Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)

60. Bölüm

"Yetiştik evlat!"

Cengiz, önündeki adamların şaşkınlığından faydalanarak Dilan'ı ağacın arkasına doğru itekledi ve "sen burada bekle!" diyerek kurşunların vızır vızır geçmesine rağmen hızla arabasına doğru koştu. Tabancasını torpidodan aldı ve şarjörünü taktı ve kendisine doğru koşan adama art arda ateş etti. Onu göğsüne üç el ateş ederek öldürmüş oldu. Derin derin nefes aldı ve etrafına bakındı. 

Bu sırada Behram, koşarak Cengiz'in yanına gitti. Gözleri adeta ateş saçıyordu.

"Senin niyetin kendini öldürtmek mi? Niye her yere tek başına gidiyorsun?"

Cengiz, gülerek siper aldı ve iki el ateş etti.

"Çünkü her seferinde beni kurtaracağını biliyorum."

Behram, sakinleşerek güldü ve Cengiz gibi iki el ateş ettikten sonra tekrar siper aldı.

"Ömrümün yettiği kadar sizi koruyacağım."

Cengiz, gülümseyerek "eyvallah." dedi. Behram'ın yüzüne baktı.

"Haydi şunların hakkından gelelim."

Behram, başını sallayarak "tamam." dedi ve bu sırada Cengiz'in telefonu çaldı.

Cengiz, telefonunu cebinden çıkardı. Melisa'nın aradığını gördü ve telaşlandı.  Ekranı Behram'a çevirerek "ne yapayım?" diye sordu.

Behram, "aç gitsin!" diyerek üç el ateş etti ve Alan'ın bir adamını bacağından vurdu.

Cengiz, Behram'ın sözüne uyarak telefonu açtı ve kulağına götürdü. "Efendim?" dedi.

"Hayatım, aklım sende kaldı. İyi misin? Dur bir dakika! O sesler de ne?"

Cengiz, "bir şey değil." diye yalan söyledi ve yalanını biraz daha abarttı.

"Annem ve Behram usta ile poligondayız. Ne olur ne olmaz diye anneme de silah kullanmayı öğretiyoruz."

Melisa, "ben çocuk değilim." diye bağırdı telefonun öteki ucundan.

"Bir çatışmanın ortasında tehlikede olduğunuzu anlayabiliyorum."

Cengiz, Melisa'yı sakinleştirmek için güldü ve şaka yollu "sen ne akıllıymışsın öyle." diyerek şarjöründeki kurşunları bitirdi.

"Ama merak etme! Kötü adamların hepsinin hakkından geliyoruz. Birazdan kaçarlar. Ben de sana ve evladımıza gelirim koşa koşa."

"Böyle şeyler söyleyip beni sakinleştirmeye çalışacağına telefonu hiç açmayıp mesaj çekebilirdin Cengiz."

Cengiz, gülerek "tabi o da bir yöntem." dedi ve elini telefondan çekerek kulağındaki telefonu omzuyla destekledi ve şarjörü değiştirdikten sonra art arda tetiğe bastı.

"Ama hayatımın tehlikede olmadığını bilmeni isterim."

Melisa, salonda volta attı ve "dalga mı geçiyorsun?" diye bağırarak sordu.

"Neyse ki Murat'a senin mezarlığa gideceğini söylemiştim. O da Behram Usta'ya söyledi."

Cengiz, "sana müteşekkirim." dedi ve tabancasının şarjörünü tekrar değiştirdi. Yanına bolca şarjör aldığı için şanslıydı. 

"Sen böyle bir şey yapmasaydın büyük ihtimalle annem ve ben Alan tarafından kaçırılmış olacaktık."

"Yok. Sen benimle kesin dalga geçiyorsun."

Cengiz, gülerek "hayır." dedi ve bu sırada omzundan bir sızı hissetti. Kalçasının üstüne düştü ve telefonda yere düştü. Paramparça oldu.