Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)

1. Bölüm

Kar, soğuk havada ince ince yağıyordu. Ormanın içindeki iki katlı barakanın çatısı yaklaşık bir metre karla kaplıydı. Beyaz örtü ağaçları, toprakları ve barakayı kaplamıştı.

Cengiz, dizüstü bilgisiyarı kucağında, yanan şöminenin başında sandalyede otururken ve odunlar çatırdarken tek başına düşüncelere dalmıştı. İki gün önce yirmi sekiz yaşına basmıştı. Uzun boylu ve cüsseli idi. Fazla kısa olmayan kumral saçlara ve siyah, küçük gözlere malikti.

Cengiz, kararını sonunda verdi. Evet, evlenecekti. Hem de sevmediği, kendisinden yaşça büyük olan birisiyle evlenecekti. Bunun sebebi de bu evliliğin ailesinin son şansı olmasıydı.

Cengiz'in ailesi bir hayli zengin iken iflas etmeye yüz tutmuştu ve fakir bir duruma doğru sürükleniyordu.

Cengiz ayağa kalktı. Salonun içinde dolanırken tercihini bir kez daha gözden geçirdi. Sevdiği, aşık olduğu kadını değil de ailesini seçmeye karar verdi sonunda. Sevgilisine yazdığı mail'i bir kez daha gözden geçirdi.

"Gamzem, her şeyim! Senden ayrılmak zorundayım. Bunu sana yüz yüze söyleyemem çünkü yüzüm yok. Senden uzun süre sakladığım bir sırrım var. Ailem iflasın eşiğinde. Onları kurtarmak için zengin, benden çok büyük bir kadınla evlenmeliyim. Beni affet!"

Cengiz mesajı tekrar okuduktan sonra ayağa kalktı. Odada tekrar volta atmaya başladı.

Cengiz'in kısa voltasından sonra bir mesaj geldi.

Cengiz, Gamze'nin attığı mail'e baktı. Kısık sesle, boğazı düğümlenerek okumaya başladı.

"Kalp kalbe karşıymış sevgilim. Derdimiz ortakmış. Senin bana söylemediğin sırrını biliyordum. Öğrendiğim sırrını can dostum, sırdaşım, arkadaşım Sıla'ya anlatırken söylediklerimi babam duydu. Kederime keder kattı. Fakirleşmiş birine kız vermeyeceğini söyledi. Beni tıpkı senin gibi benden çok büyük bir zengine verdi. Adının Murat Paşaoğlu olduğunu söyledi. Sen de beni affet! Bundan sonra iki kader ortağıyız ama beraber olamayız. Böyle bir şey mümkün değil. Birbirimizden uzak durmalıyız. Bundan sonra sadece iki arkadaşız. Affet beni sevgilim!"

Cengiz, okuduğu bu cevaptan sonra artık daha fazla dayanamadı. Esir tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı. Şöminenin dibine yığıldı. Sonra mesajdaki Murat Paşaoğlu ismi aklına geldi. Kendisinin de evleneceği kişi onun ablası Melisa Paşaoğlu idi.

Tanrının karşısına çıkardığı olaylara anlam veremiyordu. Umutsuzca başını pencereye çevirdi.

Kar tüm şiddetiyle yağmaya başlamıştı.

Cengiz, hızla yağan kara bakarken bir karara vardı ve gözündeki yaşları sildikten sonra ayağa kalktı. Ağır ağır, korkuluklardan tutunarak merdivenleri çıktı. Anne ve babasının odasının kapısının önünde durdu. Kapıyı birkaç kez tıklattı. Kapı birkaç dakika sonra açılınca içeri girdi. Yatağın yanındaki koltuğa oturdu. "bir karara vardım" dedi.

"Melisa ile evleneceğim ama kimse daha önce Gamze ile bir ilişkimiz olduğunu bilmeyecek. yoksa ikimizin evliliği de tehlikeye girer."

Cengiz'in babası Kartal parmağını şıklattı ve "çok doğru bir karar!" dedi.

"Ama neden Gamze ile olan eski ilişkini gizlemek istediğini anlamadım. Sonuçta artık geçmiş geçmişte kaldı. Yani past is past!"

Cengiz ensesini avuçlarının içine aldı. Oflayarak ayağa kalktı. Cama yaklaştı ve dışarıdaki buz tutmuş göle baktı.

"Gamzenin ailesi bizim düştüğümüz durumdan haberdar. Onlar da Gamze'yi Murat Paşaoğlu ile evlendireceklermiş."

Kartal "Allah kahretsin!" dedi. Kendi etrafında döndü.

"İyi ki ilişkiniz hiçbir zaman medyaya yansımamıştı. Bu olayın çok gizli tutulması lazım ya da Gamzenin evlenmemesi lazım. Ama Hayrullah ne yapar eder kızını evlendirir."

Cengiz babası Kartal'a baktı.

Kartal hırslı, pes etmeyen, elli beş yaşında bir adamdı. Ailesi ve zengin kalabilmek arzusuyla her şeyi yapardı.

Hafif esmer, uzun ve zayıftı. beyazlamış saçları, yer yer beyazlamış, hafiften uzun sakalları vardı. Yüzü henüz çok yaşlanmamış olmasına rağmen kırışıklıklarla dolmuştu. Kahverengi gözleri her zaman ateş saçardı. Yeri gelir gözü hırstan hiçbir şey görmezdi. Kendi ailesini bile.

Cengiz, babasının bu haline tekrar baktı ve sırıttı.

"O zaman benim Gamze ile anlaştığım gibi sen de Hayrullah abi ile anlaşacaksın baba."

Kartal ters ters Cengiz'e baktı. "onu biz de biliyoruz!" dedi.

Cengiz'in annesi Dilan, gülümseyerek Cengiz'e yaklaştı. İki elini de tuttu. Cengiz'in yüzüne baktı.

Dilan, elli iki yaşındaydı. Uzun boylu, beyaz tenli ve zayıftı. Kısa, dalgalı ve kumral saçları vardı. Kocası gibi onun da yüzünde kırışıklıklar dolmuştu. Üzerinde uzun, beyaz bir gecelik vardı.

İyi kalpli, yufka yürekli ve çok çalışkandı. Kocası kadar hırslı olmasa da azimliydi.

"Babanın üzerine gitme oğlum. O, hepimizin iyiliğini düşünüyor. Melisa ile evlenirsen hepimiz mutluluğa ereceğiz. Kardeşi bizim eski halimizden de varlıklı. lütfen unut Gamze'yi! Melisa senden bir hayli büyük olsa da seni seviyor."

Cengiz, ellerini çekti. "tamam" dedi. 

"Zaten ben dediğim gibi Melisa ile evlenmeyi kabul ettim. Babam şu sorunu halletsin de şu düğün hemen olsun bitsin."

Cengiz son sözünü söyledikten sonra öfkeyle kapıyı çarparak çıktı. Tekrar ağlayarak odasına girdi. Kendi kendine "affet beni Gamze, affet!" diye söylenip durdu. Belli bir süre sonra da uyuyakaldı. 

♥️Bölüm Sonu♥️

Bu kitabı yazarken 17 yaşında bir ergendim. Ona göre yorum yapmanızı rica edeceğim. (:

Okumaya başladığınız tarihi belirtirseniz çok mutlu olurum.

Oy ve yorumlarınızı, eleştirilerinizi eksik etmeyin lütfen.

İnstagram: cengiz_samet_tom7

Twitter: @BOSS_ZEH_3_18 - @WitcherTica - @votkavevoronko

Yazmaya Devam Ettiğim romanlarımı aşağıya bırakıyorum.

Esrarengiz Mektuplar ve Kanlı Kolyenin Gizemi (Polisiye)

Havadis (Habercilik)

Hun Kızı (Tarihi Kurgu)

İhtiraslar Uğruna (Aşk/Polisiye/Dram)

Kartalın Laneti (Mitolojik/Fantastik)

Poseidon'un Sürgünü (Mitolojik/ Fantastik)

Sahte İzdivaç (Aşk/Dram/Mafya)

Tımarhanede Bir Gece Geçirmek (Polisiye/Dram/Aşk)