2.1

524 46 33
                                    

İzlediğim diziye dalmışken, bir yandan şu an ders çalışmam gerektiği için vicdan azabı çekiyor, diğer yandan da kendime yüklendiğimi bildiğimden biraz dinlenmem gerektiğinin farkındaydım.

Sanki her saniye soru çözmezsem kazanamayacak gibi hissediyordum. Resmen nefes alırken bile huzursuz olur hâle gelmiştim.

Tabii, dört yıllık bilgilerimizi, yıllardır edindiğimiz tecrübelerimizi hiçe sayarak birkaç saatlik bir sınava sığdırdıklarından dolayı bu kadar stresli bir dönem geçiyor olmam gayet doğaldı.

İzlediğim dizinin adı Orphan Black'ti ve bilim kurgu dizisi olsa da, izlediğim en iyi bilim kurgu değildi tabii ki. Yine de fena sayılmazdı, izlerken zevk aldığımı söylemeliyim.

Kadının gözünü (sahte gözünü) çıkardığı sırada yüzümü buruşturdum ve aynı anda titreyen telefonumu elime aldım.

Gereksiz: Hey.

Gereksiz: Ne yapıyorsun?

Elvina: Bir insan topluluğunu koyun sürüsüne çeviriyorum. Sen?

Gereksiz: nE

Gereksiz: YOU GOTTA BE KİDDİNG ME

Elvina: Salak mısın?

Gereksiz: Neyse, şaka yaptığını anladık herhalde.

Elvina: Hm, I see.

Elvina: YANİ DİYORUM Kİ, ONU KÜLAĞIMA ANLAT

Gereksiz: Nazik olmayı mı denesen acaba?

Gereksiz: Hayır, yanlış anlama. Ben yabancı değilim ama insanlar ne düşünür hakkında sonra...

Elvina: İnsanlar ne düşünür bilmem ama senin bana yabancı olduğun kesin.

Elvina: Bu arada, insanların ne dediğini takıyor olsaydım, ayakta duruyor olamazdım. Bil istedim.

Gereksiz: Durabildiğini mi düşünüyorsun?

Elvina: Duramıyor muyum?

Gereksiz: Nefes almak, yaşamak demek değildir Elvina. Bilirsin, zevk alamadıkça hayattan, gülmenin bir anlamı yoktur.


Yalandan gülümseyebilirim.

Hiç hayalkırıklığına uğramamış gibi davranıp, umursamayabilirim.

Ama unutamam. Ben, o hayalkırıklığını nereye gidersem gideyim, silip atamam.




Kırmızı || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin