sneak out // jaeyong

21

Taeyong hızlıca yerine geçerken Jaehyun ise dağılmış saçlarını düzeltmişti. Tam olarak bu bir saniyede gerçekleşmişti.

Doyoung perdeyi açtığında kaşlarını havaya kaldırdı.

"Daha toparlanmadınız mı? Geldik."

Jaehyun ilk onaylayan olurken Taeyong Doyoung'un uzattığı eli tutmuş ve çıkışa yönelmişlerdi. Jaehyun yutkunduğunda içi hâlâ kıpır kıpırdı. Yaşadıkları andan çıkamamıştı.

Taeil yavaşça Jaehyun'a ve kızarmış dudaklarına baktığında sırıttı. "Bir haltlar dönmüş burda, ha?"

Jaehyun arkadaşına cevap vermese de Taeil çoktan kırmızılaşan kulaklarına bakarak bunu onaylayabilirdi.

Jaehyun parmaklarını dudaklarında gezdirdi. Bu seferki çok farklıydı, diye düşündü. Sanki öpücükleri ateş taşımış içini cayır cayır yakmıştı. Dudakları en derinini öpmüş ve umut ektiği bahçelere kadar girmişti. Jaehyun ruhunda hissetmişti öpücüklerini.

Taeil arkadaşının göğsüne yavaşça güç vermek istercesine vurdu.

"Merak etme dostum, efsane planlarım var! Kim Taeyong artık Kim Taeyong değil, Jung Taeyong olacak!"

Jaehyun Jung Taeyong dendiğinde kalbinin umutla çarptığını hissederken kendine fısıldadı.

Ya hiç olamazsa?

Taeil önündeki oteli gördüğünde dudağı uçukladı. Gördüğü otellerin yanında bu devasa ve gösteriş abidesiydi. Beyaz ve altın denkleri otelin her bir yerindeydi. Önündeki büyük gölet ise oteli daha da muazzam gösteriyordu. Bu otel para değil altın kabul ediyor olmalıydı, çünkü içerisinde gerçek altından yapılmış heykeller bile vardı.

Doyoung aradaki sessizliği bozup günü özetledi.

"Tam olarak iki saat sonra sahildeki akşam yemeğine gideceğiz. Dilerseniz odalarınızda önden atıştırmalık bir şeyler yiyebilirsiniz fakat tavsiyem bence yemeyin çünkü akşama sınırsız yeme ve içme olacak, zaten biliyorsunuz."

Taeil kendini tutamadı ve Jaehyun'a dönüp sordu. "Para mı sıçıyor bu herif?"

Jaehyun düzeltti. "Paranın asıl sahibi Park Seungkwan. Fakat Doyoung'da para sahibi, yani dediğin bir bakıma doğru."

"Sen de zenginsin ama evinde bir yiyecek bile yok" Taeil arkadaşıyla uğraştı.

Jaehyun anlına tokat attı. "Onlar gibi üst kurulda değilim; alt kuruldayım, hem buzdolabımda yemek yok çünkü genelde dışardan söylüyorum, hem yemek yapmayı bilmiyo-"

Jaehyun bir anda herkesin onu dinlediğini anladığında boğazını temizleyip kendini toparladı.

"Akşam yemeğinde görüşürüz, öyle değil mi?" Taeil bıyık altından ona gülüyordu şimdi.

Asansör onuncu kata geldiğinde Doyoung onayladı. Bu sırada Taeyong ile elleri kenetliydi. Jaehyun kenetli ellere bakarken içi yansa da bunu dışarıya yansıtmadı.

Asansörden Taeil ve Jaehyun'da indiğinde Taeil arkadaşını azarladı. "Bu ne donukluk heyecanlı olsana biraz! Hawaii'nin en lüks otelindeyiz ve sen hiçbir tepki vermiyorsun! Yuh!"

Jaehyun Doyoung ile Taeyong'u izlemeye dalmışken içeri girip kapılarını kapattıklarını görünce içi acırken söyledi.

"Onunla olmadığım sürece hiçbir yerin anlamı yok," Jaehyun bunu dediğinde Taeil dudaklarını birbirine bastırdı. Acısını çok iyi anlıyordu.

"Biliyorum, işte bende bunu düzeltmek için buradayım, sana destek olmak için, ve ım...açıkcası tatil içinde." Taeil bavullarını içeri sürüklerken söyledi. Jaehyun'dan da hafif tebessüm almıştı böylece. Arkadaşının dürüst olmasını seviyordu en azından sahte bir samimiyet göstermiyordu ona karşı.

Taeil gördüğü manzarayla şok geçirmişti.

"Yuh ama, ebenin nikahı." ağzı dolu dolu söylemişti.

İçerisi çok büyük bir salona açılırken Taeil'in ağzı açık kalmıştı.

Kendini kaybetmesi bir saniyeyi almıştı. "Burası yanıyor lan!"

Kendini yatağa atmış ve hunharca zıplamaya başlamıştı.

Taeil arkadaşının ona ciddi misin bakışları atarken bir süre sonra kendine geldi ve yataktan bir sıçrayışta indi. "Tamam tamam heyecanlanmış olabilirim, öyle deli misin der gibi bakma,"

Jaehyun sözünü bölüp sordu. "Plan?"

"Evet, evet doğru, planımıza geçelim." Taeil Jaehyun'un bavulunu açarken söyledi.

Jaehyun kaşlarını çatıp sordu. "Ne yapıyorsun?"

Taeil bavulu açmış ve kıyafetleri dökmüştü. Yüzüne şeytani bir sırıtış ekledi ve arkadaşına döndü.

"Bugün burdan ateş adam olarak çıkacaksın." Jaehyun devam etmesini beklerken arkadaşının biraz sonra eklediği cümleyle dudakları aralandı.

"Yakışıklılığınla Taeyong'un kalbine eziyet çektireceksin."