cruel•9

12.9K 286 42
                                    

Aşina olduğum zil sesi evin içinde yankılandığında, hiç beklemeden kapıyı açtığım gibi ceketinin yakasından tutup içeri çektim onu. Kapıyı kapatıp dudaklarına uzandığımda kaşlarını çattı. Dün gece içimde biriken tüm hırsımı ondan çıkarırcasına öptüm dudaklarını. Elinin biri belime diğeri, kalçama gitti. Dün gece eve adımımı attığım anda gözlerimden akan yaşların hesabını sorarcasına çekiştirdim saçlarını. Öyle hararetli öpüşüyorduk ki, bulunduğumuz yer ve zaman önemini yitirmişti o an için.

Fatih'in bir saniye duraksadığını hissettim. Umursamadım. Fakat hemen sonrasında başını yana döndürdüğünde, dudaklarım sertçe çarptı yanağına. Elimi çenesine koyup tekrar kendime döndürmek istedim. Bileğimden tutup elimi çenesinden ayırdı.

"Kendine gel." Söylediklerini umursamadım. Yine dudaklarına ulaşmak istedim. Bana yine izin vermedi.

"İnci kendine gel." Geri çekildim. Üzerimdeki siyah atleti bir çırpıda çıkardım. Sütyen ve şortumla kaldığımda, ona tekrar yaklaşmak istedim omuzlarımdan tuttu.

"İnci!" Adımı birkaç defa seslendi. Fakat bende her şey o kadar karışmıştı ki, duyamıyordum bile onu. Transa girmiş gibiydim.

Beni birkaç defa sarstı. En sonunda yanağıma acıtmayacak fakat beni kendime getirecek bir tokat attığında, hissettiğim her şeyin üzerime yıkıldığını çok daha net hissettim. Ve olduğum yere çöktüm. Ne yaptığımı sorguladım.

Ben ne yapıyordum? Beni sevmeyen bir adamla sevişmeye çalışıyordum. Dahası beni sevmeyen bir adamla yıllardır sevişiyordum! Kendimi bu kadar küçük düşürmemeliydim.

"Nefret ediyorum!" Sarsıldım, bir kez daha. "Nefret ediyorum kendimden!" Fatih, yüzümü açığa çıkarmak için bileklerimi tutup, aşağı indirdi.

"Şş, kendine gel." Ellerimi tutup okşamaya başladı. Kollarımı, yüzümü. "Nefret ediyorum her şeyden!"

"Sakinleş." Dedi bana çok kolaymış gibi. "Derin nefes al." Dediğini yaptım. O nefesleri aldım ama bu daha çok canımı acıttı.

Ben sakinleşene kadar orada bekledi. Dudaklarını yanağıma bastırdı. Hızlı nefeslerim düzene girdiğinde, ellerimi bıraktı.

"İyi misin?" Diye sordu.

"İyiyim." Aceleyle kalktım çöktüğüm yerden. Hızla ellerimin tersiyle yüzümde biriken ıslaklığı kuruladım. Yere attığım tişörtü aldım ve salona geçtim.

Beni takip etti. Üzerindeki ceketi çıkarıp rastgele bir koltuğa fırlattı.

"İnci," diye seslendi bana. Ses tonu sanki beni anlamış gibi çıkıyordu. Yumuşak, anlayışlı. Gözlerine baktım. "Efendim?"

"Konuşmalıyız."

"Konuş, dinliyorum."

"Önce sakin olduğundan emin olmalıyım, otur şöyle."

"Bir şeyim yok Fatih. Söyle." Derin bir nefes aldı. Burun kemerini sıktı.

"Aramızdaki bu şeyi artık devam ettirmek istemiyorum." Dedi. Ne duyduğumu ilk önce algılayamadığımı sandım.

Onunla bir geleceğimizin olmasının imkansız olduğunu biliyordum. Bunca zaman da aşık olduğum o adamı kendimde tutmak istemiştim aslında sadece. Yanımda kalsın diye, beni sevmediğini bildiğim halde biraz daha benimle olsun diye onunla sevişmiştim.

Güldüm. "İyi." Dedim. Gözlerime baktı. Gözlerine baktım. Orada gördüğüm anlayışın, acıma olduğunu o an kavradım. Doğru ya. Ben kimdim de bana anlayışlı olacaktı? Acıyordu bana. Bunca zamandır kullandığı kadına acıyordu işte.

"İyi mi?" Delirdiğimi düşünüyor olmalıydı. Benden çok daha büyük bir tepki beklediğinin farkındaydım. Fakat ona istediğini vermedim.

"Evet. Bir gün zaten bitecekti. Defne benim olana kadar demiştin."

"Defne'yle birlikte olmaya karar verdik." Canımın acısını görmezden geldim

"Adınıza sevindim." Kaşlarını çatmayı sürdürdü.

"Bu kadar mı?"

"Ne bekliyordun?"

"Bilmiyorum bu kadar sakin karşılayacağını düşünmemiştim sanırım."

"Aptallaşma Fatih. Aramızdaki ilişki yatak sınırları dışına çıkmamışken ne diye büyük bir tepki vereyim?" Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Kaşları gevşedi. Fakat ona son bir sorum vardı.

"Az önce bana karşılık verdin." Dedim. "Defne'yle bir ilişkide olduğunuz sırada hem de," yürüdüm ve önünde durdum. "Neden?"

Gözleri yüzümde dolaştı. Az önce olanları hatırlamış gibi dudaklarımda oyalandı ve dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi.

"Son kez." Dedi. "Veda etmek istedim." Gülümsedim. Elimi ensesine koyup, onu kendime çektim ve az öncekine nazaran çok daha sakin bir şekilde öptüm onu. Elini belime koyup, beklediğim karşılığı bana verdi. Dudağına son bir veda öpücüğü kondurup geri çekildim. Gözlerine baktım ve son kez gülümsedim.

"Kendin eiyi bak Fatih." Geri çekildim. "Sen benim kaybettiğim hiçbir şeye değmezsin."

cruel +18 | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin