0.4

860 67 20
                                    


Yatağımda sırtüstü uzanmış, kulaklıklarımdan sızan müziğin melodisine kapılmıştım. Ayaklarımla ritime eşlik ederken, bir anda kapı açıldı. Annem elinde bir meyve tabağıyla içeriye girdiğinde kulaklıklarımı çıkarıp gülümsedim.

"Ne yapıyorsun bakalım?" Diye sorduğunda, bağdaş kurup omuz silktim.

"Müzik dinliyordum öyle. Ders çalışmayı düşünüyorum birazdan."

Memnuniyetle gülümsedi. Sanki bakışları içimi deliyordu. Babam olacak o adam bizi terk ettiğinde henüz üç yaşındaydım ve on beş yıldır annemle yalnız yaşamak başlarda zor olsa da, sonraları alıştığım bir şeye dönüşmüştü. Ama yine de hep bir eksiklik vardı kalbimde. Bir yarımlık, bir parçalanmışlık...

"Aferin, çalış." Yaklaşarak meyve tabağını komodine koyduktan sonra eğilip alnıma ufak bir öpücük kondurdu. "Çok yorma kendini, erkenden de uyu." Gözlerimi kapatıp açarak onayladığımda saçlarımı okşayarak şefkatle dudaklarını kıvırdı. Gözlerim huzurla kapaklarını indirirken hissettiğim huzurla ben de gülümsedim.

"Tamamdır Sultan'ım."

Annem odadan çıktıktan sonra yatağımın üzerindeki telefonumun ekranı yandığında onu elime alıp ekranı açtım.


05*********: Tekrar merhaba, Kırmızı.

05*********: Bugün uslu durduğunu düşünüyorum. Öyle değilse sıkıntı büyük demektir.

Elvina: Ne yapmam gerektiğini sana soracak değilim, acemi sapık. Asıl sen hemen benden uzak durmaya başlamazsan sıkıntı büyük demektir.

05*********: Sana yaklaşmak gibi bir niyetim olmadığına emin olabilirsin. Sadece insanlara zarar vermediğinden emin olmalıyım.

Elvina: Bu görevi sana kim verdi? Sen kimsin ve kendini ne sanıyorsun? Canımı sıkmaya devam edersen sadece seni değil, tüm sevdiklerini de maymuna çeviririm.

Elvina: Seni pişman edeceğim, yemin ederim.

Kırmızı || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin