Cengiz, arabayı bir süre sürdükten sonra durdurdu. "Sonunda kurtulduk." diye gülümseyerek Behram'a baktı.
"Sonunda Alan'dan kurtulduk. Artık ailemizin içinde hiçbir sır da kalmadı."
Behram da gülümsedi ve başını sallayarak "haklısın." dedi. Ardından yüzü düşünceli bir hal aldı ve ciddileşti.
"Ama daha büyük düşmanlarımız olacak ve onlar da Alan'dan çok güçlü olacak, zafiyetlerimizi bilecek."
Cengiz'in de gülümsemesi kayboldu ve "haklısın." diyerek yeniden arabayı sürmeye başladı ve bir süre sonra tekrar mezarlığa girdiler.
Cengiz, arabayı durdurdu ve arabadan indi. Gözleriyle Dilan'ı aradı ve sonunda onu bir cesedin başında elinde tabancasıyla ayakta buldu. Yanına gitti ve "iyi misin?" diye sordu. Ardından ona sarıldı ve gülerek "iyisin tabi." dedi.
"Senin daha önce neler yaptığını unutmuşum."
Dilan da güldü ve "aynen öyle." derken Behram'ın ciddi bir yüz ifadesi ve ciddi bir sesle "oyalanmayalım." dediğini duydu ve başını ona çevirerek aşağı yukarı salladı. Cengiz'in kollarından kendisini kurtardı ve hemen arabaya bindiler.
"Biz zaten devlete çalışmıyor muyuz? Neden polis bize sıkıntı çıkartsın ki?"
Behram, "sür sen!" dedi ve araba hareket ederken "herkes bilmiyor devlete çalıştığımızı." dedi.
Cengiz, "anladım." diyerek arabayı eve sürdü. Melisa'nın ve diğerlerinin kapıda beklediğini fark etti. Arabadan indi ve kapıyı kapatıp ona doğru yürüdü. Yaklaşınca hafif bir tokatla karşılaştı ve gülümsemesi son buldu.
"Bu beni telaştan inim inim inlettiğin ve buna rağmen pişkin sırıttığın içindi."
Melisa, Cengiz'i yakasından tuttu ve dudaklarına yapıştı. Cengiz'in öpücüklere karşılık verdiğini fark edince onu öpmeye devam etti ve öksürük sesleri yükselince dudaklarını geri çektiler.
Cengiz, sırıtarak "bu ne içindi?" sordu.
"Bu da bana sağ salim döndüğün içindi."
Cengiz, inleyerek "pek sayılmaz." dedi. Ardından Melisa'nın omzunun yaralı olduğunu gördüğünü fark etti ve gülümseyerek açıklama yapmaya karar verdi.
"Ama merak etme! Sadece omzumu kurşun sıyırdı o kadar."
Murat, "hallederiz onu." diyerek laf arasına girdi ve başını arkaya çevirerek "doktor!" diye seslendi. Sonra tekrar Cengiz'e baktı.
"Sen Alan'ı hallettin ya biz her şeyi hallederiz."
Cengiz, tebessüm etti ve "eyvallah." dedi.
Doktor, Murat'ın yanına geldi ve Cengiz'e bakarak "buyurun içeride bakalım." dedi.
Cengiz, sessizce başını sallayarak içeri girdi ve arkasından herkes de içeri girdi. Birlikte salondaki koltuğa oturdular.
Doktor, Cengiz'in yarasını temizledi ve "neyse ki kurşun sıyırmış." deyip yarayı hemen oracıkta dikti. Ardından bir ağrı kesici verdi.
Cengiz'in canı yarayı temizlerken ve dikerken biraz yansa da ağrı kesicinin etkisiyle omzunun sızlaması geçti ve gülümseyerek "alıştık artık." dedi.
Melisa, oturduğu yerden ayağa kalktı ve sinirle bir Cengiz'e bir Murat'a baktı.
"Hala dalga geçiyor ya! Hepinize söylüyorum. Artık bu işlerle uğraşmayacaksınız. Normal holding işleri neyinize yetmiyor. İlla aksiyon mu istiyorsunuz?"
Gamze, "Melisa haklı." diyerek ayağa kalktı ve Melisa'ya destek verdi.
"Ben de artık bu işlerle uğraşmanızı istemiyorum."
Murat da Cengiz'e arka çıkmak istedi ve gülerek "o iş o kadar kolay değil." dedi.
"Göründüğü gibi biz bırakmak istesek de onlar bizi bırakmıyor. Ama tabi bu işlerden uzak durmaya çalışacağız."
Gamze, gülümseyerek Murat'ın boynuna sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurup "teşekkür ederim." dedi.
Cengiz, şaşırarak "nasıl olacak o?" diye sordu.
"Üzerimize yeni düşmanlar akın akın gelirse nasıl bu işlerden uzak kalacağız?"
Murat'ın Cengiz'den duyduklarıyla haklı olduğunu anlamasıyla yüzü asıldı.
"Haklısın ama bir çaresine bakacağız. Bundan sonra sadece ailemizi korumak için mücadele edeceğiz."
Cengiz, "tamam." dedi ve ardından tebessüm etti.
Murat, "biraz yürüyelim." dedi. Behram ve Cengiz ile birlikte salondan bahçeye çıktı. Havuz başında yürümeye başladılar.
"Yenilere artık güvenmek lazım. Değişmek gerekli. Çünkü değişmeden gelişim olmaz. Hatalarımızı düzeltmeden gelişemeyiz. Hataları düzeltmek için de değişmek gerekli. Artık işin başında biz değil bizim adamlarımız olacak ve onlara güveneceğiz. Böylelikle hem verdiğimiz sözü tutarız hem ailemizi kurtarırız hem de namımız yürümeye devam eder."
Cengiz, "aynen öyle." dedi ve biraz daha yürüdükten sonra sıkıntılarını dile getirdi.
"Yeni düşmanlarımız hızla üzerimize gelecektir. Senin dediğin şekilde kendimizi nasıl koruyacağız?"
"Zamanında nasıl koruduysak yine öyle koruyacağız."
Cengiz, şaşkınlıkla kaşlarını çatarak "nasıl?" diye sordu. Oturmaya devam ettikleri eve yapılan saldırıyı hatırladı ve Murat'ın ne demek istediğini o zaman anladı.
"Hala anlamadın mı?"
Cengiz, gülümseyerek "anladım." dedi.
"İlk kez bu evde beraber omuz omuza çatışmıştık ve yine bu evde omuz omuza çatışacağız."
Murat da Cengiz ile birlikte gülümsedi ve eliyle omzuna bastırarak "aynen öyle." dedi ve içeriye girdiler.
💥Bölüm Sonu💥
Dizi Önerisi: Elite
Film Önerisi: Titanların Savaşı
Kitap Önerisi: Bir Delinin Hatıra Defteri (Nikolay Gogol)
Şarkı Önerisi: Ben Adam Olmam (Serdar Ortaç)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)
RomansaBir aşk ve mafya hikayesi sentezidir. +18 Bölümler vardır. Şimdiden söyleyeyim. İstemeyen okumayabilir. Küçük yaştakiler hatta hiç okumasın! İçinde erotik bölümler de olacak olsa o amaçla yazılmamıştır. Herkesin dikkatine! Bana ahlak dersi vermeye d...