/N: ee bu gün çocuklar ile ne yaptın?

JK: okula yazdırdım. Sonrada iş yerime götürdüm orda oyun oynadılar.

Y/N: okula mı yazdırdın?

JK: evet evin yakınlarında okul var. Çocuklar kendileride gidebilir ker ama ben babaları olarak her sabah onları ben okula götüreceğim.

Y/N: iyi o zaman...

Eve girdik ve birlikte odaya gittik. Üzerimi banyoda değiştirdikten sonra banyodan çıktım. Jungkook'da gömleğini çıkarıp bana bakmıştı. Kahretsin bu kadar çekici olmak zorunda mı?!

JK: gel ellerine bakayım.

Y/N: e önce üzerini giyinseydin...

Üzerine tişört giyinip bileğimden tutup beni yatağa oturtmuştu. Ellerime baktıktan sonra banyodan ilk yardım çantası getirip ellerime pansuman yapmıştı.

İlk Aşk Son Aşk/*TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin