Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)

33. Bölüm

Murat, Defne'den yeni bir takım istedi ve kimseye fark ettirmeden banyoda hemen üzerini değiştirdi ve salona girdi. Gamze ile birlikte salona girdiğinde kimsenin henüz yatmadığını fark etti. Üzerini değiştirmenin iyi bir fikir olduğunu anladı. Saatine baktı ve tebessüm etti.

"Saat on iki olmuş. Siz hala niye yatmadınız ya?"

Melisa, gülümseyerek yanında yer gösterdi. "oturun şöyle!" dedi.

Murat ve Gamze, Melisa'nın gösterdiği yere oturdu.

Murat, gülümseyerek "ne oldu?" diye sordu.

Melisa, gülümseyerek "hepinize hediyeler aldık." dedi. Koltuğun yanındaki poşetlere uzandı ve önüne koydu. Gülümsemeye devam ederek Mine'ye baktı.

"İlk önce Mine'nin hediyelerini verelim bakalım."

Mine, "yaşasın." diye bağırarak Melisa'ya koştu. Ellerini birbirine kavuşturarak ve gülümseyerek Melisa'ya baktı. "Bana ne aldın?" diye sordu.

Melisa da Mine ile birlikte gülümsedi. Yanaklarını sıktı ve ardından boyama kitaplarını ve masal kitaplarını çıkardı.

"Bak bakayım, beğenecek misin?"

Mine, kitapları karıştırdı ve "çok güzeller." dedi. Sonra masal kitaplarını görünce yüzü düştü. Kitapları Melisa'ya gösterdi.

"Ama ben bunları okuyamam. Daha okula gitmiyorum."

Melisa, gülerek Mine'yi kucağına aldı. "Ben sana okurum." dedi ve yanağına öpücük kondurdu.

Mine de gülümseyerek teşekkür etti ve Melisa'nın yanağına bir öpücük kondurdu.

"Haydi şimdi abinin ve sonra herkesin hediyesini verme zamanı."

Mine, ellerini çırparken Melisa poşetlerden iki ciltlik Monte Cristo Kontu kitabını çıkardı ve Cengiz'e uzattı.

Cengiz, gülümseyerek kitabı aldı ve teşekkür etti. Baş başa olmadıkları için teşekkürü sadece yanağından öperek edebildi. Kitabı incelemeye başladı.

Melisa da bu sırada diğerlerinin hediyelerini verdi ve gülümseyerek ailesine baktı. Murat'ın esnemeye başladığını fark etti.

"Ne o uykun mu geldi?"

Murat, "evet." derken Mine de esnemye başladı. "Benim de." dedi. Aynı anda herkes güldü.

Dilan, Mine'yi kucağına aldı ve "haydi yatalım o zaman." diyerek ayağa kalktı.

Dilan'ın kalkmasıyla ilk önce Kartal, sonra Murat, sonra da Gamze ayağa kalktı.

Melisa, "iyi geceler." dileklerini gülümseyerek ve "iyi geceler." diyerek karşıladı. Cengiz'e baktı.

"Kahve içer miyiz hayatım?"

Cengiz, gülümseyerek "içeriz." dedi ve Melisa'ya aldığı Şeker Portakalı kitabını verdi.

Melisa, teşekkür etti ve diğerleri salondan çıktıktan sonra Cengiz'in dudağına uzun ve yavaş bir öpücük kondurdu. Defne'ye seslendi ve Defne salona girince iki kahve söyledi.

Melisa, kahve söylerken Murat ve Gamze yatak odasına girmişlerdi.

Murat, kapıyı kapattı ve kapatır kapatmaz Gamze'nin dudaklarına yapıştı. Gamze'nin üzerindekileri çıkardı ve kendi gömleğinin düğmelerini çözdü. Gamze'yi kucağına aldı.

Gamze, Murat'ın düğmelerini çözdüğü gömleğini çıkardı. Bacaklarına Murat'ın ellerini hissetti ve güldü.

Murat, Gamze'yi yatağa yatırarak üzerine çıktı. Pantolonunu çıkardı ve başını Gamze'nin boynuna gömdü. Gülerek emmeye başladı ve bacaklarını okşamaya devam etti. Boynunu bir süre emdikten sonra tekrar dudağını Gamze'nin dudaklarına bastırdı ve iç çamaşırını da çıkardı. Alt dudağını uzun bir süre emdi. Kendine çekip çekip bıraktı ve sonra başını göğüslerine gömdü. Gamze'nin yukarıya kaldırdığı ellerini tutu ve göğüslerinin her yerine hızlı hızlı öpücükler kondurdu. Uçlarını hafifçe ıssırdı ve sonra sağ göğsünü ağzına alıp emdi ve sol göğsüne de aynısını uyguladıktan sonra başını kızlığına götürdü. İki eliyle iki bacağını tuttu ve kızlığına öpücükler kondurdu. Gülerek Gamze'ye baktı ve sonra emmeye başladı.

Gamze, inleyerek elleriyle Murat'ın kafasını sertçe kızlığına doğru bastırdı. İnlemeye devam etti ve zevkten güldü. Tavana doğru baktı.

Murat ise Gamze'nin bacaklarını biraz daha açtırdı ve ellerini göğüslerine götürdü. Stres topu gibi sıkmaya başladı. Sıkarak kıpkırmızı yaparken aynı zamanda diliyle kızlığını yalayarak ıslattı. Tekrar üzerine çıkmak istedi ama Gamze, inleyerek eliyle Murat'ın kafasına bastırmaya devam etti.

Murat, dudaklarını Gamze'nin kızlığına sertçe, bastırdıkça bastırdı.

Gamze, iki elini yana açarak çarşafları sıkmaya ve çekiştirmeye başladı. Bacakları titredi ve bacaklarını ileri geri ve sağ sol şeklinde hareket ettirdi.

Murat, bir süre daha kızlığını emdikten sonra üzerine çıkmadan önce kızlığını oval bir şekilde bir süre okşadı ve kızlığının dudaklarını ayırdı. Penisini içine sokup Gamze'nin üzerine çıktı. Bedenini ileri geri hareket ettirmeye başladı ve çenesine bir öpücük kondurduktan sonra dudağına yapıştı. Dilini ağzının içine soktu ve Gamze ile dilleri buluştu.

Gamze, Murat'ın ağzının içine doğru inlemeye başlarken bacaklarını beline doladı. Ellerini yanaklarına götürdü ve baş parmaklarının yarısını Murat'ın ağzının içine soktu. Dilleri yılanlar gibi kıvrılmaya başladı ikisinin de.

Murat, ellerini Gamze'nin yüzünden bacaklarına indirdi. Daha hızlandı ve daha sertleşince Gamze'nin inlemeleri arttı, çığlığa dönüştü.

Gamze, Murat sertleşince ellerini Murat'ın sırtına götürdü. Tırnaklarını sırtından kalçasına kadar indirerek sırtında ve kalçasında çizikler oluşturdu. Bacaklarıyla Murat'ı kendine daha da çekti.

Bir süre sonra Gamze, Murat'ın üstüne çıktı ve ellerini Murat'ın göğsüne bastırdı. Erkekliğinin üzerinde zıplamaya ve fazla yüksek olmamakla birlikte, çığlık atmaya başladı. Saçları göğsünün üzerinde dalgalandı.

Murat, Gamze'yi belinden tutarak daha da hızladırdı ve sonra saçlarını sırtına doğru attı. Göğüslerini ucunu sıkmaya başladı.

Gamze, Murat'ın erkekliğinin üzerinde zıplarken kızlığından akan sıvılar erkekliğini ıslattı ve bir süre sonra da Murat'ın spermleri Gamze'nin kızlığının içine aktı.

Gamze, kendisini Murat'ın üstüne bıraktı ve dudağını dudağına bastırdı. Murat'ın üzerinden kendinil yana bıraktı ama dudağını öpmeyi bırakmadı. Parmaklarını Murat'ın güçlü göğsünün üzerinde gezdirdi. Bacağını karnının üzerine attı ve başını omzunun üzerine, elini göğsünün üzerine bıraktı.

Nefes nefese kalmışlar ve terlemişlerdi. Nefes alış verişleri ikisinin de düzensizdi, yorulmuşlardı. Zaten yorucu bir gün geçirmelerinin ve sevişmelerinin verdiği yorgunlukla da gözleri kapandı ikisinin de.

Murat ve Gamze yatak odalarında vakit geçirirken Cengiz ile Melisa hala salondaydı. Kahvelerini bitirmişler ve havadan sudan sohbet ediyorlardı. İkisi sohbet ederken salona boşları almaya gelen Defne girdi. Cengiz'in önünde durdu ve bir hediye paketi uzattı.

"Bu size gelmiş efendim."

Cengiz, kimin kendisine gizli bir hediye göndermek isteyeceğini meraklı bir şekilde düşünerek hediye paketini aldı. "Kim göndermiş?" diye sordu. "Bilmiyorum." cevabı gelince Cengiz düşünceli düşünceli ve kaşları çatık bir şekilde hediye paketini açtı. İçinde sadece bir kağıt olduğunu fark etti.

Bu sırada Melisa, "kim göndermiş hayatım?" diye sordu.

Cengiz, kaşlarını çatmaya devam ederek "bilmiyorum." dedi ve kağıdı eline aldı ve yazılanı okudu.

"Yarın saat 12'de, seni Galata Kulesinde bekliyorum. Tek başına gel, sakın kimseye bir şey söyleme!"

🖨Bölüm Sonu🖨