Cengiz ve Melisa mağazadan çıkarken Murat, hala depodaydı. İki Afgan'a da sırasıyla art arda yumruk darbelerini sertçe indiriyordu. İkisini büyük bir hırsla döverken ve üstü başı kan olurken bir ses duydu. Bu, Gamze'nin sesiydi ve Murat, sesin geldiği yöne doğru başını çevirdi. Yumruklarını durdurdu ve şaşırarak "senin burada ne işin var?" diye sordu.
Gamze, Murat'a doğru yürüdü ve karşısına geçti. Afganlara birkaç yumruk daha indirdiğini görünce "Yeter!" diyerek sesini yükseltti.
"Adamları öldüreceksin. Kendine gel!"
Murat, ters ters Gamze'ye baktı. "Ben kendimdeyim zaten." dedi. Üstüne başına çeki düzen verdi. Gamze'yi kolundan tuttu ve "dışarıda konuşalım." diyerek Gamze'yi dışarıya çıkarttı. Yüzüne ters ters bakmaya devam etti.
"İşlerime karışma Gamze!"
Gamze, ellerini yumruk yaptı ve "karışırım!" diye bağırdı. Bir damla gözyaşı gözünden usulca aktı. Bu sırada bulutlar da Gamze gibi göz yaşı akıtmaya başladı.
"Sen bu pis işleri yaptıkça, hepimizi, özellikle kendini tehlikelere attıkça ben sana her zaman karışırım."
Murat, deponun girişinin önündeki adamlarına başıyla işaret etti. Adamlar, deponun içine girdiklerinde Murat, başını tekrar Gamze'ye çevirdi. Sakinleşerek, sesini yükseltmeden gülümseyerek "kolay mı?" diye sordu. Bu sırada yağmur iyice hızlanmış ve Murat ile Gamze'yi bir hayli fazla ıslatmaya başlamıştı.
Gamze, "ne kolay mı?" diyerek soruya soruyla karşılık verdi.
Murat, şefkatle ve büyük bir sevgiyle Gamze'nin yüzünü avuçlarının içine aldı.
"Bu işlere bir kere bulaşmışken kurtulmak, bırakıp gitmek kolay mı sanıyorsun?"
Gamze, "kolay tabi." derken gözlerinden birkaç damla yaş daha aktı.
"Bırakmak isteyene bırakması çok kolay."
Murat, Gamze'nin gözyaşlarını baş parmaklarıyla silerken "tamam." dedi. Dudağına şefkatli ve yumuşak bir öpücük bıraktı.
"Yavaş yavaş bu işleri bırakacağım ama zaman lazım. Özellikle şu Afgan düşmanlarımı halletmem lazım. Sonra sırasıyla bütün pis işlerimi bırakacağım."
Gamze, Murat'ın söyledikleriyle mutlu oldu ve gülümsedi. Ama emin olmak için "gerçekten mi?" diye sordu.
Murat, tebessüm etti. "Gerçekten." dedi. Baş parmaklarıyla Gamze'nin yanaklarını okşadı.
Gamze, sakinleşti ve sevindi. Gülümseyerek " o zaman haydi eve geçelim." dedi. Murat'ın alt dudağını emdi. Kendisine çekti.
Murat, gülümseyerek "birkaç işim var." dedi. Elleriyle Gamze'nin kollarını sıvazladı.
"Onları bitireyim. Sonra birlikte geçelim eve."
Gamze, şuh bir şekilde gülümsedi ve Murat'ı boynundan tutarak "sen beni istemiyor musun?" diye sordu.
Murat, Gamze'nin çekiciliğine dayanamadı. Çenesini tuttu ve işaret parmağını gösterdi. "Bir dakika." deyip deponun içerisine girdi. İyice ıslanmış, hatta neredeyse ıslanmayan herhangi bir yeri kalmamıştı.
Murat, Akif'e baktı. "Sen bunları konuştur la!" diye emir verdi.
Akif, "konuşmazlarsa abi?" diye sordu. Anında Murat'ın ters ve sinirli bakışlarıyla karşılaştı. Başını önüne eğerek "konuştururum abi." dedi.
Murat, sırıtarak "aferin!" dedi ve yavaşça Akif'in yüzüne sevmek için iki tokat attı. Depodan çıktı ve Gamze ile birlikte arabasına bindi. Arabasını içinde duyduğu mutlulukla eve doğru hızla sürdü. Garaja park etti. Sonra da büyük garajdan çıktılar ve eve girdiler.
🔥Bölüm Sonu🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)
RomanceBir aşk ve mafya hikayesi sentezidir. +18 Bölümler vardır. Şimdiden söyleyeyim. İstemeyen okumayabilir. Küçük yaştakiler hatta hiç okumasın! İçinde erotik bölümler de olacak olsa o amaçla yazılmamıştır. Herkesin dikkatine! Bana ahlak dersi vermeye d...