8

1.9K 168 214
                                    

Jaehyun masasada kendini bulduğunda gözleri açılırken söyledi. "Dur"

Fakat Taeyong dinlememişti ve uzun güzel parmaklarını arsızca Jaehyun'un göğsünde gezdirmeye başlamıştı. Jaehyun dokunuşuyla titrerken Taeyong istekle pembe dudaklarını Jaehyun'un dudaklarına bastırıp cümlesine devam etmesini engellemişti.

Taeyong dudaklarını sola yatırırken Jaehyun ise ona karşılık ellerini yanaklarına koydu ve konumlarını sertçe değiştirdi. Yine karşılık vermesi iki saniyesini almamıştı. Taeyong ona ne yapıyordu, hiçbir fikri yoktu. Ama hissettirdiği şeyler bedenini titretecek güçtendi.

Masaya yaslanan bedeniyle Taeyong'un ağzından küçük bir inleme çıktığında Jaehyun onu ince belinden tutup daha çok masaya bastırdı.

Jaehyun dudaklarını sabırsız bir şekilde boynuna sürttüğünde Taeyong mırıldandı. "İz bırakma"

Jaehyun öpücüklerine devam ederken Taeyong'un güzel ve nefes kesici kokusundan dolayı başı dönüyordu. Jaehyun hiç mantıklı düşünemiyordu, ne zaman onun o güzel kokusunu hissetse aynısı oluyordu.

Jaehyun yanan dudaklarıyla Taeyong'un boynuna ıslak bir öpücük bırakırken Taeyong mırıldandı. Ona göre bu sadece küçük bir zevkti. Jaehyun Taeyong'un bacaklarının arasına yerleştiğinde eskisine göre ıslanmış dudakları tekrar birbirlerini buldu. Bu sefer öpüşleri sert ve kızgınlık doluydu, bu sefer kıskançlığını çıkarıyordu Jaehyun.

Dudakları ıslak bir sesle ayrıldığında Jaehyun nefes nefese söyledi. "Neden onu öptün?"

Yanlış soruyu sorduğunu gözlerini yavaşça kapattığında anlamıştı. Geçen hafta Taeyong'un Dongyoung'u birlikte yemek yedikleri gün öpüşünü sorgulamıştı Jaehyun.

Taeyong biraz bekledikten sonra söyledi soruyla kafası karışmıştı. "Çünkü o benim nişanlım?"

Jaehyun kırmızı dudaklara bakarken kendinden geçse de önündeki bedeni hafifçe ittirip yanından geçti. Bunu çok zorlanarak yapmıştı, bedeni onun için alarm verirken o ise zor olsa bile ona istekle bakan koyu çekik gözlerden ayrılabilmişti.

"Jaehyun saçma sorular soruyorsun," dedi Taeyong gözlerini devirerek. "Kamera yoksa eğlenelim hadi" elini tuttuğunda söylemişti.

Jaehyun kapıda durduğunda Taeyong'un elini tutan eline baktı. Nefesini gözlerini kapatırken yavaşça verdi. Eline değen eliyle midesinde kelebekler uçuşuyordu. O kelebeklere kaç kez durmalarını söylese de yapamadı Jaehyun.

Taeyong ise elini serbest bırakıp kollarıyla Jaehyun'un bedenine arkadan sıkıca sarılırken Jaehyun nefesini tutmuştu. "Bu hafta rahatça zaman bulabileceğimizi zannetmiyorum"

Jaehyun sarılışıyla kalbi teklerken zorla yutkunmuştu. Sormak istediği başka sorular olsa bile o, Taeyong'un duymak istediği soruyu sormuştu. "Neden?"

"Annem ve babam geliyor" Taeyong'un sesi sona doğru kısık çıkmıştı. "Bir süre bizde kalcaklar"

Jaehyun bekledi. Ne yapacağını bilmiyordu. Kapı açıktı, gitmesi gerekiyordu. Ayakları bunu isterken bedeni ise kalmak istiyordu. Yutkundu, kaç dakika bekledi kapıda bilemedi. Yanlışın içine sürüklenmek Jaehyun'un istediği son şeyken, Taeyong'un ona arkadan sıkıca sarılmış bedeni bunu istediği ilk şey yapıyordu.

Jaehyun kalbine uyup Taeyong'a "Tamam" diye mırıldandığında Taeyong kıkırdayıp odanın kapısını anında kitlemişti.

Kucağına atlayan bedeni tuttuğunda Jaehyun ne yapacağını bilmiyordu. Çok iştah açıcı gözüktüğü kesindi, ama Jaehyun bunu yapmaması gerektiğini sürekli kendisine tembih ediyordu, fakat koyu gözler ona istekle bakarken konuşmakta zorlanıyordu.

"Taeyong," dedi Jaehyun yavaşça. Yanakları şimdiden hafif kızarmıştı. "Ben..."

Taeyong'un dudakları sözünü böldüğünde Jaehyun yine engel olamadı. Kalbi yine ona ihanet etmişti. Dudaklar onu iştahla öperken Taeyong ellerini Jaehyun'un saçlarına geçirip onları Jaehyun'u dağıttığı gibi dağıttı.

Dudakları ıslak bir sesle ayrılırken Taeyong Jaehyun'un boynunu öpmüş ve kendinden bir iz bırakmıştı. Beyaz tende bırakılan kırmızı izle Jaehyun inlerken sızlayan bölgeye dilini sürdüğünde Jaehyun üyeliğinin zorlaştığını hissediyordu.

Jaehyun daha fazla dayanamayacağını anladığında Taeyong'u boynundan uzaklaştırıp ani bir hareketle onu dağınık masaya sertçe yatırdı.

Taeyong açılan gözleriyle ona bakarken Jaehyun Taeyong'un çizgi desenli üstünü aralayıp karnına küçük bir öpücük bıraktı.

Jaehyun karnına kondurduğu öpücüklere devam ederken bir anda çıkardığı dilini Taeyong'un göbek deliğine değdirmişti.

"Ah," dedi Taeyong zevkle. "Tekrar yap onu"

Taeyong'un bedeninin titrediğini hissettiğinde yaptığı dil hareketine devam etti. Tatlı tende dil darbeleri atarken, Taeyong zevkle çekik gözlerini kapatmıştı. Bu haliyle Jaehyun'un üyesini daha zor duruma sokuyordu.

"Oh," Jaehyun Taeyong'un karnındaki dilini aşağılara indirdiğinde Taeyong sızlandı. Karnındaki sıcaklık ona çok büyük oranda zevk veriyordu. "Jaehyun, ah"

Fakat aniden kapının kilidinin denenmesi ile ikisi de nefeslerini tutmuşlardı.

sneak out // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin