1.1

589 54 11
                                    



Konferans sona erdiğinde sıkıntılı bir nefes eşliğinde oturduğum yerden kalktım. Hiç bitmeyecek sanmıştım bir an.

Basamakları tek tek inerken kimsenin beni fark etmemesi için Tanrı'ya yalvarıyordum ama bendeki şans kimsede olmadığı için tabii ki de bir işe yaramayacaktı.

"Elvina!" Tanıdık bir erkek sesi kulaklarıma çalındığında duraksarken sabır dilenircesine gözlerimi kapattım ve sağ ayağımla ritim tutarak içimden ona kadar saymaya başladım.

Bir, iki, üç, dört...

Yanıma geldiğinde saymaya ara verip yüzüne bomboş bakışlarımı diktim ve kendime engel olabilmek için, bu sefer daha fazla dua etmeye başladım.

Onu bir kurbağaya çevirmemeliydim.

"Hatırlamadın mı beni? Oysa kantindeki o harika anımızı unutacağını düşünmemiştim."

Neyi büyütüp, neyi bu kadar uzattığını anlamıyordum.

Gözlerimi devirip tekrar yürümeye başladığımda o iğrenç sesiyle tekrar ona dönmek zorunda kalmıştım, çünkü yarımlıklardan hiç hoşlanmazdım. Ve bu aptalı şu an burada kurbağaya çevirmemem için tek bir nedene ihtiyacım vardı.

Aslında birkaç nedenim vardı.

Birincisi, maymundan kurtulmak; ikincisi ise insanlara yakalanmamak. Kobay olarak kullanılmak isteyeceğim son şey bile olamazdı.

Sabırla Erkan'ın boş suratına bir süre baktım. Ardından öfke dolu sesimle yüzüne doğru eğilerek kelimelerimi duymasını sağladım.

"Bana bak, sana yemin ederim bana bulaşmak istemezsin. Canını yakarım, Erkan."

Arkamı dönüp orayı terk ettiğimde cebimdeki telefon titredi.



Monkey: Aferin,

Monkey: Benden kurtulmak istediğini bu kadar bilmiyordum. Kendine engel olman hoş.

Monkey: Ama bu söyleyeceğim şeyi sakın unutma.

Monkey: Yanında kalmam için yalvaracaksın.




Kırmızı || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin