Ben geldim tamam.
Ceren'den
Bade benden rica edince Atlas'ı aradım. İlk çalışta açtı.
"Bade?"
"Atlas benim Ceren."
"Noldu Bade'ye bir şey olmadı de."
"Hayır sadece dönüştü. Seni istiyor."
"Telefonu ver o zaman."
"Hayır buraya gelmelisin. Ablalarını da getie çok önemli." telefonu kapatıp camın yanına oturdum. Aklıma gelen şeyle gözümden bir damla yaş süzüldü.
"Ceren noldu?"
"Aklıma Eren geldi." göz devirip önüne döndü. Birden gözlerimin önüne gelen şeyle geleceği görmeye başladığımı anladım.
Bade'den
Ceren gözlerini kapatmış başını cama yaslamıştı. Bir anda aklıma onun geleceği görüyor olabileceği gelince zincirlerden kurtulmaya çalıştım. Olmuyordu. Ama uzaktan bile acı çektiğini görebiliyordum. Kapı açılınca Atlas ve ablalarının geldiğini gördüm. Ilgın ve Çiğdem yanıma gelip zinciri çözerken Atlas gözlerime bakıyordu. Yüzüne gelen rahatlama ifadesini gördükten sonra ben de rahatladım. Zincirleri çoktan çözmüştük.
"Ceren'i uyandırın!" ben bağırınca hepsi ona döndü. Koşarak yanına eğilip onu dürtmeye başladım.
"Ceren! Uyan ceren!" Gözlerini yavaş yavaş açınca ağlamaya başladım. Onu kaybetmekten korkuyorum.
"İyi misin Ceren?"
"Onu görürdü. Bade Eren'i götürdü. Korkuyorum ona birşey yapabilir!"
"Ceren emin miain belki başkasıdır? Bi düşün belki de kayıp oğlum deyip durduğu kişi odur?"
"Hayıe onu bulmalıyız Bade onu kaybedemem!" ayağa kalkmış bize bağırıyordu. Aklıma gelen şeyle ona tamamen döndüm. Aynı şeyi o da düşünmüş olacak ki bana döndü.
"Hayır Ceren oraya gidemeyiz. Sakın ısrar etme! Ben ne travma yaşamak ne de sizi kaybetmek istiyorum."
"Bade tek çaremiz hem belki bana geri döner!"
"Tamam ama söz ver kimseye zarar verecek bir şey yapmayacaksın!"
"Tamam seni seviyorum!" bağırarak boynuma sarıldı. Diğerleri yatağıma oturmuştu. Atlas 'a döndüm ve konuşmaya başladım.
"Atlas arabanız var mı?" başıyla onayladı. Ceren'i kendimden ayırıp yüzünü avuçladım.
"Hadi bak ağlamaktan gözlerin kızarmış. Akbabalar gelip yemeden yüzünü yıka moruk!" onunla böyle konuşmayı özlemiştim. Eren için bir kampa yazılmış, Eren onu kampta terk edince de kampta uzun bir süre kalmak zorunda kalmıştı.
"Atlas hazırlanın. Yarın uzun bir yolculuğa çıkıyoruz!"
"Çisem peki o yer neresi? Yani ne seni bu kadar korkutabilir?"
"Ormanlık bir alan ama orayı korkutucu yapan şey babamı öldüren adamın yani Caner'in orada çok fazla kişi öldürüp cesedini asması. Üzerlerine de kart koyup kim olduğunu yazıyor. Babamı öldürürken beni de 3 ay boyunca oraya kilitlemişti. Yani kaçırmış ardından babamı öldürüp kaçmıştı. Orayı pek sevmem. "
" O zaman biz gidelim sizinle okulda görüşürüz. "
" Tamam ben sizi geçireyim. "
" İstemez! "Ilgın böyle konuşunca biraz tırstım ama ters bakmakla yetindim.
![](https://img.wattpad.com/cover/203192664-288-k772918.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİ GÖZLÜM (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerAslında bana ve arkadaşlarıma verilen küçük bir görevdi Atlas ile tanışmak, nereden bileceksin ki aşkın ilk kez gerçek anlamda kapına vuracağını, o kişinin iyiliği temsil ettiğini ve senin cehennem kraliçesi olduğunu... Ve ilk sevgilinin abin çıkmas...