3.1

462 47 16
                                    




Elvina: Yine mi sen?

Gereksiz: Özlemedin mi beni? :(

Elvina: Şu dünyada özleyeceğim son insan dahi olamazsın.

Elvina: Yine ne var? Anlaşmıştık?

Gereksiz: Sadece yoklamak istedim.

Gereksiz: Nasıl gidiyor Kırmızı?

Elvina: Bana şöyle seslenmeyi bırak.

Gereksiz: Nasıl sesleneyim?

Elvina: Sen bana seslenme. Sadece defol.

Gereksiz: Yapamam.




Cevap vermedim ve uyumaya çalışarak telefonumu uçak moduna aldım.

Ertesi sabah okula gittiğimde dün gece Umut'a cevap vermeyi unuttuğum aklıma geldi fakat bir şey yazmayacaktım. Sadece sınava odaklanmak istiyordum.

Bütün gün derslerde test çözdürmüştü öğretmenlerimiz. Yorucu saatlerin ardından okuldan çıkmış eve yürüyordum. Dinlediğim şarkıya dalmışken havanın güzelliğinden dolayı parka gitmeye karar verdim, biraz hava alsam iyi olurdu.

Bir salıncağa oturarak sallanırken etrafta oynayan birkaç çocuk ve aileleri dışında kimse yoktu. Başımı salıncağın zincirine yasladım ve gözlerimi kapatarak dinlenmeye çalıştım. O kadar yorgundum ki, bir şey düşünecek halim yoktu.

Bir anda omzumdan hafifçe dürtüldüğümde gözlerimi açtım. Karşımda masmavi gözleriyle o duruyordu. Umut Kara.

"Merhaba." Başımı sallayarak karşılık verdim. "Nasıl gidiyor?" Sorusuna vereceğim cevabı bir süre düşündüm. "Gitmiyor?"

Gülümseyerek arkama doğru yürüdü, ne yapmaya çalıştığını başta anlamasam da sonradan kafamda yanan ampülle nefesim tekledi. Beni sallayacaktı.

"Biraz eski film sahnesi gibi oldu." Beni sallamaya başladığında bunlar söylediği son kelimelerdi. Kısa bir sessizlik içinde bir süre beni salladığında bu kez önüme geçerek sallamaya devam etti. Zincirleri tutarken yüzüme çarpan nefesi ve bırakırken aramızda oluşan o boşluk aynı döngünün içine hapsolduğunda nefeslerimi kontrol altına almaya çalıştım.

"Çocuk muyum ben?" Derken buldum kendimi. "Anlamadım?" dedi kaşlarını merakla çatarak. Zincirleri tuttuğunda bu kez bırakmadı, yüzlerimiz çok yakındı.

"Kendim sallanabilirdim..." Sessiz mırıltımın üzerine aynı şekilde karşılık verdi. "Ama sallanmıyordun."

Sustum ve masmavi gözlerine bakarken hiçbir şey düşünmediğimi fark ettim, yine de bakışlarımı kaçırarak aşağı eğdim. Bir anda bir şey oldu, hiç beklemediğim bir şey.

Umut işaret parmağının tersiyle göz kapaklarıma teker teker dokundu. Ve ardından hiç beklemediğim ikinci şey oldu.

Yanağıma ufacık bir öpücük kondurdu.

Kalbim, toz oldu.

Kırmızı || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin