Jaehyun evine geçtiğinde el çantasını bir köşeye fırlattı.
Masasına hışımla otururken sakinleşmek istercesine derin bir nefesi ciğerlerine aldı, hiçbir işe yaramıyordu. Bu işi daha da kötüleştiriyordu. Zihni duman altındaydı ve bütün düşünceler üstüne yığılıyordu.
Aklına Taeyong'un elini Doyoung'un elinin üstüne koyuşu geldiğinde dudaklarını birbirine bastırdı. Ellerinin birbirine kenetlenişini ağır bir çekimde izlemişti sanki. Tenlerinin birbirine değmesi onu çok rahatsız etmişti. Jaehyun hışımla üstündeki ceketi sıyırıp bir köşeye fırlattı.
İçi yanmıştı.
Ellerini kahverengi saçlarından geçirirken gözlerini bir süre kapattı. Kravatını gevşetti. Şakaklarını ovuşturdu. Ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Bu yüzden iç çekerek gözlerini tavana diktiğinde pantolonun cebinde bir şey onu rahatsız etti.
Jaehyun cebinden metal bir şey çıkardığında kaşlarını çattı.
Fermuar.
Jaehyun hâlâ o sıcak geceyi kristal kadar net bir şekilde hatırlıyordu, o gece Taeyong ile birlikte olurkenki vahşiliğini,mırıldanışlarını ve sıcak nefesini. Dudaklarının çıkardığı ıslak sesleri ve dudaklarının tadını, beyaz tenini. Güzel kokusunu, mırıldanışlarını, güzel koyu gözlerini...
Unutması asla mümkün değildi.
Onu istiyordu.
Şimdi, yeniden.
Jaehyun erekte olmuş üyesine bakıp küçük
bir küfür savurduğunda hızlıca banyoya gitti.
Zor olan durumunu gördüğünde dudaklarını birbirine bastırdı. Küçüğü hassas bir özelliğe sahipti.Pantolonunun kemerini çözerken sürekli kasılıp duran bedeni ona zorluk çıkartırken nefeslerini toparlamaya çalıştı. "Tanrım Jung Yoonoh" dedi sertçe. "Derdin ne?"
İşi kolaylaştırmak yerine daha da çok zorlaştırmak istercesine o gece altında olan Taeyong'un parlayan koyu gözlerini düşündü. O gece Jaehyun'un altındayken koyu gözleri zevk doluydu. Jaehyun gözleri için bitiyordu, her tonuna bitiyordu, her bir şeyine aşıktı işte.
Jaehyun onu düşündükçe zorlaşan üyeliğine küfretti.
"Kahretsin"
Jaehyun beyaz gömleğinin ilk üç düğmesini açmaya yeltendiğinde kaslı göğsü şimdiden terlemişti. Onu düşünürken terlemişti, Lee Taeyong böyle bir etkiye sahipti. Acımasız derecede nefes kesici ve büyüleyici.
Kapı çaldığında Jaehyun küçük bir küfür savurdu ve pantolonun kemerini geri bağladı. Zor durumunu geçirmesi gereken zamanda kim böyle patavatsızlık yapardı ki?
Jaehyun kapıyı açtığında aniden kendini soğuk duvarla birleşmiş bir şekilde buldu.
Ağzından küçük bir inleme çıkarken her şey çok hızlı gelişmişti. Taeyong Jaehyun'un dudaklarına aç bir şekilde yapışırken Jaehyun ne olduğunu daha yeni fark ediyordu.
Taeyong kollarını Jaehyun'un boynuna hızlıca sardığında Jaehyun ise onun belini kavradı. Bedenini kendine ihtiyaçla çektiğinde zor olan üyeliği Taeyong'un karnına değmişti. Taeyong hissettiği ereksiyonla elleri Jaehyun'un yumuşak saçlarına çıkmıştı.
Jaehyun Taeyong'un dudaklarının arasından ittiği dilini kabul ederken küçük bir mırıltı vermişti havaya. Taeyong vahşi bir şekilde ağzını keşfederken bedenleri birbirine değiyor ve birbirlerinin kıvrımlarını hissediyorlardı. Jaehyun Taeyong'un dilini ağzından çekmesiyle dudaklarını anında kaptı. Dudağını ıslak bir şekilde yalarken alt dudağını sertçe emip bıraktı. Taeyong hâlâ hiç inlememişti. Sadece küçük mırıltılar çıkartmıştı.
Jaehyun ellerini Taeyong'un ince belinden kalçasına indirdiğinde onları hafifçe sıkıp kendine daha çok bastırdı. Durumu gitgide zorlaşırken nefes nefese ayrıldılar. Alınları birleşikken Taeyong dudaklarına küçük bir kıkırtı verdi. Taeyong yavaş bir şekilde Jaehyun'un terli göğsüne elini sürerken kasıklarına kadar inmişti. "Zor durumda mısın?"
Jaehyun sadece titrek bir nefes verdiğinde Taeyong'un dudakları yukarı kıvrıldı.
"Küçüğünle ilgileneyim mi?" dedi Jaehyun'un bu sefer kasıklarını okşamaya başlarken. Jaehyun her Taeyong'un ona dokunuşunda içinde bir şeyler kımıldarken Jaehyun ne diyeceğini bilememişti. Onu istiyordu işte, bu çok belliydi.
Taeyong dizinin üstüne çöktüğünde Jaehyun yutkundu.
Taeyong Jaehyun'un pantolonundaki ereksiyona yavaşça elini sürttüğünde tutkudan ışıl ışıl parlayan gözleriyle Jaehyun'un vereceği tepkiyi izlemişti.
Jaehyun nefesini tutmuştu.
"Taeyong," dedi Jaehyun fısıltıyla çıkan sesiyle. Taeyong ise ona cevap vermeyip kemeri yere attı ve şişmiş olan üyeliğini sıcak eliyle kavradı. Jaehyun soğuk duvarla bir olurken Taeyong elini üyelikte yukarı aşağı yapmaya başladı.
Bir süre sonra salon Jaehyun'un inleme seslerle dolduğunda Taeyong Jaehyun'un deli olduğu ses tonuyla ona işkence edercesine fısıldadı. "Bana ne istediğini söyle Yoonoh"
Ses tonuna deliriyordu.
"Sen..." Jaehyun kafasını arkaya doğru atıp inlerken söyledi. "A-aah sen" dudaklarını dişlerken Taeyong'un eli hızlandığında Jaehyun gerçekliğini yitirmişti.
Taeyong dizinin üstünden kalktığında Jaehyun'un elini tutup iki gece önce birlikte oldukları şarap kırmızısı yatağa -Jaehyun'un yatağına- ona eziyet çektirir gibi yavaş bir şekilde yatırdığında Jaehyun'un gözleri ıslanmıştı.
Taeyong sertleşmiş üyeliğinde dilini uğraşırcasına gezdirdiğinde Jaehyun
boğukça inledi. Hissettiği sıcaklıkla dünyası dönerken gözlerini inlemesiyle beraber kapattı. Parçalara ayrılıyor gibiydi, Taeyong ona her dokunuşunda ağlayacakmış gibi hissediyordu.Bedeni kasılırken elleri Taeyong'un yumuşak saçlarına geçti. Jaehyun üyeliğindeki ıslaklık gitgide büyürken kendini kaybediyordu. Bir süre sonra Taeyong'un sıcak ve ıslak ağzını üyeliğinde hissettiğinde Jaehyun ağlamaklı
bir ses çıkarıp sızlandı. "Kahretsin," dedi
"Ah, a-ah kahretsin"Taeyong onu yine umursamayıp Jaehyun'un üyeliğini boğazına kadar aldığında Jaehyun nefessizlikten bir anlığına kırmızı kesilmişti. Kendini yitirmişti, başka bir dünyadaydı
artık. Ayakları yerden çoktan kesilmişti.Jaehyun içi çekiliyor gibi hissederken kaç
kez yalvardı sayamadı. Bir süre sonra gözleri kapandı, bayılacakmış gibi oldu. Yumuşak yastığa başını güç alırcasına yaslarken üyeliği feci halde sızdırıyordu. Bir süre sonra Taeyong Jaehyun'un üyeliğinden ıslak bir sesle ayrılırken Jaehyun büyük ölçüde bir sıvıyı Taeyong'un dudaklarına bıraktı.Taeyong Jaehyun'un boynundan küçük bir öpücük alıp ona gülümsediğinde Jaehyun'un gözleri ağırlaşıyordu. Taeyong yataktan kalktığında kıkırdadı. "Şimdi iyi misin?"
"Lütfen," dedi Jaehyun nefesini düzene sokmaya çalışırken. "Lütfen kal"
Taeyong yatak odasının kapısını açacakken
eli havada durdu. Duyduğu cümle zihninde eko yaptı. "Neden?"Jaehyun buna ne cevap verebilirdi ki? Hiç bilmiyordu. Ya da şu an düşünme yetisi çalışmıyordu. Nedenler çoktu, ama aklına şu an hiçbiri gelemiyordu. Jaehyun zorla ağzını açtı.
"B-Bilmiyorum" diyebildi gözlerini hızlıca kaçırırken.
Taeyong yatakta duran Jaehyun'a gözlerini kıstığında söyledi. Koyu gözleri hem buz gibi hem de alev alevdi.
"Bilmiyorsun, hm? Ama ben evliyim, bunu çok iyi biliyorsun"
Jaehyun sanki tokat yemişcesine dönerken, Taeyong'un kapıyı kapatmasıyla odada tek bir başına kalmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sneak out // jaeyong
FanficLee Taeyong, Jung Jaehyun'un liseden beri sırılsıklam aşık olduğu imkansız hayaliydi. start: 13.12.19 finish: 26.04.20 [güncellendi.] #1 jungyoonoh #1 jaeyong #1 taeyong